Silivri Belediyesi önünde Cuma günü gerçekleştirilen basın açıklamasını Tüm-Bel-Sen İstanbul 1 Nolu Şube yöneticilerinden Kadri Kılıcı şu şekilde yaptı:"Bizler insanca yaşam, demokratik bir ülke, sendikal hak ve özgürlükler diyerek, "Yaşasın Grev ve Yaşasın Toplu sözleşme” diyen KESK konfederasyona bağlı yerel yönetimler iş kolunda örgütlü yerel yönetim emekçileriyiz.
Bizim de yetkili sendika olduğumuz Silivri Belediye Başkanlığında Ağustos 2015 ayından bu yana işten atılan 3 arkadaşımıza sınıf dayanışması göstermek için ve yanlarında olduğumuzu göstermek için buradayız. Bu üç arkadaşımız neden işten atılmışlardır?
‘Emekten yanayız, işçiden yanayız, haktan, hukuktan yanayız” diyen, bu iddiada olan sosyal demokrat anlayışın işçi arkadaşlarımızı işten atması son derece üzücüdür ve yanlıştır.
İşçi arkadaşların açtıkları işe iade davasında mahkeme tarafından haklı bulunmuşlardır. Kazanmışlardır. Belediye dosyayı temyize göndermiştir. 270 Saatin üzerinde mesai yapıyorlar denilerek işten çıkarmışlardır. Oysaki 270 saatin üzerinde çalışmalar gelmeleri için arkadaşlardan taahhütname alınmıştır. Alın terinin karşılığı olan maddi haklarda elbette alacaklardır. Ancak esas mesele daha öncesinde sendika yönetimde olan bu arkadaşların TİS görüşmelerinde ve çalışma yaşamına ilişkin konularda tüm işçiler adına belediye ile karşı karşıya gelmesidir.
Silivri Demokrasi Platformu da atılan işçilerin geri alınması konularında girişimlerde bulunmuşlardır.
Platforma söylendiği gibi işçiler alınmamıştır. Biz de Tüm-Bel-Sen olarak işten atılan işçilerin mağduriyetine son verilmesini, bir an önce işe başlatılmasını, böyle bir olayın bir daha yaşanmamasını ifade etmekteyiz.”
