O kadar uzaklaştık ki birbirimizden geldi bir virüs; ‘Bundan sonra her şeyi uzaktan yapacaksınız yoksa canınızı okurum' diyerek çekti hepimizi hizaya… Eğitim uzaktan, selamlaşma uzaktan, her türlü işlem uzaktan artık… Aramızdaki mesafe hayati önem taşır hale geldi. Onu da geçin kuşaklar arası ‘hastalık taşıyıcı' engeli girdi.
Korona'ya kadar incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerden birbirimize uzatmadığımız ellerin kavuşması artık istesek de sakıncalı! Daha önce gurur, kibir ve egolarımızdan sarılmadığımız insanlar ile temas, bir metreden fazla yaklaşmak sakıncalı… Virüs itibariyle birbirimize uzaktan uzağa bakıp iç geçirmekle yetinmeliyiz.
Oysa bizim olayımız dokunmak, insani mevzumuz sarılmak!
Şaka gibi…
İnsanın boğazını düğümleyen, dilinde acı bir tat bırakan, gözlerinde umudu söndüren, yüzünde gülümsemesinin donmasına neden, yaşam sevincini yok eden kötü bir şaka!
Uğrunda dünyayı ters düz etmeye göze alabildiğimiz yaşamsal hırslar bir nefese teslim oldu; ‘ya yaşamak için verdiğimiz soluğu geri alamazsak' endişesi beynimizi kemiriyor, kalbimizi daraltıyor… Hadi yaş itibariyle sürünerek yırttık ya anne, babamız, kronik rahatsızlıkları olan sevdiklerimiz, hele daha büyüklerimiz!?
Sağlık sorunu dolayısıyla solunum yolu sorunu yaşamamış olsanız bile daha önce denizin içinde nefessiz kalmışlığınız vardır…
Korona'da asıl odaklanmamız gereken bölüm hasta olmaktan ile ilgili; çünkü tedavi kısmı karmaşık.
Bunun için dört koldan bize akışı sağlanan tedbirlere uymak zorundayız. Ve mümkün olduğu kadar sosyal yaşam ile temaslara ara vermek durumundayız. Bu ilet geçtiğinde hayattan, normal zamanlarda yapabildiklerimizden çok daha fazla zevk alacağımız günleri ve şeyleri düşünün : )
ASIL SİZ KUSURA BAKMAYIN SAYIN BAKANIM
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca'nın basın toplantısında hayati önem taşıyan bilgileri örnek bir biçimde en sağlıklı şekilde vermeye çalışırken bir muhabirden yükselen “Bir dahaki toplantıda mikrofon dağıtırsanız bağırmak zorunda kalmayız” eleştirisine verdiği “Kusura bakma kızım” yanıtına değinmeden geçemeyeceğim. Korona belası vesilesi ile de olsa bu kadar kıymetli bir bakanımız olduğunu öğrenmiş olmaktan mutlu oldum doğrusu.
Şartlar zorlaşınca genelde önce nezaketimizi sonra anlayışımızı terk ederiz ama bu adam dünyayı kasıp kavuran bir sorunun çözümü için mücadele ederken bile böyle kibar olabiliyorsa insanlık ve de siyaset dersi kitaplarına geçsin bence.
Muhabir arkadaşa da Allah akıl fikir versin diyeceğim, ne diyeyim…
Muhatabı yönelttiği eleştiri ile göklere çıkarken, yer seviyesinin epey altına düştüğü durumdan çıkması zor olacak sanıyorum...