"Karnın yardım; kazmayınan, belinen…
Yüzün yırttım; tırnağınan elinen…
Yine beni karşıladı; gülünen.
Benim sadık yârim kara topraktır"
Ne güzel yorumlamış Aşık Veysel dizelerinde toprağın merhametini.
Toprak ile olan birlikteliğim Rahmetli Babamın açık kalp ameliyatı olması akabinde felç geçirip rahatsızlanması, annemin de kronik Astımla cebelleşmesi sonucu tabiplerin de önerisine kulak vererek 1997 yılında küçük bir arazi alarak başladı.
Başımızı sokacak küçük de bir ev yaptık mı içine...
‘Gelsin bahar, gelsin yaz. Kim korkar ki?' dedim kara topraktan.
Toprakla uğraşım böyle başladı.
Dükkanımdan arta kalan zamanlarda gittim sürdüm, kazdım, ektim çapaladım kara toprağımı. Ben bir verdim, o bin verdi; keyif verdi, sıhhat verdi, huzur verdi.
Esnaf Penceremden kafamı uzatıp geçen hafta İbrahim Çesmecioğlu'nun köşesindeki "Peh" dedirten devasa bir bütçe ve güce erişmiş hâkimiyetin güvenli, verimli proteinli tohum safsatasıyla başlayan yazısı, tüylerimi diken diken etti. Bu sese kulak verip duyarlı olmamız, bilinçli davranmamız gereğini hissettim. Köşemde sizlerle de paylaşmak istedim.
Son günlerin yoğun şehit haberleri gündemi zorlarken arada kaynayıp giden Silivri'mizdeki güncel gelişmelere şöyle bir göz atayım dedim. İlgimi çeken gözümün körlüğünden, kulağımın da pasından olsa gerek kaçırdığım Silivri Belediyesinin bana göre "toprak reformunu", yerinde de giderek görerek inceleyerek yakaladım.
Gecen Pazar sabahı… Reisimizin yöresel derneklere uygun gördüğü kahvaltılı bir toplantısında Gümüşkaya mahallesinde bulunan TÜRAM'la tanıştım. Tamami 255 bin m2 alan. Amacı; bölgemizdeki geleneksel tarımın yansıra alternatif bitki yetiştirmek bölge çiftçimizin topraktan daha fazla yararlanarak daha çok kazanç elde etmesine aracılık etmek.
Bizimle ilgili olan kısmı ise;
Her bir dernek için ayrılmış 100 er m2'lik alanlar.
Faaliyeti; Her bir derneğin yöresinde yetiştirdiği ürünlerin özelliklerine göre ekilip, dikilip bakımını üstlenmesi, toprağın insan üzerindeki etkisi uğraşı bilgisi donanımı ve de katılımların artarak yaygınlaşması…
“Bu bir başlangıç” dediler. Sonrası ve devamı diğer kurumlara ve çevre okullardaki talebelerimizin gelip yerinde uygulama yaparak öğrenecekleri güzel bir çalışma ile genişletileceği yönünde oldu.
Bir kat daha sevinç katsayım arttı…
Umutlandım.
Belediyemizin böyle bir çalışmasını geç de olsa takdirle karşıladım.
Yazımı da burada Aşık Veysel'in sözleriyle noktaladım.
"Her kim olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bağrına basar
Benim sadık yârim kara topraktır."
GDO'suz kalın ama ne olur
TÜRAM'siz kalmayın.
