Baştan her ne kadar çaktırmasa da Arap atı gibi sonradan farklı renkler ve konulara açılım yapan bir Kasım meclisi izledik Pazartesi günü. Sonbaharın doğada yarattığı farklı tonlar gibi görüşler yansıdı birleşimde.
İlk sürpriz adı CHP İlçe Başkanlığı adaylığı konusunda geçerken “Çekildi, aday çıkmaz” öngörülerinin ağırlık kazandığı bir dönemde Erdoğan Ataç'tan geldi; meclise katılımı öncesinde görülmüş şey değildi. Ve siyasi bir hedefi, ilgisi olmayan niye meclise katılsın ki? Katılıyorsa vardır bir bildiği, herkesin öğrenmesine ramak kalan bir sebebi…
Sonra gündem dışı konuşmalarda Başkan Bey, Filiz Güler'e ‘AK Parti adına' konuşma yapması için söz verdi, açıklamalarının bitiminde ‘MHP olarak' teşekkür etti! Ufak bir dil sürçmesi deyip geçtik...
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı öncesinde Başkan Bey'in hazırlattığı billbortlar ile ilgili tartışmalara CHP değinmeden geçse de Yılmaz'ın içinde kalmasını istemediği söyleyecekleri vardı anlaşılan. “Silivri'nin bu tartışmalardan kazanacağı bir şey yok. Bu eleştirilere verecek cevabım da yok… Eleştirenleri vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum” dedi… CHP konuyu mecliste tekrar açsaydı Yılmaz söylediklerinde haklı olurdu ama yaşanan durumda meseleyi gereksiz uzatan kendisi oldu. Kırkıcı, “Kimsenin sizin Atatürkçülüğünüze bir şey dediği yok büyük boy resimleriniz, hizmetlerinizin önüne geçsin; siz de istemezsiniz” demeye getirdi… CHP açısından yerinde bir düzeltme, haklı ve de mantıklı bir çıkış oldu. Yalnız o büyük boy resimlerin seçimlerde Yılmaz'a önemli bir avantaj kazandırdığı gerçeğini nasıl görmezden gelelim : ) Siyasette her yol mubah misali, yarışta kim ne avantajı varsa kullanacak...
Sami Barlas ve Mustafa Çolakoğlu'nun, AK Parti İlçe Başkanı ile birlikte geçtiğimiz hafta bulundukları Ankara temasları kapsamında kamuoyuna açıklanan yatırım konuları meclis oturumunu tamamlanmak üzereyken hareketlendirdi.
Artık he hangi kafa karışıklığına sebep kalmadı ortada sanıyorum; devlet eliyle yapılan devasa yat limanını bir 20 sene daha beklemek yerine, yeni Belediye Başkanımız yerel yönetim imkanlarıyla mini boyunu hayata geçirmek için iddialı bir çıkış yaptı. Her iki yatırımın da birbirini tamamlayan özelliğini belirtmek gerekiyor sanıyorum yani 20 yıldır beklediğimizi de Hükümet yapmaya karar verirse boşa harcanacak bir şey yok ortada.
AK Parti kanadının “MHP ile aramızda bir fikir ya da hareket ayrılığı yok”u ifade etme gayretine Başkan Yılmaz da destek verdi vermesine de “Hiçbir şey yoksa bile bir şey olduğu” hususunda kafalarda deli sorular kaldığı aşikar… Yılmaz'ın AK Partililerin müjdelediği büyük yat limanından kendisinin onay aldığını duyurduğu mini yat limanının farklı yatırımlar olduğunu anlatmaya çalışırken ağzından süzülen, “Hayal satma üslubum yok. Duyurduğum ve onayını aldığım proje yatırımını belediye imkanlarıyla yapacağımı Belediye Başkanı olarak ifade ediyorum” açıklaması benim için yeterince net…
Ayrıca bir rahatsızlığın tedavisinde aşılması gereken en önemli eşik onu kabul etmektir… Neyse bu konuyu hizmet yarışı kapsamında değerlendirip, ‘Var mı arttıran?'a bağlayıp, şimdilik noktalayalım.
Mustafa Çolakoğlu, CHP'ye iyi bir pas attı esasen hizmet yarışına dayandırarak MHP ile AK Parti arasında olup bitenleri; ‘Biz hizmette yarışıyoruz CHP izlemek yerine katılsın' çağrısıyla… Evet hiç fena fikir değil, CHP'den bekliyoruz sıradaki yatırım bombasını… O kadar kıtlıktan sonra Silivri'nin de yüzü güler inşallah sonunda; İBB ve Hükümet yatırımları konusunda özellikle…
AK Partililerin KİPTAŞ'ın mutlak tarım arazisi olan Silivri'deki yerini satmayıp, imar durumunun değiştirilip sosyal konut yapılması önerisi çok kabul görmezken alanın TÜRAM'a tahsis edilmesi daha makul olarak algılandı.
Sosyal konut ihtiyacına cevaben ‘TOKİ'nin girişimleri ilk etapta beklentilere cevap verecek nitelikte' görüşü genel kabul düzeyinde karşılık gördü denebilir.
KİPTAŞ'ın geçen dönemde inşaat yapmak için mutlak tarım arazisini satın alması ve bu dönem yerin satışa çıkarılması üzerinden genel politik ve yerel siyasi göndermeler, imalar gruplar arasında uçuştu…
Meclis bitiminde Başkan Yılmaz, İBB Başkanına Köy Pazarı için tahsis ettiği İSPARK'ın alanı ve temeli atılan ayrıca hazırlıkları devam eden 5 kreş için teşekkür etti.
Başkan Yılmaz'ın 29 Ekim açıklamalarını evirdiği tarih dersinin ayak seslerini duyunca biraz endişelendim açıkçası nedenini bilenler bilmeyenlere anlatsın : )
Celalettin Yazıcı'nın coğrafya özelinde deprem gerçeğimiz dersi ile gerçek korkularımız ile yüzleştik; bu konunun ayrıntılarına yarın değineceğim…
İyi haftalar herkese…