Turizm öğrencilerimizin yurt dışı tecrübeleri
Milli Eğitim Bakanlığı'nın WEST adlı projesi kapsamında İMKB Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi'nden yurt dışında staj yapmak üzere beş öğrenci seçildi. Böylece okul öğrencilerinden; Can Doldurur – İspanya, Şenol Açıkgözoğlu – Portekiz, Dilan Sumeli – Almanya, Seldağ Erenç – Almanya ve Serenay Uçar – İtalya'da staj yaparak her turizmcinin hayali olan yurt dışı stajını gerçekleştirmiş oldu. Yeni bir dil, yeni bir kültür, yeni insanlar tanıdılar. Bu imkanların hepsi "Leonardo da Vinci” projesi sayesinde 25 okuldan gelen her 5 öğrenciye sağlandı. Öğrencilerin yanı sıra 21 öğretmen de seçildi.
Yurt dışı öncesinde Ayvalık'ta yaklaşık 20 gün süren kültürel-dilsel hazırlık kampına katıldılar. Bu kampta özellikle dil konusunda ciddi bir çalışma yaptılar. Kendilerini tanıtma, selamlaşma ve bunun gibi konularda bilgi sahibi oldular. Yaklaşık 60 saatlik eğitim aldılar. Kampta ayrıca Gençlik haftası kapsamında sosyal faaliyetler de gerçekleşti; konser, Cunda Adası'nın gezisi, zeytinyağı fabrikasının gezilmesi, Şeytan Sofrası ziyareti, Ayvalık OTML'nin ziyareti.
Yurt dışında stajını tamamlayıp ülkemize geri dönem öğrenciler, izlenimlerini, duygu ve düşünceleri şöyle paylaştı;
Dilan SUMELİ: "Proje bir hayal gibiydi bizim için. Uçaktan indiğimizde içimizde bir korku… Ya anlaşamazsak, ya kötü geçerse diye düşünmeden edemedik. Projede bütün ihtiyaçlarımız düşünülmüş ve her şey ona göre düzenlenmişti.
Almanya'da birçok kişiyle tanıştık ve birlikte gezdik, bowling oynadık, havuza gittik. Günlerimiz dolu dolu geçirdik. Bir yandan da özlem vardı içimizde. Ailemizden, destekçilerimizden uzakta yaşamak çok zormuş, ama anladım ki ben kendi ayaklarımın üzerinde durabiliyormuşum. Bu proje çok şey kattı bana. En başta ailenin önemini kavradım ve tek başıma sorunların üstesinden gelebileceğimi fark ettim. Almanya'da yaşamak hem zor hem de zevkliydi. Bu proje sayesinde 125 tane dostum, 23 tane de annem-babam oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Projenin devam etmesi dileğiyle.”
Seldağ ERENÇ: "Bu proje sayesinde kendi ayaklarım üzerinde durmayı öğrendim ve farklı iş tecrübeleri edindim. Böyle bir projeye seçildiğim için çok mutluyum. Bu projenin bana ileride farklı iş imkanları sunacağına inanıyorum. Böyle bir projede yer alarak, Almanya'da yaşama, çalışma ve gezme fırsatı buldum. Çok güzel ve mutlu anılarla dolu yaklaşık 4 ay geçirdim. Özellikle Almanya'nın başkenti Berlin'i ve tarihi bir şehir olan Dresten'i görmenizi tavsiye ederim. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.”
Serenay UÇAR: "Ben stajımı İtalya'nın Palermo adasında yaptım. Üniversite öğrencilerinin bile yakalayamadığı bu fırsatı lise yıllarında yakaladığım ve böyle bir projeye seçildiğim için çok mutluyum. 17 yıldır alıştığımız düzeni bozup ailelerimizden, sevdiklerimizden ayrılıp kendimize yeni bir düzen, yeni arkadaşlıklar kurduk. Bir yandan çalışıp bir yandan da İtalya'yı gezdik. Bu sayede hem dilimizi geliştirdik hem de hiç bilmediğimiz bir ülkenin kültürünü öğrenmiş olduk.
İtalyan Mutfağı: Türklerin ana yemek olarak yediği makarna, İtalyan mutfağında başlangıç olarak yenilir. Ana yemek olarak et, tavuk veya balık tercih ederler. Yanında garnitür olarak sebze yemekleri verirler. Devamında meyve ile peynir ve en son temel bir yemek kuralı olan tatlı masaya gelir. Bazı yerlerde masalar donatılıp çeşit çeşit yemekler sunulurken, sadece 2 tane seçkin yemek servisi yapılır.”
Şenol AÇIKGÖZOĞLU: "Avrupa'nın En Batı Ülkesi Portekiz'de ilk günümüz şöyle bir gezelim, etrafı tanıyalım demekle geçti. Kendimden biliyorum, herkesin bir heyecanı vardı. Proje sayesinde hayatımda ilk defa yurt dışına çıkabilmenin ve uçak ile seyahat etmenin mutluluğunu yaşamış oldum. Özellikle Türkiye'nin birkaç gün sonra Portekiz milli takımı ile hazırlık maçı olacaktı. Bu maç bizim kendimizi daha iyi hissetmemizi sağladı. O maça giderek bayrağımızı Portekiz'de dalgalandırmak milli takımımızın galibiyet sevincine ortak olmak istiyorduk. Proje sayesinde ilklerimi yaşıyordum. Çünkü hayatımda ilk defa stadyumda maç izlemeye gitmiştim. Yabancı insanların arasında o coşkuyu o duyguyu yaşamış oldum. Maç bitince skor tabelasında Portekiz:1- Türkiye:3 gösteriyordu. Stat çıkışı yabancı dediğim insanların bizleri gelip tebrik etmesi büyük bir nezaketti.Böyle bir projede yer alarak yaklaşık 4 ay gibi mükemmel bir zamanda Portekiz'de yaşama, çalışma ve gezme imkanları buldum. Gerek mutfak bilgisi gerek yabancı dil konusunda kendimi geliştirdim.Portekiz gidip gördüğüm yaşadığım, sevdiğim ülke, bir o kadar da sevdiğim bir halka sahip. Portekiz halkını sevmemin en önemli nedeni de insanların birbirlerine olan saygı ve sevgisi.”
Can DOLDURUR: "İspanya grubuna seçildim. Beceri eğitimi yapacağımız yer hem bir turizm eğitim merkezi hem de bir uygulama oteliydi. Lojmanı oldukça konforluydu. Çalıştığım sürede fazlasıyla gözleme ve uygulama yapma imkanına sahiptim. Oldukça iyi arkadaşlar edindim ve böylece daha fazla İspanyolca pratik yapma imkanına sahip oldum. Gözlemlerime dayanarak söyleyebilirim ki İspanya'da insanlar oldukça rahat davranıyorlar. Türkiye'de anormal denilecek bazı davranışlar burada umursanmıyor. Hani derler ya bazı şeyler anlatılmaz yaşanılması gerekir. O yüzden İspanya'yı ve duygularımı anlatmaya ne kelimeler nede cümleler yeter. Bu zamana kadar öğrenim hayatımda hep başarılı oldum. Hedefim bundan sonrasında da hep başarılı olmak.”
Renginar SALİ