Sevginar Sali

Umutlar!

Mayıs meclisinin ikinci oturumunda enteresan kıpırdanmalar oldu.
CHP Grup sözcüsü Süheyl Kırkıcı söz alarak 23 Haziran ve İstanbul seçimlerinin iptali, YSK'nin kararı hakkında görüş belirtti. Meclis yerine CHP'nin basın toplantısına daha çok yakışan bir değerlendirme olurdu ama olsun… En azından muhalefetin çok doğru olmayan tercihlerinde, Belediye Başkanımızın (iktidarın) tavrını ölçme fırsatımız oldu.
Kırkıcı'nın yanı sıra yine CHP kanadından bu kez Bora Balcıoğlu söz istedi ve nikâh kıyma alanı ile ilgili ilk oturumda Başkan Yılmaz'ın serzenişine ilişkin savunma çabası içinde ‘bizden önce daha kötüydü' demeye getirdi. Balcıoğlu'nun söze girmesi biraz sancılı ve herkesin birbirine bakarak ‘Ne demeye çalışıyor?' tarzında bir şaşkınlığa sebep oldu. Sanki ilk oturumda geçmiş dönem hizmetlerini yeterince savunamamış olduğu ile ilgili üzerine yüklenen eleştirilerin karın ağrısı, patlamaya çalışan potansiyelin gerçekleşememe sancısı, üzerine yüklenen beklentilerin yükü hissedildi konuşmasının satır aralarında…
CHP'nin 23 Haziran, değerlendirmesine cevap vermiş olmak için MHP Grup Sözcüsü Filiz Güler birkaç kelam etti; etmese de onlar kendi tabanı tarafından epey eleştiriye maruz kalırdı… Ufak bir hamleyle önüne geçmiş oldu. Haberinden ayrıntıları okuyabilirsiniz… Herkes istediğini düşünmekte ve ifade etmekte özgürdür meselenin bu kısmına söyleyecek bir şeyim yok. Kırkıcı'nın söyledikleri temsil ettiği tabanın ve toplumun önemli bir kesiminde kabul gören görüşler, Güler de kendi tarafındakilerin savunmak zorunda olduğu gerekçeleri ileri sürüp; girdiği gibi çıktı işin içinden…
Son mecliste yaşananlara yönelik asıl; her taraf açısından ifade özgürlüğünün önüne set çekmeyen, söz almak isteyen herkese telaş ya da herhangi bir rahatsızlığa kapılmadan, sözünü bölmeden, kesmeden sükûnetle dinleme tavrı ile Başkan Volkan Yılmaz'ın hanesine birkaç puan daha yazdırdığını ifade etmek zorunda hissediyorum.
Yılmaz, herkesin istediğinde düşüncelerini ifade edebilmesini, kimsenin içinde söylemek istediklerinin kalmadığı, aklına bir kuşkunun yerleşmesine izin vermediği özgürlükçü, rahatlatıcı, sakinleştirici tavrı ile kazanmaya devam ediyor. Bu kadar kazancı ne yapacaksa artık?! Belki de bitmeyen seçim maratonlarında kabalaşmak ve çirkinleşmek konusunda sınır tanımayan söylemlerden ikrah gelen vatandaşın yüreğine su serpmek için kullanır! Yağmurlar dinince : )
Futbol geçmişinde hangi pozisyonda oyun onadı bilmiyorum ama rakip takımdaki arkadaşlarına oyun esnasında topu bu denli kendinden emin önlerine bırakma özgüveni ile insanı çıldırtır! Rakip takımdaki arkadaşlarına hareket ve pozisyon şansı tanırken kendi kalesini de boş bırakmaması ayrıca dikkat çekiyor. ‘Oynamana izin verdiysek de gol atmana müsaade edecek kadar değil'i zarafeti terk etmemeden ortaya koyma becerisinin de hakkını teslim edelim.
Yeni Başkanımız ile ilgili bir yanım hala nerede çuvallayacak diye bekliyor sabırla… Bu olasılık ve beklentilerimin karşılanması açısından epey verimli acemilik 1. ayını geride bırakmış olmanın üzüntüsünden eser yok üzerimde : ) Yine de kaçak köşe yazarım Adil Bey, “Yapamadığı bir şeyi buldum” deyince bir umutlandım, bir umutlandım! “Nikâh kıyamıyor” dedi… Kıyamıyor derken, acemilikten söz etti. Hatta düğüne katılanlar “Keşke bu işi Bora Balcıoğlu'na bıraksaydı o epey tecrübe edinmişti” diye kendi aralarında espri yapmışlar.
Sevineyim mi, üzüleyim mi diye karar vermeye çalışırken Adil Abi gibi ezeli bir muhalif kişilikten dökülen cümlelere bakar mısınız; “Kıyamıyor ama onu bile o kadar güzel yapamıyor ki…”
Sözün bittiği yerdeyim : )) İkimiz de gülüyoruz artık yapacak bir şey yok : )
Velhasıl kelam Türkiye'de hakim olan gerilime inat Silivri huzurun zirvesinde; Allah bozmasın. Kime niyet, kime kısmet huzur vaadi!!!
Bir insan hele ki siyasetçi ya da bir belediye başkanı, hem de 1 aylık görev acemisi ve bugünkü koşullarımızda yaptığı işten bu kadar emin nasıl olabilir!? Şaşkınım… Seçim boyunca “Ben sizin umudunuzum” derken de şaka yapmamış anlaşılan : )
Keyifli haftalar efendim…
Umudunuzu kaybetmeyin ASLA; her şey çok güzel olacak…
Biz inanırsak, pes etmezsek, çalışmaya devam edersek uçarı, kaçarı yok OLACAK!

YORUM YAP