Ülkü Büyükgönenç

15 yaşında başlayan iş hayatı, 48 yıllık çalışma yaşamına sığdırılan eşsiz tecrübeler... Bazı insanlar vardır kendi hayatından çok emek verdikleri olay ve kişilerin yolunu aydınlatan, kolaylaştıran... Aynı zamanda hayatın tüm sürprizlerini dimdik ayakta karşılayan ve başı dik uğurlayan... Yaşam deneyimine misafir olan her şeyi ve herkesi olduğu gibi kabullenen, yaptığı işe çokça emeğinin yanı sıra sevgisini de katan, samimiyet ve alçakgönüllülüğüyle hayranlık uyandıran bir kadın; Ülkü Büyükgönenç...
Tanımaktan onur duyduğum, duruşuna hayran kaldığım bir kadın...
Hayatta başarılarımız kadar, onlara giden yolda yaşadığımız ilk anında olumsuz ancak hayatımızın devamında yeri geldiğinde müteşekkir olacağımız başarısızlıklarımız da var…
Söyleşimizde sormamama rağmen onun açık yüreklilikle paylaştığı şeyler aslında bir kadının mutlu olması için tarif ettiği özgüven formülünü Ülkü Hanımın hayatında uygulamayı başardığı güzelliklerden birinin açık seçik tarifi…
Hiçbir başarının tesadüf olmadığı sloganını yaşamadan bilemezsiniz… Hep diliniz söyler ama aklınız ve kalbinizde bu cümlenin gerçek manası eksik kalır. Ne zaman ki dibine kadar yaşarsınız gerçek anlamını idrak etme şansınız olur.
***
Bir gece önceden huzursuz bir uyku ile kendini gösteren heyecanıma, sabahleyin söyleşi saatini ürkek bir bekleyişi takip etti… Dizlerim yüksek topuklu ayakkabılarımın da etkisiyle bedenimi taşıma tereddüdünde gel git yaşarken, tevazuundan hiçbir şey terk etmeden ama gücünü karşısındakine sonuna kadar hissettiren varlığıyla karşılaşmamız gerçekleşti… Güçten ziyade bunun bir kim olduğu, ne yaptığı ve karşısındakinin beklentilerini bilme hakimiyeti ile oluşturulan özgüvenin ta kendisi olarak anlamak, böyle tanımlamak çok mümkün ve yerinde bence.
Matbaa var, matbaa var… Benim bildiğim ve gördüklerimle Ekol Ofsette karşılaştığım arasında dağlar kadar fark var… Laboratuvar titizliğinde, müthiş bir düzen içinde, çalışmanın, işin hakim olduğu bir ortam… Ekol Ofsetin başarısı zaten kendini ispat etmiş, benim bunun üzerine söyleyebileceğim artı bir şey yok.
Silivri Kadın Girişimciler Derneğinin kurucu yönetim kurulu üyesi ve son genel kurulun ardından Danışma Kurulu üyeliği ile görev alanında yenileyen Ülkü Büyükgönenç, başardıklarıyla örnek bir iş kadını. Ama iş hayatına ayırdığı yoğun mesaiye rağmen, erkek egemen bir dünyada kadınlığını muhafaza etmesiyle ayrıca hayranlık uyandırıyor. Kendisiyle barışık, yaşam ve iş dünyasının katı kurallarına rağmen kişisel çözüm yolları sayesinde kendi olarak kalmak ve yoluna böyle özgün biçimde devam etmenin başarısı kişiliğine ayrı bir değer eklemiş.
Başardıkları ile duyduğu gurur, başaramadıklarını veya yaşadığı zorluklarını gizleme ihtiyacı uyandırmıyor. Onun anlatmaya açık hali, sizin sormayışınızı bin defa haklı çıkartıyor.
Kimsenin hayatı tozpembe değil. Acılar ve üzüntüler sadece sizin başınıza gelmiyor bunu asla unutmamak gerekir. Başarı da ağaçtaki armut gibi kendiliğinden olgunlaşıp kucağımıza düşen bir şey değil… Kaldı ki; diyelim şansınız yaver gitti, hayat size inanılmaz fırsatlar sundu bunları doğru değerlendirmeyi bilmezseniz bir süre sonra yine kendinizi geldiğiniz veya belki de öncesinde yer aldığınız noktanın bile gerisinde bulursunuz…
Başarımızı ortaya çıkan şey; başımıza ne gelirse gelsin üstesinden gelme irademiz ve bunları karşılama ile uğurlamadaki becerimiz. Ve de çok çalışmak tabi…
Dipnot: Keşke başarı bulaşıcı bir hastalık gibi temas halinde yayılsa… Bu satırların yazarı başarı nöbetinde neler ortaya çıkartırdı : ))
İyi haftalar...