Dünya kupası bize bazı futbol dersleri vermedi değil. Nasıl mı? Savunma içerikleri orta saha eksiltmeleri, hücum farklılıkları. Bu heyecandan sonra lige dönelim… Türkiye'deki futbol heyecanına bakalım dedik. O da ne? Çıt yok. Gecen sene uçaklarla futbolcu getiren Galatasaray'dan, büyük umutlar beslenen Fenerbahçe'den, oyuncu satmak için kapı kapı dolaşan Beşiktaş'tan, olan parasını yanı 140 milyon TL'yi Futbol Federasyonuna yatırıp lisansını son dakika kapan Trabzonspor'dan ses çıkmıyor…
Ses çıkmıyor da Türk futbolu baktı pabuç pahalı döndü gençlere… Ali Koç'un Berke, Barış ve Ferdi atağı son derece akıllı bir hareketti. Hollandalı Bas Dost transferi yatmışa benziyor. Sporting Lizbon futbolcuyu kalması için ikna etmiş gibi. Ancak Fenerbahçe'nin gerçek bir santrfora ihtiyacı olduğu kesin. Enes Ünal, Ramires dedikoduları alıp basını giderken. Everton'da oynayan Jannıck Bolasie transferinde önemli adımlar atıldı. Bu konu yarın hangi konuma gelir bilemiyoruz. Ama Cocu'nun da sakin hatta çok çok sakin tavrı bizi biraz şaşırtıyor. Biz yıllarca sakin hocaların sonra nasıl bir paldır küldür transfer peşine düştüklerini gördük. Aman dikkat…
BESİKTAŞ'TA BABEL BİLMECESİ
Beşiktaş Vida'nın dünya kupasındaki başarısı ve triplerinin artmasıyla ‘gaza gelirken' %30 küçülmenin de hesaplarını yapıyor. Fabri 6 milyon Euro'ya Fulham'a gitti gibi. Mitrovıc'i Brügge'ye verdiler. Ellerinde Dorukhan, Güven, Orkun ve Larin gibi gençler var. Ama forvete ne olacağı belli değil. Negredo pek gidecek gibi gözükmüyor. Hayatından memnun. Vagner Love tepeden tırnağa futbolcu. Ama satılır mı bilemiyorum. Bir Mustafa Pekdemek var. O da bu sene nereye kiralanır diye papatya falı açacağız. Babel Flamengo ile anlaştı. 8 Milyon'a kulüpler de anlaştı. Ancak son dakika Babel kendi istediği parayı 4 Milyona çıkarınca iş yattı. Şimdi Şenol Güneş gitsin istemiyor, Fikret Orman da bastırıyor gitsin diye.
Yani anlayacağınız bir sessizlik bir durgunluk almış başını gidiyor. Bekliyoruz hareket ne zaman olur diye. Ancak biraz konuyu değiştirelim. Sabırsızlık bir yaşam biçimi olmuş. Kimseye beklemeye, düşünmeye tahammülü yok. Sovyetler Birliği döneminde oturduğunuz yerde telefonla Türkiye'yi aradığınız zaman tam 6 saat telefon beklerdiniz. Bunun gibi sabır taslarını döksek saymakla bitmez .
TERİM'İN DEĞİŞİMİ
Sabır sabır dedik de Fatih Terim'i tam 42 senedir tanıyorum. Futbolculuğu döneminde ne kadar sabırsız olduğunu bilirim. Hiçbir şeye hele hele haksızlıklara hiç tahammülü yoktu. Şimdi o Terim gitmiş yerine Peygamber sabırlı biri gelmiş. O tahammülsüzlükleri olan hocanın yerinde yeller esiyor. Ama bunun arkasında kimin olduğunun farkındayım. Yanı Fulya Terim.
Neyse konuları fazla karıştırmayalım. Galatasaray'da Maicon'un yerine biri şart. Kim olur bilemiyoruz. Ama genç kaleci İsmail Çipe'nin performansı bizi sevindirmedi değil. N'Diaye'yi arıyoruz. Gomis'de bir karın ağrısı var. Bana göre gitmek istiyor. Müjdat gerçekten iyi bir oyuncu ama transferi örtemez. Gomis'in yerine, yanına birini almak şart Eren oraları dolduracak gibi gözükmüyor.
Haa bu arada ekleyelim Galatasaray 2011'den beri aldığı tam 9 futbolcuya tam 39 Milyon Euro ödemiş. Görüntü sıfır. Bunların içinde Çağlar, Tarık, Çamdal, Sercan, Yiğit, Ahmet Çalık, Amrabat, Danny, Olcan, Yekta var. O yüzden herkese transfer için sabır diliyorum. Başta kendime…
Koşakalın...