Turan: Siyasetçi gücünü makamdan almamalı

Turan: Siyasetçi gücünü makamdan almamalı

01.08.2019 10:33:04

“Daha iyi siyasi sonuçlar için liyakat ve ehliyete vurgusunda bulunan geçmiş dönem AK Partili Silivri Belediye Başkanı Hüseyin Turan, “Siyasetçi gücünü makamdan almamalı, ona güç katmalı” dedi. 

2004-2009 döneminde Silivri'yi AK Partili Belediyecilikle tanıştıran Hüseyin Turan ile yerel yönetimler ve siyasetin gidişatı hakkında, ilçemizin gündemine ilişkin süreçleri de değerlendirdiğimiz keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Sevginar SALİ: Silivri'nin, 31 Mart seçimlerinde MHP iktidarına bırakılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hüseyin TURAN: Bu konuları şahsi olarak değerlendirme noktasında değilim. Türkiye genelinde AK Parti ve MHP arasında Cumhur İttifakı kuruldu. Üç seçim bölgesinden üç ilçe MHP'ye verildi. Bizim en büyük şahsımız Volkan Yılmaz'ın Silivrili, Milletvekili adayı ve MYK üyesi olmasıyla birlikte ilçemiz siyasetinde tanınır olmasıydı.

“AK PARTİ VE ŞAHSİM OLARAK KAZANMA ŞANSIMIZ KUVVETLİYDİ”

Sevginar SALİ: AK Parti'nin adaylık şansı en yüksek aday adayı olarak Silivri'nin Cumhur İttifakı'na bırakılma sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? AK Parti'nin adayı olarak siz seçime girseydiniz kazanabilir miydiniz?

Hüseyin TURAN: Mevcut şartlar içinde kazanırdım. Özcan Işıklar'ın CHP'nin adayı olması koşuluyla farklı bir şekilde kazanırdık. Farklı bir isim olsaydı da kazanırdık, çünkü hizmet geçmişimiz, Silivri'ye kazandırdığımız yatırımlar vardı. Silivri'nin hizmetsizliğe bıktığından dolayı, yeniden değerlenmesi yönünde AK Parti ve şahsım olarak kazanma şansımız kuvvetliydi.

“YILMAZ'IN YANINDA DİMDİK DURDUK”

Sevginar SALİ: Silivri'nin 31 Mart sonuçları ne gösterdi?

Hüseyin TURAN: Tüm aday adayı arkadaşlarımızla birlikte Volkan Yılmaz'ın yanında dimdik durduk. Şahsım olarak Volkan Yılmaz'ın Belediye Başkanı olarak seçilmesi için büyük destek verdim, vermeye de devam ediyorum. Önemli olan yerel manadaki değişimi Silivri'nin istemesi. Çok güzel oldu diye düşünüyorum.

“PROJELERİ BELEDİYE BAŞKANI BİZZAT TAKİP ETMELİ”

Sevginar SALİ: Başkanlığınızda, Silivri'nin hükümet yatırımları konusunda en çok faydalandığı dönemdi. İBB'nin CHP tarafından kazanılmasıyla, Silivri Belediyesi açısından beklentiler büyük ölçüde Ankara ayağına kaydı. Sizin döneminizde bu yatırımların gelişi nasıl oldu?

Hüseyin TURAN: Hiç kimse “Armut piş ağızıma düş” misali kimseye yatırım vermez. Belediye Başkanlığı toplantısından bir anımı size anlatmak istiyorum. İBB'de yapılan toplantıda bazı Belediye Başkanları Kadir Topbaş'a “Niye Silivri'ye bu kadar çok yatırım yapılıyor?” şeklinde serzenişte bulundular. Bunu ifade edenler de AK Partili belediyeler. Topbaş, o dönemde “Siz de Silivri Belediye Başkanı gibi projelerinizi hazırlayın ve getirin, aynı hizmetleri size de yapalım” dedi.

Sevginar SALİ: Bir ilçe Belediye Başkanı Ankara'da kolay kolay muhatap bulabilir mi?

Hüseyin TURAN: Bana göre bulur. Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün gibi birçok partinin Belediye Başkanı da İBB Başkanından ciddi yatırımlar aldı. Siyasi farklılıklar yatırımların gelmesine engel değil. İlişkileri iyi kurmak gerek. Siyaset yapılacak zaman siyaset yapılır, iş yapılacak zaman da iş yapılır. Tabi farklılık da olabilir ama bir belediye başkanı kalkar da her şeyi siyaset noktasına getirir ve hizmetlerle ilgili talepte bulunmazsa yatırım zaten gelmez. Bunun örneklerini ben kendi dönemimde gördüm.

Sabah saat 5-6 uçağı ile Ankara'ya giderdim, beş ayrı bakanlığı ayrı ayrı gezerdim. Tabi iktidar partisi temsilcisi olmamızın çok büyük avantajları vardı. Bunu inkâr etmiyorum. Onlarla sabah görüşüp, öğleden sonra Silivri'deki toplantılara yetişiyordum. Doğalgazın gelmesi çok çarpıcı bir örnek. Silivri'yi EPDK'nın görev sahasına aldırdık, o zaman İGDAŞ buraya girebildi. Altı ay içinde Silivri'deki sanayiye, bir yıl içinde de konutlara doğalgaz geldi. Projeleri Belediye Başkanı bizzat takip etmeli. İBB'deki Projeler Müdürlüğünde görev yapan en alttaki memurla bile ilişki kuruyordum. Mutfaktaki insanlarla diyalog kurmanız sizin yararınıza olur. Hemen işlemleri gerçekleştiriyorlar.

O dönemki Belediye Başkan Yardımcılarımıza çok çok teşekkür ediyorum. Silivri ve İstanbul ölçeğinde çok kalibreli insanlardı; Metin Karakaş, Namık Önder, Sancak Dolar. Dönemin İlçe Başkanı Tülay Kaynarca bize her zaman destek oldu. Bunları yaparken ön planda olma gibi bir çabası hiç yoktu. Teşkilattaki yönetim kurulu ve meclis üyelerimiz bizim için büyük şanstı. Karşılıklı iyi niyetle Silivri adına çok güzel kazanımlar elde ettik.

“SİLİVRİ'NİN İSTİHDAM YOLUNUN AÇILMASI GEREKİYOR”

Sevginar SALİ: Bugün baktığınızda Silivri'nin en önemli ihtiyaçları, en acil çözülmesi gereken konuları sizce nedir?

Hüseyin TURAN: Şu anda Silivri'deki 7 ve 77 yaşındaki insana da sorsanız çoğunluk ‘trafik', ‘otopark' sorunlarını söyler. Bana göre tabi ki bunlar bir ihtiyaç ama Silivri'nin istihdam yolunun açılması gerekiyor. Selami Değirmenci'nin yaptığı çok güzel bir uygulama var; Silivri'ye bacasız sanayi getirmesi. Bacasız, kirletmeyen, üretime ve istihdama yönelik bir sanayinin burada olması gerekir. Üniversite mezunlarının Silivri'de yaşama noktasında çok büyük çekinceleri var. Tamam, Silivri tarım ve turizm kenti olsun, ama bir de yatırım kenti olmalı. Mesela Özcan Işıklar'ın söylediği “Teknoparklar yapacağız” demekle olmuyor ki. Sizin önünü açmanız gerekir.

“SİLİVRİ'NİN GELECEĞİNE KET VURULDU”

Sevginar SALİ: Sanayici ve işadamlarımızın bugün en önemli sorunu da 1/100 bin'lik planlarda işletme alanlarının sanayi alanından çıkartılmış olması sorunu. Mevcut fabrikalar güvenceden yoksun, genişleme yoluna gidemiyorlar, yeni yatırımlar gelemiyor!

Hüseyin TURAN: Aynen öyle, SİAD'la çok kolay çözülmesi gereken bir şeydi, ama on yıldır hiç bir şey yapılmadı. Havalimanı gelecek diye Üst Merkez konuldu. Havalimanı gelmedi. Gelmeyince eski planlar üzerinde geri dönülmesi gerekirdi. Bizim dönemimizde onayladığımız planlara dönüş yapılması gerekirdi. Silivri'nin geleceğine ket vuruldu. Ben Hüseyin Turan olarak Büyük Ova'ya karşı değilim ama planlar onun üzerine kuruldu. Hem Alipaşa'da, hem Değirmenköy'de, hem de Gümüşyaka'da, bu planlı alanlar dışında Büyük Ova konulsa ve alan büyütülse altına imza atarız. Maalesef bu noktada o dönemin Başbakanı Binali Yıldırım'a konuyu anlattığımda “Evet, biz sınırları yanlış almışız” şeklinde bana bizzat söyledi. Bunun düzeltilmesi gerekir. Hem Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hem Silivri Belediye Başkanımız Volkan Yılmaz'a çok büyük görev düşüyor. Kimin ne kazandığına bakmadan, Silivri'nin geleceği açısından değerlendirme yapılmalı. Zaten bu şekilde yaptığınızda adaletli olacak. Mevzi imar planları Silivri için çok doğru değildi, ama o dönemin şartları öyleydi ve yapıldı. Bundan sonra adaletli 18. madde planlamayı veriyorsunuz, herkesten ayrı terkler alıyorsunuz, imar şartları herkesle aynı oluyor ve ona göre uygulamayı yapıyorsunuz.

“PLANLAR KONUSUNDA İMAMOĞLU VE YILMAZ'A ÇOK BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR”

Hem Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu, hem Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'ın bu olayı merkezi hükümetle birlikte çözmeleri gerekir. Merkezi hükümet noktasında da bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımızın girişimleriyle bu sınırların tekrar değerlendirilmeli.

“BACASIZ SANAYİ NEDEN BİZE GELMESİN?”

Sevginar SALİ: Sanayicilerimizi ciddi şekilde kaygılandıran bu plan sorunu nasıl çözülecek?

Hüseyin Turan: Sanayinin belli noktalarını Büyük Ova da etkiledi. Alipaşa'nın merkezine kadar gelen bir planlama var. Ciddi manada etkileniyor. Benim bildiğim, İtalyanlar Silivri'de çok ciddi bir yatırım yapacaklar, dokuz seneden beri bekliyorlar. Tekstil sektörü üzerinde üretim yapacaklar. Belediye haklı olarak ruhsat veremiyor. “Burası Üst Merkez ben sana nasıl işletme ruhsatı vereyim?” diyor.

Bunların bir an evvel çözülmesi gerekir.

Bana göre bir Belediye Başkanı yaptığı uygulamada toplumun çıkarını gözlemledikten sonra süreçle ilgili değerlendirme yapabilir. Bir kişi faydalanabilir ama toplum daha çok faydalanıyorsa bunu yapmamız gerekir. Bulgaristan, Romanya, Sırbistan gibi ülkeler “Yeter ki gel yatırım yap, ben senden vergi almayacağım” diyor. Açılacak tek noktalar bizde. Neden Masko Mobilyacılar, neden İkitelli bize gelmesin? Tarım üretimimiz de bunlardan faydalanacak, çünkü üretilenler tüketilecek. Bacasız sanayi neden bize gelmesin?

Siz planlamayı yapmazsanız, birileri geliyor belli noktalara bir şeyleri koyuyor, çünkü Silivri haritalarda boş bir alan olarak görünüyor.

“YILMAZ SEÇİLMİŞ BAŞKANIMIZ, HEPİMİZ DE ONU DESTEKLEMELİYİZ”

Bu beş sene içinde hem CHP'nin, hem AK Parti'nin, buradaki MHP'li Belediye Başkanıyla birlikte çok iyi hizmetlerin yapılacağına inanıyorum. Artık seçim yok. Seçim yerine gelecek düşünülmeli. Yılmaz seçilmiş belediye başkanımız ve hepimizin onu desteklemeliyiz. Aynı şekilde Özcan Işıklar'ın Belediye Başkanı olduğu dönemde “İnşallah Silivri'ye hizmet eder, yatırım getirdiği zaman bunlardan ilk faydalanacak olan kişi de benim” demiştim. Hepimiz aynı şekilde etkileniyoruz.

“ÇOK GERÇEKÇİ DEĞİL”

Sevginar SALİ: Tarıma atfedilen gelecek önemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hüseyin TURAN: Tarım bu ülkenin geleceği, ancak hissedarlık olayları ve bölünmeler de göz önünde bulundurulmalı. Tarımın kalkınması öngörüleri şu anki haliyle çok gerçekçi değil. Silivri artık İstanbul ve Anadolu'nun ulaşım merkez noktası oldu. Kınalı bir dağıtım merkezi gibi oldu. Hem Çanakkale'ye, hem Çorlu-Edirne, hem 3. Havalimanı İstanbul ve E-5 gibi istikametlerinin yer aldığı merkez haline geldi. Bana göre otobanın alt tarafıyla ilgili yeniden planlama yapılması gerekiyor. M2'si çok değerli olan bir yerde tarım yapmak ister misiniz? Bu yerler artık çok değerlenmiş. Hissedarlık ve bölünme ile birlikte artık burada tarım zaten yapılamıyor. 100 binlik Çevre Düzeleme planlarıyla birlikte bu planların yapılması gerekir.

“VİCDANEN ÇOK RAHATIM”

Sevginar SALİ: AK Parti Silivri İlçe Teşkilatını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hüseyin TURAN: AK Parti İlçe Teşkilatı seçim boyunca ne görev verildiyse üzerine düşen çalışmayı yaptı. Geçmiş dönem Belediye Başkanı olarak üzerime düşeni yaptım, vicdanen de çok rahatım.

“BELEDİYE BAŞKANI ADİL OLMAK ZORUNDA”

Sevginar SALİ: Belediye Başkanının önünde en büyük engel ne olur sizce?

Hüseyin TURAN: En büyük sıkıntıyı beklenti içinde olan insanlardan gelir. Sonuçta Belediyeler biraz daha siyasi olarak makam yeri gözüktüğünden talepler çok oluyor. Siyasilerden oluşan bu çevrenin, Belediye Başkanının modunu düşürmemesi gerekir. Eğer destek vermek yerine parti içi ve parti dışı kısır çekişmeler ve dedikodularla Belediye Başkanının zamanı çalınırsa, kendisi de bunlarla uğraşırsa en büyük handikabı olur. Belediye Başkanı bütün halka adil davranmak zorunda. Ben kendi dönemimde Halk Günleri düzenliyordum. Belediye Başkanının kurumsal olarak hafızasının dolması gerekir. Halka eşit davranacak ancak kendisini seçen yapıyı da göz artı etmeyecek.

“HEPİMİZ İNSANIZ, HİÇBİRİMİZ DE KUSURSUZ DEĞİLİZ”

Sevginar SALİ: Belediye başkanı seçildiği andan itibaren o kişinin gerçek ile arasına bir duvar örülmeye başlandığı düşüncesindeyim, bu görevde bulunmuş biri olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Hüseyin TURAN: Gerçekten de bu yaşanıyor. Sonuçta herkes herkesi tanıyor. Her partiden kişilerle konuşuyorsunuz, her biri farklı şeyler söylüyor. İstanbul'da bu böyle değil. Silivri, Çatalca ve Büyükçekmece'deki yapı böyle. Hepimiz insanız, hiç birimiz de kusursuz değiliz. Kendi ailemden bir örnek vereyim, seçildiğimden üç dört ay sonra Özel İdare'nin önünden ağabeyime selam vermeden hızlı geçmişim. Ertesi gün anneme “Hüseyin de Belediye Başkanı seçildi ya artık bize bile selam vermiyor” serzenişinde bulunmuş. Kendisinin orada olduğunun farkında değilim, görmedim.

“ŞU ANKİ AKLIM OLSA 2004'TE BELEDİYE BAŞKANI OLMAK İSTEMEZDİM”

Sevginar SALİ: Belediye Başkanlığı size ne kazandırdı, ne kaybettirdi?

Hüseyin TURAN: Şu anki aklım 2004 yılında olsaydı, ben Belediye Başkanı olmazdım. Bana mesleki kariyer, maddi olarak çok şey kaybettirdi. Kazandırdığı tek şey tanınırlık. Çok daha farklı noktalarda olmam gerekirdi diye düşünüyorum; belediye başkanlığı bunu engelledi. Bölgenin Mühendisler Odası Başkanlığını yapmışlığım var, en iyi proje çizen Mimarlık Mühendislik Ofisi bizdeydi. Siyasete girince çok dedikodu ile uğraşıyorsunuz. Alışık değildik...

Belediyecilik çok zor aynı zamanda kıymetli bir sorumluluk… Bu noktada çok güzel bir söz var: “Turnayı gözünden vuranlar bizden değildir. Turnanın kalbinden dem vuranlar bizimle beraberdir”. Bu anlayışı her zaman, her yerde savunurum. Bir de siyasette bazen doğruları söylerken, uyarırken, bağırırken, feryat edersin duyan olmaz, fısıldarken tüm kulaklar tetikte. Çok hassas, dengede kalmayı zora koşan bir süreç ve çok kaygan zemini var siyasetin.

“YÜZDE 34.7 OYLA SEÇİLDİM, YÜZDE 42.5 KAYBETTİM”

Sevginar SALİ: Neden Hüseyin Turan ikinci dönemi kazanamadı?

Hüseyin TURAN: O dönemde biz sınırlarla ilgili Silivri Belediyesi olarak devam etseydik, biz seçimi yine kazanırdık. Beldelerin kapatılması çok yanlış oldu. 1.5 sene önceden kapatılıp ilçeye bağlansaydı orada farkın olmayacağını, hizmetin çok daha iyi olacağını gösterebilirdik. Aidiyet duygusu olarak bakıldığında o dönemde Belediyeler 40-60 yıllıktı.

Sonra beldelerin bağlanmasıyla birlikte teşkilat yapımızda bir hareketlilik oldu. Mesela iki Belde Belediye Başkanı AK Parti'ye katılmak istiyor, farklı bir partiden İlçe Başkanı katılmak istiyor, o beldelerin Başkanları önümüze set koyuyor. İl Başkanına “Onlar gelirse Belediye Başkan Yardımcısı,  meclis üyesi olur, bize kalmaz” diyor. Oysa onların böyle bir talebi yok.

Yüzde 34.7 oyla seçildim, yüzde 42.5 ile seçimi kaybettim. 2009 Yılının Türkiye ortalamasına bakıldığında yerel seçimlerde partimizin oy oranı yüzde 38. İstanbul'da da yine aynı şekilde. Biz Silivri'de yüzde 42.5 oyla seçim kaybettik. 1.800 oyumuz Saadet Partisi'ne gitti. 2004'te seçimi kazanırken de AK Parti'nin oyu yüzde 18.9'du.

Selami Değirmenci'nin bir sözünü hiç unutmuyorum; “Ben senin kadar yatırım getirebilseydim, burada 100 yıl Belediye Başkanlığı yapardım.” Neden böyle söylüyor? Buranın sosyal-demokrat yapısından ve mikro milletçilikten dolayı… O dönemde de söyledim Silivri'nin nüfus yapısı değişecek, bizi yabancı olarak görenler, yıllar sonra yerli olarak görmeye başlayacak. Biz 50 yıldır Silivri'deyiz. Artık yerli olarak da görüyorlar.

“HERKES BİLİYOR DİYE ANLATMAYA GEREK DUYMAMIŞTIK AMA GEREKİYORMUŞ”

Sevginar SALİ: Kendi kendinize kaldığınız, “Ya Hüseyin şunu da eksik yaptın veya şunu da yapmasaydın” dediğiniz, özeleştiride bulunduğunuz konular var mı?

Hüseyin TURAN: Olmaz mı? Var tabi… Silivri'ye 20 tane proje yapmak yerine, yarısını yapardım, halka daha çok zaman ayırırdım. Şu vardı Halk Günü'nü yine ben düzenliyordum. Düğüne, cenazeye gidiyordum. İlk defa muhafazakâr sağ belediye olunca tabandaki beklentiniz çok artıyor. Hiç unutmam, İSKİ bizim alt yapıyı devralıyor. BELBİM'den maaş alıp İSKİ'ye hizmet eden çalışanlar vardı. Büyükşehir kendi içinde böyle ayarlıyor. İkisi de Büyükşehir'in bir kuruluşu. BELBİM, bin kişiye maaş ödemekten zorlanıyor ve maşlarının İSKİ tarafından ödenmesini istiyor. İlçeler de bağlanmış. En uzak ilçe Silivri'den alalım deniyor. Bize bin işçi kaydoldu, bir gün sonra İSKİ'ye devroldular. 300 kişiye razıyken 660 kontenjan verildi. Pak-Su'da, muhtarlıklarda çalışanları ayırt etmeden İSKİ'ye verdik. Bu 660 kişinin belediyede bütün kayıtları var. Yüzde 65'i Trakyalı, yüzde 30'u Silivri'de en az 30 yıldır yaşayan Anadolu kökenli insanlar, bunların arasından 15-20 kişi de Erzurumlu. Algı; ‘İSKİ'ye Erzurumluları doldurdu' oldu. Bunu bütün o İSKİ'de çalışanlar biliyor. Benim zoruma giden bildikleri halde, susmaları oldu. Geçmiş Dönem Vekilimiz Sıdıka Sarıbekir'in çalışanının kızını da işe aldık. Rica etti aldım. Ben vekilimizin CHP'li olduğuna bakmadım. Aldıklarımızın tamamına yakını AK Parti'de çalışmış insanlardan değil, CHP'li, MHP'li olan da vardı. Toplumun her kesiminden aldık. Nasıl olsa herkes biliyor diye anlatmaya gerek duymadık, ama anlatmak gerekiyormuş.

“DEĞER VERDİĞİNİZ İNSANLARIN ASLINDA DEĞERSİZ OLDUKLARINI SONRADAN ANLIYORSUNUZ”

Çok değer verdiğiniz insanların, aslında çok değersiz olduklarını sonradan anlıyorsunuz. Herkesi kendimiz gibi bildiğimizden dolayı bu böyle. Aynı göreve gelsem aynı isimlerle çalışır mıyım? Çalışmam. Bizim verdiğimiz değer ve güveni onlar bize veremedi. Makamdayken değil, önemli olan makamdan sonra yaptıkları. Cumhurbaşkanı ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da ifade ettiği gibi; “Yolu yürünebilir kılan, her şeyden önce sağlam yoldaşlardır.”

Bir Belediye Başkanı görevden sonra o ilçede rahat bir şekilde dolaşabiliyor mu, en önemli şeylerden biri de budur. Kimsenin kul hakkını yemedim, kimseye de zerre kadar kötü davranmadım. Hiç kimsenin insanlık onurunu kıracak bir şey yapmadım, yapmam da. Hiç kimse de “Hüseyin Turan, bizim hak hukukumuzu yedi” diyemez. Bunu en iyi bilen benim Başkan Yardımcısı, meclis üyesi, ilçe başkanı arkadaşlarımdır. Silivri Belediyesinin hak ve hukukunu koruma noktasında da elimden geleni yaptım.

“VOLKAN BAŞKANIMI DA BAZI UYGULAMALARLA İLGİLİ TAKDİR EDİYORUM”

Volkan Başkanımı da bazı uygulamalarla ilgili takdir ediyorum. Kamunun hakkını koruma noktasında elinden geleni yapıyor. Aynısını biz yapmıştık. Sonuçta bunlar bizim değil, Silivri'deki 200 bin kişinin hak ve hukukudur. Bize sadece beş yıllığına emanet ediliyor, sahip çıkmamız gerekiyor.

“BAŞARI HERKESİN, BAŞARISIZLIK VOLKAN YILMAZ'IN OLACAK”

Sevginar SALİ: Söz açılmışken Volkan Yılmaz'ın başlangıç Belediye Başkanlığı dönemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hüseyin TURAN: İnşallah çok güzel şeyler yapacak, ben ona inanıyorum. Biz yanında dik duruyoruz. Bize her ihtiyacı olduğunda yanında duracağız ve destek vereceğiz. Tabi en büyük talihsizlik Büyükşehir Belediye seçimlerinin yenilenmesiyle çok ciddi bir zaman kaybı oldu. Bundan sonraki süreçte hızlı bir şekilde hizmet edeceğine inanıyorum.

Ekibinin kurulmasına herkesin destek vermesi gerekiyor. Başarı herkesin, başarısızlık Volkan Yılmaz'ın olacak. Kiminle daha iyi hizmet edeceğine inanıyorsa onunla ekibini kurması gerekir. Ondan sonraki süreçte de Silivri'de yöneticilik, ilçe başkanlığı, meclis üyeliği yapmış kim varsa onlardan yararlanabilir. Söz ve yetki kendisinde.

Sevginar SALİ: Belediye Meclis Üyeleri arasından Belediye Başkan Yardımcısı seçmeyen ilk Belediye Başkanı mı?

Hüseyin TURAN: Selami Değirmenci de öyle yaptı. Volkan Yılmaz'ın takdiridir. Meclis Üyelerinden yararlanmak için illa onları Belediye Başkan Yardımcısı yapmak zorunda değil. Meclis Üyelerinden komisyonlarda çok daha etkin bir şekilde faydalanır. Bunlara fazla takılmamak gerek…

“YASAYI CHP'Lİ BİR VEKİL ÇIKARSAYDI, SİLİVRİ'YE HEYKELİ DİKİLİRDİ”

Sevginar SALİ: Köylerde 2B tapu sorunun çözümünü AK Parti Milletvekili Tülay Kaynarca ile birlikte yakından takip etiğinizi biliyorum, buna yönelik söylemek istedikleriniz var mı?

Hüseyin TURAN: 2011 Yılında önceden tapuları olup da iptal edilen köylerle ilgili çalışma yapmıştık ama olmadı. Süreç uzadı. Bunu dönem vekilimiz Tülay Kaynarca takip etti ve çözdü. CHP İlçe Başkanı ve AK Parti İlçe Başkanı açıklama yapıyor. Kaynarca'nın 2B arazileriyle ilgili çıkarttığı yasa sonucunda herkes tapularına kavuşacak. Yasayı CHP'li bir vekil çıkarsaydı, Silivri'ye heykeli dikilirdi. Konu o kadar çok basitleştiriliyor ki. 10 Yıllık çalışmanın sonucunda gelinen bu durum önemsizleştiriliyor. Milletvekilimize ve tüm emeği olanlara teşekkür ediyorum. 1944 Yılından beri iptal edilmiş tapularla ilgili durumu insanlar 1980'li yıllarda fark ediyor. Silivri'ye kadastro gelince insanlar yıllardır işledikleri tarlaların kendi üzerlerinde değil, devletin üzerinde olduğunu öğreniyorlar.  Bu çözüldü. Marifet iltifata tabi değil. Bu noktada ben Tülay hanımın alçak gönüllü olduğunu biliyorum. Çok daha farklı bir noktada teşekkür edilmesi gerektiğine inanıyorum. İnşallah insanlar gönüllerinde bu hakkı verecektir.

“GÜCÜNÜ SİYASİ PARTİDEN ALACAK DEĞİL, VERECEK KİŞİLER ÖNEMLİ”

Sevginar SALİ: Siyasetin gerçek mecrasında seyretmesi için hangi iyileştirmelere ihtiyaç olduğunu düşünüyorsunuz?

Hüseyin TURAN: Siyasi partilerde her dönem değişiklik oluyor, yeni yöneticiler geliyor. Gücünü ve etkisini siyasi partiden alacak değil, verecek kişiler olmalı. Onlar vermeli ki partileri güçlensin. Sayın Cumhurbaşkanımızdan herkesin yükü alması gerek. Daya iyi sonuçlar için siyaseten biraz daha liyakat ve ehliyetle yapılması gerekiyor çalışmaların.

“SİYASETÇİNİN ESKİSİ YENİSİ OLMAZ”

Siyasetçinin eskisi yenisi olmaz. Siyasetçi görev adamı olur. Görevini yapar ve devreder. Daha sonra yeniden görev alır. Halkta karşılığı varsa vardır, yoksa zaten ona kimse değer vermez. Siyasetin bu yapıyla devam etmesi gerektiğine inanıyorum.

Siyaseten sadece yüzü gülen insanlar değil (gülmesi tabi ki iyi), vatandaşın da yüzünü daha çok güldüren siyasetçilere ihtiyacımız var.

YORUM YAP