Geçtiğimiz gün Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanı Şenoğlu Türkyılmaz aradı. "Birkaç defadır MHP ile ilgili yazı yazıyorsunuz dost gibi arayıp gerçeği anlatayım bilin istedim” dedi… Nedense Adil Sirkecioğlu’nun "MHP niye kazanamıyor?” başlıklı köşe yazısında yazdığı "Otuz yılımı verdiğim MHP camiasındaki müzmin hastalık devam ediyor; ‘Bütün gazeteciler düşman, bütün haber ve yorumlar ön yargılı. Hiç kimse MHP ve Ülkücüleri anlamıyor.’ Anlayanlar da kasıtlı ve küçük düşürücü yayınlar yapmayı tercih ediyor…” satırları anında akın etti…
"Bir kaç defadır MHP ile ilgili yazı” yazıyor olmam çok olağan üstü ve kasıtlı bir şeymiş gibi garip bir alınganlığa kapıldım… 40 yıldır demeyeceğim ama 10 yılı aşkın süredir yazı yazdığım MHP hakkında değişik bir hissiyat içindeyim. Onlar tepkili, ben gereğinden fazla alıngan kimin suçu bu bilmek istediğimden emin değilim. Duygusal tepkimi sürdürüp aklımın söylediklerini işitesim yok henüz.
Neyse uzun lafın kısası Türkyılmaz, MHP Silivri’nin başında olduğunu, İstanbul genelinde ilçe teşkilatlarının ‘görevden alındığı’ iddiasının dayanıyor olabileceği seçim sonucu ve partide yarattığı etkiyi yazılmaması kaydıyla aktardı.
Sonra Silivri’de kendisi dışında adı geçen Düğencioğlu’nun ilçe başkanlığı akıbeti hakkındaki ön görüsünü net bir biçimde paylaştı, onu da sanıyorum yazmam için değil bilmem ve farklı beklentilere girmemem adına aktarma ihtiyacı hissetti.
Türkyılmaz özetle: "Şimdilik durum bu, görevimin başındayım. Genel Merkeziminiz değerlendirmesi ve İl Başkanlığının farklı takdiri olur mu zaman gösterecek” dedi.
MHP kanadı ile çok hassas bir ilişkimiz var bu aralar! Onlar Hürhaber’e nazlanıyor, Hürhaber onlara… Devrimci Solcu kurucu imtiyaz sahibimizi bu kadar çok özleyecekleri akıllarına gelmezdi her halde… Ah MHP, ah…
AK PARTİ-SİLİVRİ, ANKARA HATTINDA HEYECAN
Hüseyin Turan, sabahın köründe kendini AK Parti Genel Merkezinde etiketleyince ilçemizde sıkı bir telefon trafiğine yıldızlı davetiye çıkarttı. "Sevginar hanım, siz "Dilek Demiral AK Parti İlçe başkanı kalacak dediniz, Hüseyin Başkan Ankara’da” tarzında garip imalar içeren görüşler tarafıma aktarılmaya bir başladı, pir sürdü...
Bu aralar etrafımda olup biteni anlamlandırmakta ciddi güçlük çekiyorum. Bazı insanlar ve yaptıklarını anlamak imkansız! Yarın sabah, ben de kendimi AK Parti Genel Merkezinde etiketlersem, AK Parti Silivri İlçe Başkanı olduğum, olacağım düşüncesi oluşur mu? Oluşmaz değil mi? En fazla "Aaa AK Parti’ye mi geçti” gibi saçma bir şey çıkar ya da beni daha iyi tanıyanlar bunun görev icabı olduğunu düşünürler daha yersiz fikirlere kadar olayın boyutunu taşımazlar.
Hüseyin Turan’ın, AK Parti İlçe Başkanlığı arzusunu tartışmayacağım, o her ne kadar "Yok öyle bir şey” dese de ben olduğuna inanmaktan kendimi alıkoyamıyorum. Şöyle bir sıkıntı var; belediye başkanlığına aday yapılacağına inanmadığım gibi ilçe başkanlığı da vermezler gibi geliyor bana. Benim bu parlak düşüncelerimin AK Parti’de karşılığı olmaz, tam aksine hareket ederler; eyvallah. Bu arada Turan, Ankara’da yalnız değildi yanında bir de Metin Karakaş vardı : ) Siyasi kardeşi : ))
(Beni arayanlar Hüseyin Turan’ı da aramış anlaşılan. Açıklama yaptı akşam saatlerinde: "Arkadaşlar Başbakanımız Büyük Kongre Delegelerini Cumhurbaşkanı seçim sürecini değerlendirmek ve görüş almak için genel merkeze davet etti… Onun için Ankara’dayım.”)
İlçe Başkanlığı mevzusuna dönecek olursak; Kimseyi bilerek veya herhangi bir kasıtla yanıltma girişimim ve teşebbüsüm olmadı. İlçe Başkanından aldığım bilgi doğrultusunda mevcut yönetimin devam ettiğini yazdım. Bunu bir kabahat olarak görenler adına üzgünüm. Bence değil. Herkes kurduğu hayallerle mutlu olmayı ister ama kabul etmemiz gereken gerçeklerimiz var… Sadece sizin değil, hepimizin kötü kaderi : (
Ve bırakalım, daha doğrusu bırakın, da şu kadın görevini yapsın artık, çok can sıkıcı bir hal aldı bu AK Parti’nin ilçe başkanlığı tartışması. Demiral, kendini gündemden çekip, perde arkasında durmaya tercih ettikçe ilçe başkanlığı tartışmalarının da ardı arkası kesilmeyecek. Görevinin bu denli sorgulanması kendisinde de ciddi bir özgüven sorunu oluştuğuna işaret ediyor; yerel seçim hezimetinin en belirleyici sonucu. Masaya elini vuran, yürüyünce yeri titreten Demiral’ı geri çağırabilir miyiz, Dilek Hanım’ın kendisine acil ve çok ihtiyacı var : )
Ve "Hürhaber destek vermedi” diyerek seçim mağlubiyetinden tarafımıza ısrarla ikide bir yollanan faturayı iade etmek zorundayım. AK Parti çok başarılıymış, seçimi almış da biz aksini yazmışız gibi davranmayı bırakın hiç komik değil. Herkes bir seçim yaptı ve sonuçlarına katlanmak zorunda. Çocuk değiliz diyeceğim onlar bile yaptıkları şeyin neticesine katlanıyor. Hürhaber bir seçim yaptı doğru ama asıl rıza ve kabul göstermemiz gereken Silivri’nin demokratik tercihi. Biz seçim boyunca yapılan hataları da olması gerekenleri de yazdık, dikkat ve ders olarak alanlar ile almayanlar, kazanan ile kaybedenlere bakın!
Evet, CHP ve Özcan Işıklar kazandı… Dolaylı yoldan Hürhaber’in kazandıkları da oldu tabi bu süreçte… Kazananken, kaybetme faturası ödemek mantıksız; siz onu başka bir adrese kesin : ) Size kazandırmak için söz verenlere, çalıştıklarını söyleyenlere mesela!?