Türkiye’yi karıştırmak, Türkiye de yaşayanların hayatını cehenneme çevirme gayretlerine rağmen Türkiye de yaşamak güzel. Bütün yok etme çabalarına, iç savaş kışkırtmalarına, mezhep bölünmelerine, kısır siyasi çekişmelerine karşı verilmiş sadakamız varmış ki, Türkiye de yaşamaktan memnunuz. İskoçya’nın İngiltere’den ayrılma niyeti bile bazı konuların medeniyetle ve demokrasiyle halledilemediğini ortaya koydu. Benim memleketimde bırakın ayrılmayı, birleşmek ve katılmak isteyecek çok bölge olduğuna eminim.
Asırlar boyu bu topraklara ev sahipliği yapmış insanların torunları olan bizler tüm farklıklarımızı kabullenmiş ve hazmetmiş bulunuyoruz. Çok basit konularda kanlı bıçaklı hale gelsekte, birlikte ve omuz omuza yürümenin yolunu buluyoruz. Başı dara düşse, memleketinde barınacak ve yaşayacak şartları kalmayanların tek umudu hep Türkiye oldu. Afganı, Azerisi, İranlısı, Arabı, Iraklısı, Suriyelisi, Arnavut-Yunan-Bulgar muhaciri soluğu Türkiyede aldılar ve tüm sıkıntılara rağmen o geniş potada eridiler. Arada bir geldikleri yerlerin hasretini çekseler de Türkiyede kalmaya ve yaşamaya devam ettiler.
Sen on yılda bütün ters gösterme çabalarına karşın; özgürlükler ve demokrasi yolunda çok daha fazla mesafe aldık. Korkulan hiçbir şey olmadı. İçki yasaklanmadı, hiç kimse namaz kılmaya zorlanmadı, Alevi olmak, Kürt olmak en tabi hak olarak görülüp kabul edildi. Başı kapalı olanların üzerindeki kısıtlama ve baskılar kalktı. En ufak bir gelişmede genelkurmay ışıklarına bakma alışkanlığı kalmadı. İlk defa askerin müdahale etmediği, edemediği bir cumhurbaşkanlığı seçimi yaşamanın mutluluğuna erdik. Peygamber ocağı olarak gördüğümüz kışlalar asli görevine dönmenin rahatlığını hissettiler. Kısacası insanım birbirini tanıdıkça daha çok sevmenin ve güvenmenin mutluluğuyla ülkesiyle gurur duyar oldu.
Bu günkü gücüne ulaşmış bir Türkiye ye artık iç ve dış çevrelerin zarar verebilmesi çok zor. Türkiye de yaşamanın güzel olduğuna inanmış çoğunluk huzurun bozulmasına müsaade etmeyecek. Yapılacak eleştiri ve mücadelenin bu düşünceye daha fazla katkı verecek davranışlar olduğunu görmemiz kırıcı olmayı engelleyecektir. Tüm hakaretler, aşağılamalar, saygısız ve sevgisiz davranışlar zaman içerisinde huzurlu çoğunluğa uymak ve mutlu olma mecburiyetini hissedecektir.
Teklif edilen imza kadar oy alamayan genel başkanlar, rakibini ve toplumu tanımaktan çok uzaklar. Ankara’nın suyundan ishal oldum diyen hanımefendinin suyunun kaçak olduğunu bilmemesi (kocasını suçlaması ) kendine oy verenlere karşı sergilenen sorumluluk örneği olarak tarihe geçti. Suya hayatı boyunca çok cüzi bir ücret ödeyen vekil için Türkiye cennetten farklı olmamalı. Geçmişin mutlu azınlığı, bu günün mutlu çoğunluğundan rahatsızlık duyuyorum. Yerden göğe hakları var. Villada oturacak kaçak su kullanıp itibar göreceksin, güneydoğuda kaçak elektrik kullanan terörist kabul edilecek. Okumuş olsa ideolojik satırlar deyip geçiştirecektir.
Silivri Ak Parti bir danışmama meclisi daha gerçekleştirmiş. Şahsiyetlerini başbakan ve cumhurbaşkanıyla kıyaslayarak siyaset yapmaya çalışanlar bu huylarından vaz geçmedikçe Silivride Ak Partinin işi çok zor. Kendilerini parti büyüklerinin temsilcisi kabul edenler öncelikle olağanüstü kongreye katılmama hesabını vermeli ve sorabilmeli. Bunu yapamayanların partilileri baskı altına alma çabaları yeni mağlubiyetlerin habercisi olacaktır. Sebep olanlar, Silivri’ye zarar verenler yine utanmayacaklar ve Işıkların yapamadıklarını konuşarak vakit geçirecekler.
Ak Partinin rakipleri bütün Türkiye’yi Ak Partili yapmaya and içmiş gibi davranırken, Silivri Ak Parti temsilcileri ise Silivri’deki herkesi CHP’li yapma gayreti sergiliyorlar. Her iki durumda da büyük garabet var. İşin sırrını çözmüş olan bana da anlatırsa sevinirim. Ben çözemediğimi kabul ediyorum, Işıklar çözmüş gözüküyor.
Muhalif bile olsanız Silivride, Türkiyede yaşamak güzel diyen kalın.