Yeni gündem bombası Lütfü Vardar’dan geldi… Cuma günü akşam saatlerinde 2009 yılından bu yana meclis üyeliğini yaptığı partiden istifa ettiğini ilan etti. İtiraf etmeliyim ki işin hiç bu boyuta ulaşabileceğini tahmin etmedim. Ak Parti’nin Vardar’ı gözden çıkarmak gibi bir lüksü olmadığına nasıl inandıysam… Ama kararlı ve radikal hamle Vardar’dan geldi. Sanılanın aksine parti içinde yaşadığı uyuşmazlık ve anlaşmazlıkları hiç basına aktarmadı. Tabi ki bir takım fikir ayrılıkları olduğunu gizlemedi, zaten inkar edilecek gibi değildi ama açıkça konuşmadı, olup biteni anlatmadı. Ta ki istifa kararını ve gerekçelerini kamuoyuna ilan edene dek…
Vardar’ın partisi ile yollarını ayırma kararının gerekçeleri özetle şöyle…
* İlçe Teşkilatı bünyesinde gerçekleştirilen eksik ve hatalı uygulamalara yönelik, her türlü toplumsal değer ile örtüşmeyen uygulamaları Silivri halkının değerleri ile örtüşecek hale getirilmesi konusunda mücadele ettim.
* İlçemizde çözülmesi gereken toplumun büyük bölümlerini ilgilendiren sorunların gerek İ.B.B, gerekse merkezi hükümet nazarında çözümlenmesi noktasında gayret gösterdim.
* İlçe Kongresi sürecinde parti içi demokrasi kültürünün tecelli etmesini engelleyen her türlü kişisel ve grupsal organizasyonlara rağmen kongrenin sağduyulu bir şekilde tamamlanması hususunda üzerime düşen görevi layığı ile yerine getirdim.
* Teşkilat içerisinde samimiyet merkezli birlik ve beraberliğimizin sağlanması yönünde kongre süreci sonrasında parti teşkilatımız bünyesinde yapılan ziyaretler ve toplantılarda net ve tutarlı bir şekilde tavır ve davranışlarımı ortaya koydum. Bulunduğum her platformda da görüşlerimi çekinmeden cesaretle dile getirdim. Her türlü diyalog arayışını sergilememize rağmen içerisinde bulunmaktan onur ve gurur duyduğum İlçe Kongre listesinde yer alan dava arkadaşlarıma ve şahsıma yönelik İlçe Başkanı ve Yönetimi tarafından sergilenen hasmane tavır ve nezaketsizlik son günlerde had safhaya ulaşmıştır.
* Üzülerek ifade etmekteyim ki; Ak Parti Silivri Teşkilatı bünyesinde Silivri halkının oyları ile seçilmiş Belediye Meclis Üyelerinin fikirlerini önemsemeyen, hatta yok sayan bir anlayış tarafından; Silivri halkımızın hassasiyetleri ile direkt ve dolaylı olarak çelişen konularda dahil olmak üzere iradelerimize ipotek konulmaya çalışılmaktadır.
* Şahsıma yönelik yürütülen algı operasyonları marifeti ile 2014 yerel seçim sürecinden beri süreklilik arz edecek şekilde düzenli olarak gerçekleştirilen fitne, iftira, dedikodu ve kötüleme kampanyası yürütülmektedir.
* Ak Parti sevgisi ile iyi niyetli bir şekilde teşkilat faaliyetlerine katılan bir çok teşkilat mensubunu da aynı usul ve yöntemler ile karar alma mekanizmalarının dışına iten bu sistem tüm teşkilat yapısına hakim olmuştur.
* Bahse konu sistemin karar alıcıları ve uygulayıcı taşeronları Ak Parti Silivri İlçe Teşkilatına hakim olduğu müddetçe; ne AK Partinin Silivri’de belediye seçimlerini kazanması, ne de Silivri halkının kapsamlı çözüme muhtaç sorunlarının neticelendirilmesi mümkün gözükmemektedir.
* Bu düşüncelerimizin gerek Genel Merkez yetkilileri, gerekse Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından detaylıca sorgulanmasını vicdani bir görev olarak addediyorum.
* Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki; Siyaset insan kaybetme sanatı değil, insan kazanma sanatıdır.
***
CHP’deki çalkantılara odaklanmışken Ak Parti’den gelen salvo gündemi ters düz etti… Açıkça CHP’den fire beklentisine yoğunlaşmıştık. Siyasetin aynı zamanda sol gösterip, sağdan vurma sanatı olduğunu kabul etmek mi lazım nedir?!
Ak Parti adına üzüldüm, Lütfü Vardar gibi bir ismin kaybedilmiş olması kötü. Bu kararla rahatlayan ve sevinenler varsa bir daha parti sevdasını gözden geçirsinler derim. Siyasetin aydınlık, dürüst yönü açısından da bir kayıp; her ne kadar meclis üyeliği sürse de aktif olarak politikanın içinde Vardar’ı görmek mümkün olmayacak belli bir süre anlaşılan.
İstifalar devam ederse (ki duyumlar bu yönde) AK Parti’den; bu da ciddi bir sorun teşkil eder… Hele ki seçim arifesinde; her ne kadar genel olsa da…
Sanki gizli bir el AK Parti içinde temizlik hareketine girişti… 2014 yerel seçimlerinde yaşananlardan dolayı biriken intikam heveslerinin gereğini yapmak kişisel olarak kimilerine çok iyi gelebilir ama parti açısından derin yaralar, büyük kayıplar demektir…
Ankara’nın Kızılay’ı gibi bizim Belediye Başkanımız da; Silivri’de bütün yollar (gelişmeler) ona çıkıyor malum da… Ballı adam vesselam… Başına ne gelirse şansına güvendiğinden geliyor zaten. Tek başına şansın yetmeyeceği bunun emek ve çabayla, sorumlulukla, doğru stratejilerle desteklenmesi gerektiğini hatırlatalım yine de...
Ben Lütfü Vardar’ı siyaset nedeniyle tanıdım. 6 yıllık takip sürecimin ardından son kararı hakkında kişisel olarak bir şey söylemem gerekirse; o doğru olanın bu olduğuna inanıyorsa hak veririm. Vardar için bir kayıp şimdilik yok, AK Parti açısından aynı şeyi söylemek imkânsız... Yine de bir karar verirsiniz; doğru mu, yanlış mı en net zaman gösterir... İyi haftalar!