Mayıs ayı meclis toplantısının ikinci birleşiminde de gündem değişmedi. AK Parti Grubu adına konuşan Rıfat Kutlu, Özcan Işıklar'ın Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezini (TÜRAM) kendisine bir reklam aracı olarak kullandığı düşüncesinden geri adım atmadı.
“TÜRAM'IN BELEDİYE BAŞKANININ ŞAHSINA REKLAM YAPMAKTAN BAŞKA İCRAATI YOK”
Mayıs ayı meclis toplantısının ilk oturumuna özel rahatsızlığı sebebiyle katılamadığını belirten Kutlu, TÜRAM'la ilgili görüşlerini şöyle açıkladı: “1 ay önce bu kürsüde 2015 yılı Faaliyet Raporu çerçevesinde TÜRAM projesini eleştirdik. Basın toplantısında da TÜRAM'ı eleştirdik. Faaliyet Raporu değerlendirmesinin ardından çıkıp bir cevap vermeyen Sayın Başkan, parti binamızda yaptığımız basın toplantımızın ardından açıklamada bulundu.
Basın toplantısının atmosferi mi etkiledi yoksa Başkanı etkileyen başka bir atmosfer mi vardı orasını bilmiyorum. Arkadaşlar, ben farklı şeyler konuşmadım. “TÜRAM'ın Sayın Belediye Başkanının şahsına reklam yapmaktan başka şu anda hiçbir faaliyeti yok” dedik. Bunu 1 ay önce Başkanın yüzüne söyledim.
“1 AY ÖNCE YÜZÜNE NE SÖYLEDİYSEK BASIN TOPLANTISINDA DA AYNI ŞEYİ KONUŞTUK”
Bunu şifahi bilgilerle ifade etmedim. Köylerimizde dolaşırken oradaki muhtar, çiftçi vatandaşlarımıza, ziraatla uğraşan yurttaşlarımıza sorduk, “TÜRAM ile alakalı ticari bir alışverişiniz oldu mu? Siz çiftçisiniz, ekmeğinizi topraktan kazanan insanlarsınız, TÜRAM Silivri Belediyesinin bütün Türkiye'ye örnek olacak bir projesi, Sayın Başkanın anlattığı kadarıyla biliyoruz tabi, böyle bir proje 3 yıldır var, 1 TL dahi olsa sizi bir ticaret yapmaya sevk etti mi?”
Hatta maalesef şöyle bir cevabın karşılığına şahit olduk arkadaşlar, “Başkanım bırakın belediyenin bizle bitkisel alışveriş yapmasını, belediye kendi yeriyle dahi bir ticari alışveriş içinde değil.” “Nasıl yani?” dedik. “TÜRAM bugün Silivri'ye bitki üretmeyen bir yer. Bitkilerini Yalova'dan satın alıyor” dedi. Biz bunu 1 ay önce meclis kürsüsünde söyledik, basın toplantısında da aynı ifadeyi dile getirdik. Projelerle, üniversitelerle, tahsislerle, Büyükşehir'in burada yapmış olduğu çalışmalarla, belediyenin burada yapmış olduğu veya yapamadığı çalışmalarla alakalı basın toplantısında biz neyi ifade ettiysek Belediye Başkanımızın ve meclis üyelerimizin huzurunda aynı ifadeyi 1 ay önce bu kürsüde yaptık.
“BELEDİYE BAŞKANIMIZ BORÇLARIN ÜZERİNE YIKILDIĞI BİR SÜREÇTE RUHSAL VE SİNİRSEL TAHRİBATAUĞRAMIŞ OLABİLİR”
Bu sürecin nereden kaynaklandığını sizlere ifade etmek istiyorum. O Faaliyet Raporunu okurken son cümlem şuydu; “Belediye Başkanımız yeri geldiğinde kapıda eylem yapan işçilerin üzerine zabıtalarını göndermek suretiyle bir sinirsel ruh haline bürünmüş durumda.” Çok değerli meclis üyelerimizden, belediyemizin üst düzey çalışan kadrolarından bir ricam var. Belediyenin 140 Milyon borcu var. Yıllık 8 Milyon gibi bir rakamı faiz veren bir belediye. Aylık 750 Bin bankalara faiz borcu veren bir belediye. Bunların tamamının üzerine yıkıldığı bir süreçte psikolojik manada belki bir sinirsel ruh haline bürünmüş olabilir Sayın Belediye Başkanımız.
“BÜTÇESİ BİZDEN AZ OLAN ÇATALCA BELEDİYESİ KENDİ BİTKİSİNİ ÜRETİYOR”
Çatalca Belediyesinin TÜRAM'a benzer bir oluşumu var. Bütçesi bizden az, nüfusu bizden az, ekonomik yapısı bizden az belki biz borç itibariyle onlardan fazla olabiliriz tam bilmiyorum ekonomik yapısını. Çatalca'nın bütün sokak, cadde, park, bahçelerine dikilen çiçekleri Çatalca Belediyesi kendisi üretiyorsa İstanbul'a örnek olacak TÜRAM'ı olan Silivri Belediyesi bir tane laleyi, süs bitkisini, goncayı, papatyayı dikemiyor mu ya? Bunu eleştirmek Belediye Başkanının şahsını eleştirmek mi? Ben halkımın sesi olamayacak mıyım bu mecliste? Köylünün sesi olmak yanlış mı arkadaşlar?”
Hazal BAŞARAN