Silivri Kadın Girişimciler Derneği yazı dizimiz için bu hafta Silivri Brillant Store bayisi Dekor Perde'de Elif Arslan'ın misafiri olduk... Evkadınlığından, iş kadınlığına uzanan cesaret ile emek dolu bu başarı öyküsünün kahramanı “Tüm hayallerim çocuklarım üzerine” dedi.
Kadınlar iş hayatında ne kadar başarılı olursa olsun annelik bilincinin asla ikinci sıraya geçmediğine dair samimi, içten ve heyecan dolu bir hayatı var Elif Arslan'ın. Bir annenin sadece çocuklarının yetişmesi değil geleceğine dair yaptığı ve yapmaya hazır olduğu ne çok şey olduğu hakkında bir yaşam ile eş dayanışmasına güzel bir örnek.
Sevginar SALİ: Kendinizi tanıtır mısınız?
Elif ARSLAN: 39 yaşındayım. Çok parlak bir eğitim hayatım olmadı. Küçükken fazla çekingen bir yapım vardı. Okulu benimseyemedim. Kendimi farklı alanlarda yetiştirdim. Dikiş üzerine çalıştım. Zaten bu işlere hevesliydim. Tesadüf eşim de bu işi İstanbul'da yapıyordu. Biz 7 sene Güngören'de yaşadık. Silivri'de yazlığımız vardı. Eşimin işleri bozulunca radikal bir karar alarak çıktık Silivri'ye geldik. Eşim farklı bir iş yapıyordu ama bu işi de biliyordu. Dekor Perde'yi açtı.
Sevginar SALİ: İş yeri açma süreciniz nasıl gelişti?
Elif ARSLAN: Perde eşimin gençliğinden beri yaptığı işti. Yönetimde değil de daha çok dikiş üzerine çalışıyordu. Benim de sevdiğim bir iş oldu, çalışmak hoşuma gidiyor. Kesme biçme işlerine de yardım ediyorum. Ben bekârlığımda hiç çalışmamıştım. Ailem özellikle babam kız evlatlarına karşı çok koruyucudur. Bu işe başlayınca yapabildiğimi gördüm, zevkli de, insana güven de getiriyor. 14 senedir yapıyorum. 3 tane de oğlum var. 20 yaşındaki oğlum üniversitede uluslararası ilişkiler bölümünü okuyor. Özlüyorum onu, ondan ayrı kalmak beni yoruyor.
Sevginar SALİ: Ne zaman açtınız iş yerini?
Elif ARSLAN: 2005 yılında açtık. 11 yıl oldu.
Sevginar SALİ: İnsanlar neden Dekor Perde'yi tercih etmeli?
Elif ARSLAN: İşimizi titizlikle yapıyoruz. Bizim için öncelik yapılan işin düzgün olmasıdır. Perde hazır bir ürün değil. Biz işin mutfak kısmını da yapıyoruz. En önce gelen işçiliktir. Ürün ne kadar kaliteli olursa olsun dikiş temiz değilse kendini hiçbir şekilde göstermez. Bir de müşteri güler yüz istiyor. Onun da bende var olduğuna inanıyorum.
“PERDEYİ KULLANDIĞINIZ SÜRECE İÇİNİZE SİNMESİ GEREKİR”
Sevginar SALİ: Çalıştığınız markalardan söz edelim mi?
Elif ARSLAN: Brillant bayisiyiz. Memnunuz. Diğer mekanik ürünlerde de Oba Perde'yle çalışıyoruz. Aksesuar ürünlerinde de çalıştığımız farklı firmalar var. Hepsinin en iyisi olması taraftarıyım. Her zaman buna dikkat etmişimdir. Aksesuardan tutun da kullandığımız ipe kadar hepsini en ince ayrıntısına kadar düşünüyorum. Perde giysi gibi bir şey değil beğenmediyseniz giymezseniz diye bir şey yok. Perdeyi kullandığınız sürece içinize sinmesi gerekir.
“BİZİM YAPTIĞIMIZ İŞ BİR NEVİ İÇ MİMARLIK GİBİ BİR ŞEY”
Sevginar SALİ: Müşterinizin seçtiği perdeye müdahale ediyor musunuz?
Elif ARSLAN: Tabi ki. Müşteri de çoğu zaman danışmak istiyor. Ben çok müdahale ediyorum. Eve gidemediğim zaman uyumu yakalamak amacıyla müşteriden kartela veya renk kataloğu istiyorum. Bunda ısrarcı da oluyorum çünkü ben de yaptığım işin güzel olmasını istiyorum. Fikrimi söylüyorum. Bizim burada yaptığımız iş bir nevi iç mimarlık gibi bir şey.
Sevginar SALİ: Ne istediğini bilen müşteri mi yoksa kararsız müşteri mi daha zor?
Elif ARSLAN: Kararsız müşteri. Ne istediğini bilen müşteri seçimini kolaylıkla yapıyor bu durum bana da çok yardımcı oluyor. Bilmeyen müşteriyle önce saatlerce ne aradığını bulmaya çalışıyoruz. O tabi ki yorucu oluyor.
“EŞİM YETİŞEMEYİNCE DEVREYE GİRDİM”
Sevginar SALİ: “Bekarlığımda hiç çalışmadım” dediniz, sonradan iş hayatına atılmanız nasıl gelişti?
Elif ARSLAN: İlk başladığımda oğlum Hakan 1 yaşındaydı, şimdi 15 yaşında. Eşime yardım amaçlı başladım. O zaman bayi değildik. Silivri piyasasını analiz edebilmek için küçük bir dükkân açmıştı. Sonra eşim yetememeye başladı. Elemanla da yapamadı. Müşteriye teslim günlerinde gecikmeler yaşanmış çünkü eşim dışarı işlerine de bakıyordu. Ben bu noktada devreye girdim ve o işleri düzene sokmak istedim. Müşteriden sipariş alma, siparişin firmadan gelip gelmediğini kontrol etme, kesilme, dikilme ve müşteriye götürülerek takılma aşamasına kadar hafızamda yer ediyor.
Sevginar SALİ: Okuma şansınız olsaydı ne okumak isterdiniz?
Elif ARSLAN: Avukatlığı çok isterdim. İnsanları savunmak çok hoşuma giderdi.
“ÇOCUKLARIN İSTEKLERİ NOKTASINDA HİÇ SINIRIM YOK”
Sevginar SALİ: Çocuklarınızın hukuk okuması için herhangi bir baskı kurdunuz mu?
Elif ARSLAN: Büyük oğlumun hukuk okumasını istedim. “Anne ben o kadar çok kitap okuyamam” dedi. Ortanca oğlum Hakan bu aralar mühendislikten yana hevesli. Çocukların arzuları benim için daha önemli. Çocukların istekleri noktasında hiç sınırım yok. Yeter ki onlar mutlu olsunlar.
“ÇOCUĞUN KIRKINI UÇURDUĞUM GİBİ MAĞAZAYA GELMEYE BAŞLADIM”
Sevginar SALİ: Kadınlar çocuk sahibi olunca iş hayatlarına ara vermek zorunda kalırlar. Üç çocuk annesi olarak iş hayatından kopmaktan endişe duymadınız mı?
Elif ARSLAN: İlk çocuğumda çalışmıyordum. İkinci oğlum Hakan da 1 yaşındaydı. 3'ncü benim için çok ekstrem bir durumdu. 5 yaşında şu an. O çok zor oldu. Eşimle kızımız olmasını çok istedik. Neticede oğlum Emir doğdu. Yeni doğan bir bebeği de kimseye bırakamıyorsunuz. İş yerimize yakın bir bölgeye taşındım. Bakıcı da olsa rahatça gidip gelebileyim, müdahale edebileyim diye. “1 yaşına kadar bu çocuğu hiçbir yere bırakamam” dedim ama evde de olmuyordu. 15 senedir bu işi yapıyorum, haliyle bir çevre edindim. “Neredesin, sensiz olmuyor” diyenler oluyordu. Çocuğun kırkını uçurduğum gibi mağazaya gelmeye başladım. Puset içinde dükkânda uyuduğunu bilirim. Kendi işimin olmasının da tabi avantajı var.
Sevginar SALİ: Eşinizle çalışmak nasıl bir duydu?
Elif ARSLAN: Zor çok zor. Burada ayrı bir kişiliğe bürünüyorum ben. Verdiğim sözler tutulmadığı zaman atmacaya dönüyorum. O da çok relaks bir insan. “Hallederiz, niye bu kadar takıyorsun?” diyor. Haliyle stres yaşıyorum.
Sevginar SALİ: İşinizle ilgili şunu da yapabilsem çok hoşuma gider dediğiniz bir şey var mı?
Elif ARSLAN: Ev tekstili üzerine şube açmayı çok istedim. Denedim burada aynı anda ikisi yürümedi. İki ayrı iş zor ve yorucu olacaktı. Oğlumun benimle ilgili çok güzel hedefleri var. “Anne senin tecrübelerin ve desteğin çok önemli” diyor. Okulunu bitirsin bakalım. Kafe açmak istiyor. Oğluma, “Her zaman yanındayım” dedim.
“EVLAT O KADAR FARKLI Kİ; HEM YORUYOR HEM DİNLENDİRİYOR”
Sevginar SALİ: Yorgunluklarınızı nasıl giderirsiniz?
Elif ARSLAN: Oğlumla, Emir'le. Evlat o kadar farklı ki; hem yoruyor hem dinlendiriyor. Akşam birlikte onun yatağına uzanıyoruz. O bana öykü anlatıyor işte 5 yaşında anlatabildiği kadar. Ben ona anlatıyorum. Onu uyuttuktan sonra kendime biraz vakit ayırıyorum ama onunla geçirdiğim zaman benim için daha önemli çünkü burada çok fazla ona vakit ayıramıyorum. Kışın okulda, şimdi de havuza gidiyor. Yanımda bile olsa ilgilenemiyorum yeterince.
Sevginar SALİ: Müşterileriniz ve gelecekteki müşterileriniz için bir mesaj vermek ister misiniz perde seçimi sonrasında yaptıklarınızla ilgili?
Elif ARSLAN: Müşteriye 15 gün zamana ihtiyacım olduğunu söylüyorum. Müşterinin özel bir günü varsa 10 gün içinde yetiştirmeye çalışıyorum. Aciliyet durumuna göre müşteriyi dengeliyoruz.
“İŞİMİ SEVİYORUM”
Sevginar SALİ: İşinizin en zor ve en keyifli tarafları neler?
Elif ARSLAN: Müşteri arayıp, “Elif Hanım çok güzel olmuş. Ellerinize sağlık” dediği zaman benim bütün yorgunluklarım gidiyor. Yorgunluğu da tatlı yorgunluk. Her iş de olduğu gibi bizim de yorgunluklarımız var. Sıkıntı değil, seviyorum işimi.
Sevginar SALİ: Silivri Kadın Girişimciler Derneği ile tanışmanız nasıl oldu?
Elif ARSLAN: Nedret Hanım sayesinde. Önceden söylemişlerdi. Bebeğimin büyümeye ihtiyacı vardı o nedenle biraz vakit istemiştim. Bu sene başladım. Faydam olursa, katılım sağlayabilirsem, ne mutlu bana.
Sevginar SALİ: En büyük
çılgınlığınız ne?
Elif ARSLAN: 3'ncü çocuk. Emir, 3 çocuğa bedeldi. Çok hareketli bir çocuk. Çok zor büyüdü.
Sevginar SALİ: Size 3 gün zaman ve sınırsız para verseler ne yapmak isterdiniz?
Elif ARSLAN: Tabi ki tatil. Yurtdışında gezmek isterdim.
“TÜM HAYALLERİM ÇOCUKLARIM ÜZERİNE”
Sevginar SALİ: Hayalleriniz var mı?
Elif ARSLAN: Tüm hayallerim çocuklarım üzerine. Onların iyi bir eğitim alması ve meslek sahibi olmaları hedefim. Zaten çalışmamdaki amaç da onlara daha iyi bir gelecek sağlamak. Oğlum yurtdışına gitmek istiyor, Hakan'ın başka hedefleri var, Emir daha yolun çok başında. Hayatımın merkezinde onlar var. Kendimle alakalı çok bir hayalim yok açıkçası. Belli bir düzenimiz var. Birilerini mutlu etmek için uğraşan bir yapım var. Seviyorum bu özelliğimi.
“ARKANDA BİRİLERİNİ HİSSETMEK ÇOK ÖNEMLİ”
Sevginar SALİ: Kadınların güçlü olması için sizce nelere sahip olması gerekiyor?
Elif ARSLAN: İyi bir aileye. İyi bir anne, baba, kardeş, sonra tabi ki eş. Arkanda birilerini hissetmek çok önemli. Ben babama çok güvenirim. Çok koruyucu bir babadır. Her zaman onun gölgesini hissediyorum. Kendine güvendiğin sürece sorun yok. Ben iş konusunda kendime sonuna kadar güveniyorum.
“BAYANLAR ÇALIŞMALI”
Sevginar SALİ: Hiç böyle bir iş hayatı kariyerine sahip olacağınız aklınıza gelir miydi?
Elif ARSLAN: Hayır. Beni çalışmıyorken görmeniz lazımdı. Bekârken Kocaeli'de yaşıyordum. Çok küçük yaşta evlendim. 19 yaşındayken. İstanbul'u hiç bilmiyordum. İstanbul'un karmaşası bana sıkıntı veriyordu. Alışverişe bile eşimle giderdim. Baya bir zorlanmıştım o dönem. 21 yıllık evliyim. 7 sene evdeydim. Çocukları büyüttüm. Bir kızım olsaydı oğullarımdan daha çok onun okumasını isterdim. Kızların okuması taraftarıyım. Yeğenlerimi her zaman tembihlerim, “Ayaklarınızı yere sımsıkı basın. Eşinize bile muhtaç olmayın…” diye. Bayanlar çalışmalı. Evde oturmak insanın gelişimini köreltir.