2000'li yılların başıydı. Show TV Erol Aksoy'un elinden çıkmış, Mehmet Emin Karamehmet'e satılmıştı. Mehmet Emin Karamehmet iddialı bir adamdı. TURKCELL'in kurucusuydu. Büyük yatırımcıydı. Digitürk'ün kurulması için o günlerde atağa kalktı. Kadroları oluşturulmaya başlanmıştı. Sedat Gümüşoğlu gibi önemli bir finansçıyı kadronun başına getirdiler. Sonra CINE 5 deneyimli Osman Erk geldi. Sonra Hatice Memigüven geldi. Sonra İnsan Kaynaklarının başına Tankut Sur geldi. Şimdi Futbol Federasyonu'nun genel sekreterlik görevini sürdüren Kadir Kardaş geldi. Çok kaliteli ve deneyimli isimler geliyordu. Hepsi ya Boğaziçi Üniversiteli ya da Mülkiyeliydi. Ekip çalışmalara başladı. Dekoderler evlere bedelsiz takılıyordu. O aralar LİG TV daha kurulmamıştı. Ankara'dan kiralanan “Işık TV'' ile yayına çıkılacaktı. Bana ''Bir maç satın al yayın yapalım 'dediler. Baktım İngiltere-Almanya Londra'da özel maç oynayacaktı. Spiker Melih Şendil ile ben de yorumcu olarak maç yayınına girdim. Sıradan bir maçtı. Bir ara yayın sırasında Melih'e şunu sordum ''Melih bizi izleyen var mıdır acaba?'' Melih hemen yanıt verdi ''Sanmam abi'' 1999-2001 yılları arasında Teleon'un bıraktığı maç yayınlarını da 120 milyona Mehmet Emin Karamehmet aldı. Sonra LİG TV kuruldu. Başına da beni getirdiler. Tam beş yıla yakın gece-gündüz LİG TV 'nin başarısı için çalışma arkadaşlarımla ter döktük. LİG TV binlerden, on binlerden milyonlara kadar yürüdü. İşler güzel gidiyordu. Ben sonra DİGİTÜRK başdanışmanlığına getirildim. 2008'de de ayrıldım.
AZİZ YILDIRIM-GÖKSEL GÜMÜŞDAĞ KAVGASI
2001-2005 yılında 4 yıl için yayın hakları 614 milyon dolara satıldı. Futbolda gelirler gün geçtikçe yukarı fırlıyor ve bu işten nemalanan küçük kulüpler bile kendine geliyordu. Transferler bile Futbol Federasyonundan gelen gelirlere göre belirleniyor ve ona göre futbolcu transfer ediliyordu. 2005-2008 sezonları için yeniden ihaleye çıkılmıştı.376 milyon dolardı. Sonra bir başka ihale, o da 140 milyon dolar oldu. Sonrası BDDK DİGİTÜRK'e el koyunca konu biraz değişti. Dolar kuru çok yükselmişti. Kulüpler Birliği başkanı 2017 'de Göksel Gümüşdağ'dı. Hükümete yakındı. Bu arada DİGİTÜRK satılmış ve BEİN SPORTS olmuştu. Katarlı grup kur'un sabitlenmesini istiyordu. 2022'ye kadar anlaşma yapmışlardı.3.26 -3.36 TL'den çıkan kur anlaşmasında ödenecek rakam 500 milyon artı KDV ile 600 milyon doları buluyordu. Az para değildi. Ancak 2017 yılının Kasım ayında Katarlılarla anlaşmayı Gümüşdağ yapmıştı.17 kulüp sözleşmeyi kabul etmiş sadece Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım karşı çıkmıştı. ''Ben bunu imzalamam. Kuru neden düşürüyorsunuz '' diyordu. Kavga bayağı büyüdü. Aziz Yıldırım güç bela ikna edildi. Türk futbolunda bu yüksek para havuzu Türkiye'yi Avrupa'da da 6. sıraya yükseltmişti. İngiltere 2,7 milyon Euro ile ilk sıradaydı. İspanya 983 milyon Euro ile ikinciydi. İtalya 943 milyon ile üçüncü, Fransa 726 milyon ile dördüncü, Almanya 628 milyon ile beşinci sıradaydı. Bu ülkeleri Türkiye takip ediyordu.600 milyona yakın bütçe Türkiye'yi Avrupa'nın devleri arasına sokmuştu.
BEIN SPORTS BIRAKMAK İSTİYOR
Geçtiğimiz sezon sonunda da BEIN SPORTS ile Futbol Federasyonu arasında sorun çıkmıştı. Katarlılar sabitlenen kurun daha da düşürülmesini istiyor ve bu parayı ödeyemeyeceklerini söylüyorlardı. Bu sene yine sıkıntılar ortaya çıktı. Sorun daha başkaydı. BEIN SPORTS zarar ediyordu. 3.5 milyonu bulan abone sayısı yarı yarıya düşmüştü. Dekoder satılmıyordu. Rakipler vardı. Onlarda boş durmuyordu. (Örneğin: İyi filmler getiriyorlardı) Katarlı yöneticiler Futbol Federasyonuna başvurmuşlar ve yayıncılıktan çıkmak istediklerini belirtmişlerdi. Şimdi bir süredir gizli gizli yürütülen görüşmeler Konyaspor'un yeni başkanı Hilmi Kulluk kongresinde ağzından kaçırdığını sandığımız sözlerle ortaya çıktı. Şimdi 18 Haziran salı günü Kulüpler Birliği acilen toplanıyor. Konu BEİN SPORTS. Bakalım Salı günü Katarlıların istekleri nasıl karşılanacak ve konu nereye varacak?