XXXXX

Uygulamada işler karışıyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz pazartesi günü İstanbul'da önce belediye başkanları, ardından ise ilçe başkanlarıyla bir araya geldi.
Toplantıda neler yaşandığını merak ettim. Ve öğrendikten sonra sizinle de paylaşmam gerektiğini düşündüm. Bakın bu toplantıda belediye başkanlarının sorunlarını dinledikten sonra Kılıçdaroğlu neler söylemiş:
"2014 yılında yapılması planlanan yerel seçimlere ilişkin çalışmalarımız sürüyor. Mevcut hiçbir belediye başkanına karşı bir önyargımız yok. Yerel seçimler öncesi eğilim yoklaması yaptırıp adayımızı öyle belirleyeceğiz. Hiçbir milletvekilimiz, yerel seçimlerde ilçe belediye başkanlıklarına aday olamayacak. Bu konuda ilke kararı aldık.
Ben sizden, sokağa daha çok inmenizi ve daha çok çalışmanızı istiyorum. Özellikle medyayla daha sıkı ilişkiler kurun. Çalışmalarınızın medyada yer almasını sağlayın. Her sabah en az bir esnafa gidin. Yaptığınız projeleri genel merkeze de yollayın. Ben bu projeleri salı günü grup toplantımızda kamuoyuyla paylaşayım.
İstanbul'daki 12 belediyemizin sayısını 2014 seçimlerinde artıralım ve büyükşehri almaya kilitlenelim. Bunun için güçlü belediyeler, ekonomik açıdan daha zayıf olan belediyelerimizle dayanışma içinde olsun."
***
Aslında formül çok basit. Nedense yerine getirme aşamasında işler karışıyor. Kolay olan işi zorlaştırmak için olağan üstü çaba sarf edenler de yok değil.

NEDİR BU CHP'NİN HALİ?
Konu CHP'den açılmışken ilçe merkezinde bir laubalilik, laçkalık almış başını gidiyor. İlçe Başkanı mı var, yönetim mi belli değil. Herkes kendi kafasına göre takılıyor havası, disiplinden uzak bir ortam. Partinin görevlileri dedikodu merkezi gibi çalışıyor. Hakkında laf ürettikleri kişinin parti ile bağları hiçe sayılarak, itibarsızlaştırılıyor. Partiye yıllarca emek vermiş gerek belediye başkanı, gerek gençlik kolu başkanı veya herhangi bir yönetici hakkında parti sekreterinin ileri geri konuşması kadar çirkin bir şey olamaz. Aynı kişinin kongre sürecinde beş delege oyunu yeminlerle rakip ilçe başkan adayına pazarlama çabaları ise yaşanan çirkinliklerin bir başka yüzü. Kendinize bir çeki düzen verin. Parti merkezinde yapılan başka şeyler de geliyor kulağıma yazmaya ben utanıyorum. Çoluk çocuğun elinde partiyi maskara etmeyin! Partiye üye olmayan insanları yönetim listelerine mi yazmadınız, birbirinizin kafasını gözünü mü yarmadınız nereye varacak bu işin sonu? Mümin Tuğlu'yu "ilçe başkanı seçtik oturttuk koltuğa” dediniz. Görüntü var ara sıra ama ne yetki ne tepki söz konusu… Boşluk dolsun da nasıl dolarsa dolsun muydu dert? Daha söyleyecek çok şey var da bu olumsuzlukların altında yaşandığı çatıya yazık! Kendinize gelin artık! Bu kafayla giderseniz bir avuç idealist partili çalışanınız var onları da kaçırmanız yakındır.

YENİ ÇAY BAHÇELERİNİN SAHİPLERİ BELLİ
Sahilde yapılan 2. Etap düzenlemenin ardından kazandırılacak 4 yeni çay bahçesinin sahipleri de aldığım duyumlara göre belirlenmiş. İlki hakkında encümen kararını haberinden okuyacaksınız. Nilüfer Özdemir isimli bir şahsa verilmiş. Diğer isim Hayrettin Karakaya. Belediye tarafından yapmasına izin verilen Belediye Konutları'ndaki büfesi, yasal olmadığı gerekçesiyle İBB tarafından yıkılmıştı, hatırlayacaksınız. Tuncay Yılmazer üçüncü isim. PTT'nin arkasında bulunan çay bahçesi belediye tarafından kaldırılıyor, tiyatro projesi nedeniyle buna karşılık da kendisine bu bölgeden yeni yer verilecek. Ve Zeki Dayı'nın Atatürk Meydanı'ndan kaldırılan büfesinin yerine Ersevenler önündeki projeden çay bahçesi verilmesi bekleniyor. Son üç isim hakkında henüz encümen kararı belediyenin resmi internet sitesinde yok. Çay bahçelerine hak kazananların 120-150 Bin TL masraf yapması gerekeceği tahmin ediliyor. Buna göre de galiba ilk yıl işgaliye ücretleri cüzi tutulmuş ilk belirlemeye göre aylık 800 TL.

İyi hafta sonları...
GÜNÜN SÖZÜ
"Çevrene pozitif enerji yayan biriysen eğer daha dikkatli olacaksın. Kafalarında yarattıkları saçma bir dünyayı senin kafana geçirerek enerjini çalmalarına izin vermeyeceksin. Hayatta sadece sorunları olduğunu düşünenleri anlamak zorunda bırakmayacaksın kendini. Hayatın gerçek bir mucize olduğunu, şiir gibi güzellikleri bağrında taşıdığını, hayatın her insana bir şekilde gülümsediğini anlamayanlarla uğraşmayacaksın.
İlişkilerinde sadece sorunlarını dile getiren, yaşadıkları onca güzelliği yok sayan insanlara bir dakikanı bile ayırmayacaksın. Hakkında hiç bir şey bilmedikleri halde konuşmaya kalkanları susturacaksın. Değerinin farkında olmayanlardan uzak duracaksın. Değerini bilerek yok saymaya çalışanlara ise haddini bildireceksin. Fındık kabuğunu doldurmayan işlerle boğuşmanı sağlamaya çalışan insanları sileceksin defterinden. Gülüşlerini çalmaya kalkanları çıkaracaksın hayatından. İlişkileri bir yük haline getirenleri uzaklaştıracaksın yanından ve ilişkinin mutluluk getirmesi gerektiğini yazacaksın kafana. Velhasıl, onca yılını vererek ışıl ışıl bir enerji deposuna çevirdiğin beynini düşünerek, beyinsizlere ezdirmeyeceksin kendini.”
Frank Sinatra


YORUM YAP