CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu dün bir basın toplantısı düzenledi. Tabi kendisine bir gün önce Ak Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş'ın yaptığı Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar adresli eleştiriler soruldu. Tuğlu da bunları Karakaş'ın "aday”lık rolü kapma çalışması olarak değerlendirmiş. Üç yılın ardından, erken seçim tarihi belirmişken ufukta Karakaş daha ne için uğraşın ki… Tabi ki bunun için mücadele edecek.
Aslında hedefler, niyetler o kadar kendini belli ediyor ki, üzerini örtmek bu kadar zaman çalışıldıktan sonra imkansız.
CHP İlçe Örgütü de bir sistematiğe oturtarak yerel seçim çalışmalarını derinleştirse hiç fena olmayacak. Tüm sorumluluğu Işıklar'ın omuzlarına atmakla bu iş zora girer. CHP kusura bakmasın ama belediyenin kendilerinde olmanın rahatlığı var üzerlerinde bunu da uzaktan dahi hissetmek mümkün. Her defasında "Örgütümün emrindeyim” diyen bir belediye başkanı, daha büyük ve güçlü desteği hak etmiyor mu? CHP bu soruya cevap arasın biraz…
IŞIKLAR: BİR DE KARAKTERİ
OLMAYANLAR VAR
Gelelim Özcan Işıklar'a… İki gün partisinin İstanbul'daki yerel yönetimler buluşmasındaydı Işıklar, burada üç yıldır Silivri'de yaptığı çalışmaları anlattı. Silivri'ye bir döndü ki bir süredir sessizliği ile huzur bulduğu muhalefet konuşmuş… Hem de ne konuşma… Karakter zafiyetine girdiği yönündeki Karakaş açıklamalarına mutlaka cevap verecektir şimdilik iki cümleyle konu üzerinde ne söylediğini belirteyim; "Karakterim var ki zafiyetinden söz edilebiliyor. Bir de karakteri olmayanlar var…”
Konu üzerinde daha çok şey söylüyor da Işıklar, bunları kamuoyuyla paylaşmaya hazır olduğundan emin olmak gerek, yazmak için…
Mutlaka dikkatinizi çekmiştir; Ak Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş, son basın toplantısında MHP'yi eleştirme konusunu es geçti. Her toplantısında CHP'nin yanı sıra MHP ile mücadele konusunda da cephe açan Karakaş, genel siyasetin havasına uygun olarak davranmayı ihmal etmedi.
Silivri'de gerçekleştirilen terör yürüyüşünde de Ak Parti ve MHP'li gençler, sivil toplum örgüt temsilcileri ile birlikte ortak bir noktada yan yana geldi.
Siyasetçilerin işine her zaman akıl sır erdirmek mümkün değil de yerel seçimler öncesinde zıtlaşmak yerine kaynaşmanın daha mantıklı olduğu konusunda ısrarımı bir kez daha belirtmek istedim.
Tutkuların zihni, çoğu zaman geçmişteki olaylardan etkileniyor. Nasıl mı?
* Size kitap okumayı seven bir anneniz varsa, tutkunuz kitaplar için gelişir.
* Fakirliğin içinde büyümüşseniz ve bundan çok nefret etmişseniz, para ve güvenlik tutkunuz gelişir.
* Vücudunuzun güzelliğinden dolayı birçok erkeğin/kadının ilgisini çektiyseniz, devamlı ince kalma tutkunuz gelişir. Bazen yeme bozuklukları, anoreksiya ya da durmadan spor yapmaya kadar yol açacak şekilde.
* Eğer bir yakınınız kanser olmuşsa, bu hastalığı kendiniz ve sevdiklerinizde önleme tutkunuz gelişir vb.
Geçmişte yaşadığımız tecrübeler, tutkularımızı etkiler ve bugünümüzü belirlemede önemli rol oynar. Anne babamız, öğretmenlerimiz, arkadaşlarımızla ilişkilerimizden tutun da, yaptığımız sporlara, hobilerimize, en büyük zevk ve en büyük korkularımıza kadar. Sizin tutkunuzun kaynağı ne?
