Türker SIAD’ı ziyaret etti
Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği merkezinde konuk edilen DSP Genel Başkanı Masum Türker’e partinin Edirne 1. Sıra Milletvekili Adayı aynı zamanda dernek yöneticilerinden Hüseyin Dertop eşlik etti. DSP’nin kurmaylarını Dernek Başkanı Hakan Kocabaş ile yoğun katılım sağlayan yönetim kurulu üyeleri karşıladı.
Siyasi anlamda toplumsal hafızasını konuşturan Türker, Türkiye’nin yakın geçmişine ışık tutan üç saati aşkın bir toplantı gerçekleştirdi.
"SİLİVRİ SAHİP OLDUKLARIYLA VE SAHİP OLMASI GEREKENLERLE ÇOK İYİ TANINMALIDIR”
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak da görev yapan köklü siyasetçilerden DSP Genel Başkanı Masum Türker, Silivri’nin kendi özgünlüğünü koruyup geliştirerek geleceğe yürümesi gerektiğini vurguladı. Silivri için, "İstanbul büyümeseydi Silivri hala bir sayfiye şehri olarak kalacaktı. Silivri’de yaşayanlar İstanbul’a göre taşralı olacaktı ama İstanbul’da bir büyüme olunca eskiden gecekondu olan yerler rant yaratan mekanizma olunca ister istemez Silivri yeni bir konuma girmiş oluyor. Sizler Silivri’yi planlamazsanız birileri gelecek buradaki rantı sizin yıllarca dedelerinizden beri birikmiş olan varlığı alıp götürecekler, siz planlarsanız o doğacak değerlerin sahibi siz, aileleriniz ve komşularınız olur. Bu konuda Amerika’nın eski Başkanı Roosevelt, ‘Ortaya çıkan bir olay, emin olun ki, daha önce planlanmış bir düşüncenin tezahürüdür.’ der.” diye konuştu.
"DEMOKRATİK SOL’UN DÖRT DAYANAĞI VAR”
DSP’nin bir düşünsel akım ve siyasal hareket olarak Demokratik Sol tanımını benimsemesine ise şu sözlerle açıklık getirdi: "Niçin sosyal demokrat, sosyal demokrasi ya da sosyal piyasa ekonomisi demiyoruz? Bunun nedeni şu; sosyal demokrasi eğer Almanlardan almışsa Protestan mezhebine dayanır. Bütün ekonomik modeller o ülkedeki dini ve kültürel ilişkilere dayanır. Bizim Demokratik Sol’un iki tane dayanağı var. Birisi evrensel sol değerler(dayanışma - işbirliği). Partimiz halkın özlemlerinden doğmuştur. Halkın özlemleri Türkiye’de dört tanedir. Birincisi; kadim Anadolu Medeniyeti yani Frigyalılar, Hititler, Hattiler onlardan bugünümüze devrettiğimiz geleneklerimiz. İkincisi; Orta Asya’dan taşınıp Anadolu’da harmanlanmış kültürümüz. Bunun içinde Mevlevilik, Alevilik, Bektaşilik var yani aklınıza gelebilecek her ritüel bu konuda sosyal adalete yansımış. Üçüncüsü; İslam ve Kuran-ı Kerim’dir, insan ilişkilerine dayalı sosyal adaletçi kısmı alınmıştır. Dördüncüsü de Kurtuluş Savaşı’dır.”
"KOALİSYON BAYKAL ENGELİ YÜZÜNDEN KURULAMADI”
7 Haziran seçimlerinin ardından koalisyon çalışmalarında seçimlerde birinci ve ikinci çıkan AKP ile CHP arasında neden anlaşma sağlanamadığı konusu hakkında, "Deniz Baykal, selin önünden kütük kapmak istedi. Genel Başkan da bundan hayli hayli haberdar. Anlaşmadaki CHP’ye verilecek Meclis Başkanlığını istedi Kılıçdaroğlu’ndan habersiz onu aşarak. Kılıçdaroğlu da bu görevi ona vermek istemedi çünkü verirse Meclis Başkanlığı Karargâhı CHP içindeki Muhalefetin Karargâhı olacaktı. Devlet Bahçeli’nin de o tarihte ‘hayır’ demesinin nedeni bu. Bunu da Tayyip Bey fırsat bildi ve AKP’yi altı ay daha iktidarda tuttu.” ifadelerini kullandı.
"SURİYE GÜDÜMLÜ HAREKET EDEN DAVUTOĞLU’DUR”
Türkiye ile Suriye’nin kötü giden ilişkilerinin iç meseleye dönüştüğünü belirten Türker, "Türkiye’nin en önemli tuzağa düştüğü yer Suriye meselesidir. Suriye, Tayyip Bey’in isteyerek girdiği bir iş değil; ‘hayır’ diyordu ama Suriye angaje (güdümlü) olan Davutoğlu’dur.” dedi.
Hazal BAŞARAN