Süleyman Hocam ben tüm kalbimle senin sevdiğin Cuma yazılarımdan birini yazmaya niyet etmiştim. Önümüzün bayram oluşu kararlılığımı arttırmıştı hatta… Ama olmadı : (
Sabahtan itibaren “Gördün mü Kadir Topbaş'ın damadı tutuklandı” haberini veren verene… Topbaş veya siyasi karşıtlarının damadının tutuklanmasından dolayı kabul edersiniz ki düştüğü sevimsiz duruma sevinmesini anlıyorum da (anlamıyorum aslında da hak veriyorum diyelim) daha bir hafta önce Silivri ziyaretinde İBB Başkanıyla aynı kareye girmek için takla atan, göz göze gelmek için fırsat kollayanların seslerinden Niagara şelalesi gibi akan keyif ve zafer seline dayanamıyorum… Siyasetin ikiyüzlülüğü yüreğimi yiyip, bitiriyor…
Topbaş'ın damadı olduğu için onlarca kişi arasından sıyrılan zatı muhteremin adını bile 15 Temmuz'dan sonra öğrendik. Ama maşallah akıbetini merak eden edene… Kendisinden dolayı değil tabi Topbaş'tan ötürü… Kabul ediyorum çok duygusalım, garip yönelmelerim de var, yanıldığım noktasına da kolay kolay gelemediğimi yeni yeni fark ediyorum.
Topbaş'ın damadı ve hatta o da gerçekten suç işledi ve ülke adına bir ihanetin aktörleri olduysalar tabi ki cezalarını çeksinler. Suçsuzken cezalandırılan insanlara bin kez yazık olur yoksa… 15 Temmuz'da kaybettiğimiz insanlarımız, ülke itibarı apayrı bir şey…
‘Damadından ötürü Topbaş'ın cezalandırılmasına sessiz kal, rıza göster, normal kabul et derseniz'; o benim içime sinmez. Topbaş'ı savunmak da bana kalmadı herhalde de, o kadar kalp ve göz körlüğü içinde elde satırla astığımız astık, kestiğimiz kestik dersek 15 Temmuz'da başarılamayandan daha büyük felakete başkası, düşmanlarımız değil kendi kendimizi taşırız.
Topbaş mevzusundan dolayı aklımda deli sorular, içimde öküzler tepişirken son dakika haberi; Meral Akşener MHP'den ihraç edilmiş!
16 yıldır Silivri'de gazetecilik yapıyorum özellikle son 10 senesinde bölgeye her ziyaretinin ardından siyasetçi kimliğine hayranlığım artarak devam etti. Hiçbir programının ardından kimlik ve kişiliğine zerre toz konduracak bir hareket veya sözüne şahit olmadım. Bu kadar kötü bir partili veya siyasetçiyse nasıl hissetmeyiz? Bin doğrusunun ardından bir hatada silip atıp, itibarsızlık çöplüğüne göndermek mi gerekiyor?
Yaşadıklarımızı düşününce, aklımın almadığı o kadar çok şeyin olmasından bunaldım…
Bu ara sağımız, solumuz, önümüz, arkamız FETÖ'cü kaynıyor! CHP, MHP, AK Parti fark etmiyor. Bize yapılan yorumları göz önünde bulunduruyorum da yargıya veya takip yapan kurumlara gelen ihbarları düşünemiyorum. “At izi, it izine” karışmış olsa keşke tek! Bu kadar saçmalığın aynı anda yaşanması hiç normal bir şey değil… Ve bunları azaltmak yerine, çoğaltma merakı karşı karşıya kaldığımız tehlikenin boyutunu arttırıyor.
Memleket siyasi duvarlarını yıktı, toplumumuz şimdi de FETÖ'cü olmakla suçlanan ve suçlayanlar olarak ikiye ayrıldı. Suçlayanla suçlananın birleştiği nokta ise toplumsal cinnet geçirdiğimiz anlar!
O kadar alakasız ve yakışmayacak ve de çok kişi suçlamaların hedefinde kolayca yer alabiliyor ki ‘Acaba ben de mi FETÖ'cüyüm' diye kendi kendinizi sorgularken yakalayabilirsiniz! Üst rütbeli askerler, bürokratlar, akademisyenler, iş adamları itham ediliyor, tutuklanıyor; toplum yapısında tutunduğunuz ne varsa hepsine olan inancınızı bir çırpıda tuzla buz…
Yönetimi teslim ettiklerimiz, devleti teslim etmiş! Suç; teslim alanlarda!!! Elimizde kalanı, son anda kurtardıklarımızın bundan sonraki akıbeti konusunda bari gözümüz açık olsun… Her istenen, her isteyene verilmiyormuş demek ki!
Allah'ım sen her şeye kadirsin; bizi bize bırakma halimiz harap… Yardım et, iyileştir, güçlü, merhametli, vicdanlı, yürekli olmamıza yardım et… Hayırlı bayramlarımız olsun inşallah…
GÜNÜN SÖZÜ
Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz...
(Çok tuttum bu sözü : )
Türk Atasözü
Bayram dünyamızı güzelleştirsin,
bizleri iyileştirsin inşallah...