CHP'deki başkanlık yarışı baş döndürücü hızla yol alıyor… Olur mu, olmaz mı derken, Bora Balcıoğlu Belediye Başkan aday adaylığı kararını açıkladı. Işıklar'ın prensi Balcıoğlu, Değirmenci'nin prensi Mümün Koçoğlu'ndan ne kadar feyz aldı bilmiyorum ama ‘krallar' ve ‘prensler' ilk kez orta yarışta boy göstermeye hazırlanıyor…
Tabi Balcıoğlu'nun zamanlama, yöntem ve koşulları açısından tabi tutulacağı pek çok sorgulama ve eleştiri Koçoğlu'nun çıkışıyla alakalı asla söylenemez.
Balcıoğlu ile Pazar günü yaptığımız görüşmede “Bulunduğum yer de, kiminle olduğum da belli. Niyet ve kararım olmayan bir şey hakkında açıklama, yalanlama yapma ihtiyacı hissetmedim… İnsanlar beni layık görüyorsa ben ne yapabilirim…” dediğini yazmıştım. Ne değişti iki günde diye sordum? “Aslında kararım hep netti. Bu cesareti göstermem gerekiyordu. Bazı görüşmelerim vardı onları bekledim” dedi. ‘Kararsızlık en kötü karardan kötüdür... Hayırlı olsun…' dediğimde, “Bu kötü bir karar değil. İyi bir karar” diye de ekledi.
İlk önce şuna karar vermemiz lazım; Bardağa dolu tarafından mı bakacağız, boş tarafından mı?
Işıklar için örneğin duygusal, manevi bir hayal kırıklığının ötesinde bence siyaseten Balcıoğlu'nun attığı adım çok faydalı bile oldu. Uzun süredir kendisini, bizzat yaptıklarından bile çok yıpratan ikilemi Işıklar sona erdiremezken (aklı ve duyguları arasında gidip geldiğinden) Balcıoğlu, verdiği kararla, kesti ikiliyi birbirine bağlayan ipin ucunu! Aralarında çok derin mana vardı, yükü incele incele telef olan bir ipe bağlı kalmıştı…
Diğer taraftan Balcıoğlu'nun (Işıklar ile birlikte yürüyeceği yol manasında) artık kaybedeceği bir şeyi kalmamıştı! Kaybedecek şeyi olmayan insanların yüksek risk alması yapılacak en akıllıca şeydir.
CHP'den belediye başkan aday adaylığı niyeti aşikar olan Balcıoğlu'nu artık AK Parti'nin listelerinde her hangi bir görevde değerlendirme süreci de sona erdi sanıyorum.
Balcıoğlu'nun aday adaylığı kararına Değirmenci, Işıklar'ın Mümün Koçoğlu aday adaylığına sevindiğinden daha çok sevinmiştir!
Bora Balcıoğlu aday adaylığı kararıyla geldiği noktada yapabileceği en doğru şeyi yaptı. Ya sessizce günlerinin geçmesi ve bitmesini bekleyecekti, ya da en üst perdeden, ameliyat masasına yatırılan siyasi geleceğine karşın cesaretini kendine bayrak edip gidecekti…
Sevenlerine, destekçilerine itirazım olamaz… Balcıoğlu'nu insan olarak ben de severim; siyaseten yaptıklarını özellikle bu aralar anlamakta güçlük çeksem, önemli bir kısmını onaylamasam, sergilediği tutum ve davranışlarla kişiliğini sorgulatma ısrarını sevimsiz bulsam da…
Siyaset başka belediye başkanlığı bambaşka şeyler! Çok iyi bir insan olursunuz bu sizi aday yapmaya yetmez. Çok iyi bir insan olursunuz bu sizi iyi bir belediye başkanı da yapmaya yetişmez… Kötü bir insandan, iyi bir yönetici ise tartışmasız çıkmaz.
Umarım kazanmayı göze aldıkları, kaybettiklerine değer! Verdiği dersten payına düşeni almayı da ihmal etmezse Balcıoğlu, bundan sonraki zorlu süreçte kendine iyilik yapmış olur…