Malum siyaset gündemimizin ana konusunu İYİ Parti İlçe Başkanlığı ilçe kongresi oluşturuyor. Refik Bek, Varol Karadeniz, Erdinç Tabak'tan sonra Gökhan Ceylan da delege seçimleri öncesinde iddiasını ortaya koydu. Ancak kulislerde belli belirsiz bir Tuncay Gül adaylık durumu da merak uyandırdı.
Gül ile görüştüm, adaylık mevzusunu sordum. “Siyaset ile ticaretin okulu yok yapılarak öğreniliyor. Gökhan Ceylan'ın akıl hocaları kim bilmiyorum (tahmin ediyorum) ama İlçe Başkanlığı nakit ve vakit işidir. Adaylık niyetim yok. Aday olmamı öneren kişiler oldu. Ancak ben yanında birlikte yol yürüdüğüm ekibe karşı aday çıkmayı etik bulmuyorum. İlçe Başkanımız Refik Bek aday olmasaydı adaylık durumum değerlendirilebilirdi. Ancak bu şartlarda yönetiminde yer aldığım ilçe başkanı adayken, karşısına rakip çıkmayı etik bulmuyorum. Beni partiye davet eden kişiye karşı yapabileceğim bir hareket değil bu” dedi.
‘ “Gökhan Ceylan'ın akıl hocaları kim bilmiyorum…” derken neyi kast ettiniz?' diye sordum… Ceylan'ın adaylık kararını kendi başına almadığı, seçilmesi durumunda bu sorumluluğu sağlıklı ve başarılı şekilde yürütebileceği ile ilgili kuşkusunu ifade etti ve şöyle konuştu: “İYİ Parti bu kadar güzel bir ivme yakalamışken, ya iktidar ya da iktidarın en büyük ortağı olma potansiyeli oluşturulmuşken tezgaha gelmemek lazım. İlçe Başkanımızın hataları da olabilir. Bunları karşılıklı konuşup, parti içinde görüşerek çözümleyebilirdik. Şu an işler çirkinleşti ve partimize hiç yakışmıyor olup bitenler…”
MİLLET İTTİFAKINDAN BİR İLÇE BAŞKANI NELER SÖYLÜYOR?
İYİ Parti'nin içinden sonra biraz da ortağı olduğu ittifaktakiler ne diyor diye merak ettim…
Bek, İYİ Parti ile iddiasını her geçen gün arttırırken bu başarısına biraz da gıptayla bakan bir ilçe başkanına sordum sorularımı. ‘Gömer' Bek'i diye bekliyordum açıkçası; beni affetsin lütfen, ama hiç öyle olmadı. İster ilçe başkanı dayanışması deyin, isterseniz aklın yolu bir ya da karşı çıkın; ne düşüneceğiniz size kalmış buyurun okuyalım…
“İYİ Parti'deki gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz?” soruma yanıtı şöyle oldu: “Diğer adaylar ile ilgili sorun yok ama Teşkilat Başkanının, ekibinde görev aldığı ilçe başkanına karşı aday çıkmasını etik bulmuyorum, bulamam. İlçe Başkanına güvenmiyorsa, beğenmiyorsa, tarzını benimsemiyorsa niye bugüne kadar görev almış. Teşkilat Başkanı, İlçe Başkanına güvensizlik gösterirse bu partiye zarar verir. Ali'nin, Veli'nin değil partinin adamı olmak lazım. İYİ Parti yeni bir parti. Buradaki insanlar zaten pamuk ipliği ile birbirine bağlı. Bu tarz hareketler ve onlara prim vermek partiyi paramparça eder; ki şu an Silivri'de yaşanan süreç tam olarak bu yönde ilerliyor. Teşkilat Başkanının güvenmediği bir ilçe başkanı kamuoyuna nasıl güven telkin edebilir.
İYİ Parti'de beni rahatsız eden başka bir şey de devamlı olarak kurt işareti yapan partililer. Karşı ittifaka sinyal çakar gibi hareketler.
İlçe Başkanına karşı özellikle Teşkilat Başkanının giriştiği hareketi hiç etik ve doğru bulmuyorum. İlçe Başkanlığı çok zor bir görev. Bu tarz hareketler insanları bu sorumluluğu özveriyle yapmaktan soğutur.”
İyi haftalar herkese...