Milli takımımız çalkalanıyor.
Tuttuğumuz kulüp takımları dökülüyor.
Silivrispor gayya kuyusuna düşmüş hayata tutunmaya çalışıyor.
Bir zamanlar halkoyunları, folklor ekiplerimiz vardı, her yerden ödüllerle dönüyorlardı, onlardan da ses yok…
Ekimin ilk haftası Amatör Spor Haftasıydı.
Unuttuk!
Ne kutlama, ne bir etkinlik yapılmadı.
Çevremize baktığımızda insanlar üzgün, kırgın, moralsiz ancak enseyi karartmaya gerek yok.
Karamsarlığın nedeni ağırlıklı olarak futbol ama spor ya da hayat futboldan ibaret değil ki.
Umutlu olmak için bakış açınızı değiştirmek yeterli.
Örneğin teniste Milli gururumuz İrem Kurt her hafta bir kupa kaldırıyor.
Beyaz Melekler kulübümüzden Volkan Yavuzaslan, Down Sendromlu Futsal Milli takımımızla Avrupa Şampiyonu oldu.
Golfte Gencer Özcan geçen hafta Seymen'de şampiyon oldu.
Antalya'da yapılacak uluslararası turnuvaya en büyük favori olarak katılacak. Ayrıca bazı rivayetlere göre ana kumanda merkezi Ağaoğlu'na ya Trabzon, ya federasyon başkanlığı demiş ve seçimde aday olmayı düşünmüyormuş!!!
Farklı iki adaylı olması beklenen Golf Federasyon Başkanlığı seçiminde adaylardan birinin bizim golfçü çocuklardan bir ekiple Seymen'de yeni bir yapılanma, bir atılım planı söz konusu, Trafoya Kedi Girmezse tesis bölgemize kazandırılacak…
Kapalı yüzme havuzumuzda bitti bitiyor.
Mutlu, umutlu olmak, sportif anlamda da Silivri'de Hayat var diyebilmek için geçerli sebeplerimiz var.
Parkköy, Klasis tarafından girerken Silivri'nin görüntüsüne siluetine dikkat ediyor musunuz?
Silivri artık eski Silivri değil!!!
Dolayısıyla olaylara ve insanlara bakış açımızı değiştirmek geliştirmek zorundayız…
Yazının başında Milli Takım çalkalanıyor demiştik, tamamlayalım.
Yapılan yorumları, tartışmaları takip ediyor musunuz?
Henüz ikinci maçında uzatmaların uzatmasında gelen golle kazanan Alman Kuntz'un gözyaşları manidar değil mi?
Tamam, biz duygusal milletiz.
Bayrağı görünce İstiklal Marşı'nı duyunca tavlada bile kazansak gözlerimiz dolar ama bir Alman'ın iki haftada bu hale gelmesi ilginç…
Bir ay sonra Cebelitarık'ı 3-5 farklı yenersek şükür namazı kılacak gibi bir hali var.
İster duygu patlaması, ister son dakika golü, isterseniz bu seviyedeki ilk galibiyeti, heyecanı olarak kabil edin sinir sistemi bu kadar zayıf birinin uluslararası seviyede üst düzey oyunculardan kurulu milli takımımıza liderlik etmesi pek mümkün görünmüyor.
Hamit Altıntop, Alman modeline güveniyor, zaman istiyor, sabır telkin ediyor ama zaman ve zemin kötü.
Kılavuz acemi.
Kısaca özetlemek gerekirse, yufka yüreklilerle çetin dağlar aşılmaz…