Tarım arazilerinin korunması ve üretimle imarlı yerlerden daha değerli hale getirilmesi hususundaki ısrarını Kadıköy'de de vurgulayan Başkan Volkan Yılmaz, “Ne pahasına olursa olsun, bedeli ne olursa olsun kaçak yapıların hepsini yıkacağız. Benim oy kaybetmek, bir daha seçilememek gibi korkularım yok. Ben sizlerle el ele tutuşacağım, gönül gönüle vereceğim, rantla, rüşvetle, rantiyecilerle de işim olmaz. Baronların değil Silivri'de yaşayan, vatandaşların belediye başkanıyım” şeklinde konuştu.
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'ın katılımıyla 12 Ağustos 2021 tarihinde, Perşembe günü Akören'den sonra Kadıköy Mahallesi'nde de Yerli ve Milli Tohumluk Arpa Dağıtım Töreni düzenlendi.
MHP Belediye Meclis Üyeleri Şenoğlu Türkyılmaz ve AK Parti Belediye Meclis Üyesi Sefer Ölçer, MHP Silivri İlçe Başkanı Zafer Yalçın, Silivri Ziraat Odası Başkanı Sabri Özer, Kadıköy Mahalle Muhtarı Mehmet Yeniçiftlik, çiftçiler törene katılanlar arasındaydı.
Programda Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve aziz şehitlerimizin manevi huzurunda saygı duruşunda bulunuldu, akabinde İstiklal Marşı'mız okundu.
YENİÇİFTLİK: ÇİFTÇİ OLARAK BAŞKANIMIZIN ARKASINDAYIZ
Kadıköy Mahalle Muhtarı Mehmet Yeniçiftlik, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Çiftçi olarak başkanımızın arkasındayız. Kendisi, “Her çiftçi Silivri Köy Pazarı'na ürünüyle girecek” dedi. Her köyde üretilen ürünler orada var. Geçen sene çiftçiye destek başladı, bugün çıta büyüdü. Tarıma değer verdiğini hepimiz biliyoruz. Kadıköy'de karpuzdan sonra arpa büyük potansiyel oluşturacak. Kaybolan ve üretilen araziler çiftçilere istihdam olarak döndü. Bugün bunun onur ve gururunu yaşıyoruz. Başkanım size köyüm ve köylüm adına çok teşekkür ediyorum.”
YILMAZ: ATATÜRK'ÜN İZİNDE KÖYLÜYÜ TEKRAR MİLLETİN EFENDİSİ OLARAK HAYAL EDİYORUZ
Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Kadıköylü çiftçilere şu sözlerle seslendi: “Ekilmeyen dikilmeyen veya kimin tarafından ekildiği bilinmeyen, belediyenin kasasına herhangi bir kira bedeli girmeyen arazilerimize sahip çıkarak yola çıktık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün “Köylü milletin efendisidir” sözünü kendimize şiar edindik. Bu köylüyü onore etmek için hamaseten söylenmiş bir söz değil. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin ilk yıllarında yaptığı ilk icraatlarından biri Atatürk Orman Çiftliği'ni kurmak. Ankara'nın göbeğinde yüzbinlerce dönüm araziden oluşan Atatürk Orman Çiftliği kuruldu. O günün şartlarında yerli, milli, ata tohumların laboratuvarları oluşturuldu. Çiftçiye, hayvan yetiştiriciye nasıl destek olunacağının Ar-Ge çalışmaları yapılmış. O kıtlık döneminde çok taze kurulmuş bir Cumhuriyetin yapmış olduğu önemli faaliyetler bunlar.
Biz bugün Silivri Belediyesi olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün izinde köylüyü tekrar layık olduğu yere, milletin efendisi yapmaya çalışıyor, ekonomisi, teknolojisi, birikimiyle bu topraklara sahip çıkan, üreten, gelişen bir çiftçilik faaliyetini hayal ediyoruz.
“İNANDIK VE ÇOK ÇALIŞTIK”
Onun için Silivri Belediyesi olarak üretmeye, Türkiye için geliştirmeye yola çıktık. Bu sloganı şiar edindik. Bu faaliyetleri yaparken istişare ettiğimiz hocalarımız, tarım paydaşlarımız oldu. Belediyenin bu işleri yapmalarının imkânsız olduğunu söylediklerinde Türk tarımı, Türk belediyeciliği için öncü ve önder olmak için yola çıktık. İnandık ve çok çalıştık.
“ÜRETEREK KAZANDIĞIMIZI ÇİFTÇİMİZLE PAYLAŞIYORUZ”
2 Bin 500 dönüm arazide şu an Silivri Belediyesi olarak çiftçilik ve ziraat faaliyetleri yapıyoruz. Tohumluk arpayı Tekirdağ'dan proje ortağımızla, ilk etapta hibe Seymen tohumunu parayla satın alıp köylüye dağıtabilirdik. Belediyemizin bütçesinden para ayırabilirdik. Biz bunu üreterek yapmak istedik. Atıl vaziyette olan arazileri ekeceğiz, belediyenin kasasından hiçbir kuruş para çıkarmadık ama buradan gelen hasılattan da tek kuruş belediyenin kasasına girmedi. Amacımız üretmek, ürettiğimizden kazancımızı da Silivri çiftçisiyle paylaşmaktı ve öyle oldu.
Bu yıl 2 bin 500 dönüm arazide bin dönüm arpa ektik. 2000 çiftçimize 400 ton arpa tohumu dağıtacağız. Tohumun kilosu yaklaşık 6 TL ediyor. 2 milyon 400 bin TL direkt destek veriyoruz. 500 Dönüm Ayçiçek ektik. 50 bin Litre Ayçiçek yağını 5 litrelik dilimlerle 10 bin aileye dağıttık. Buğday, mısır ektik. Mısırı 75 dönüme ektik. Silajlık mısırı 1000 dar gelirli hayvancıya dağıtacağız. Çiftçiye bir nefes olmak ve Silivri Belediyesinin onların yanında olacağını ifade etmek adına yaptık.
Selimpaşa'da 500 dönüm yeri kadın üreticilerimize 5'er dönüm parselledik, bamya, kavun, domates, biber ekecek çiftçilere bedelsiz olarak verdik. Amaç hane halkına bir nebze de olsa destek olabilmek.
“SİLİVRİ TÜRKİYE'NİN EN ÖNEMLİ AMBARLARINDAN BİR TANESİ”
Silivri Türkiye'nin en önemli ambarlarından bir tanesi. Çok ciddi arpa ve buğday, Ayçiçek ve kanola üretimi var. Bunun için biz bu topraklarda bu üretimleri el birliği ile yapacağız.
“KADIKÖY KARPUZU TÜRKİYE'DEKİ EN İYİ KARPUZDUR”
Katma değeri yüksek ürünleri üreteceğiz. Kadıköy'ün Karpuzu iddia ediyorum, (Adanalı arkadaşlarım var siyaseten tanıştığım Adana karpuzunu övüyorlar), sulanmadan üretilen, düşen çiğ ile yetişen ve buradaki rüzgarla bütünleşen Türkiye'deki en iyi karpuzdur. İçi dolu dolu olan bir ürün ve kış karpuzumuz da var. Bu ürünleri esasen marka haline getirmemiz lazım.
Pazarlama içimizi kanatan bir yaradır. Köy Pazarlarımızı kurduk tüketici ile üreticiyi doğrudan buluşturmak adına. Ama hasat zamanı yine tarladan toptan satış yapmak zorunda kaldı üreticimiz. Çözüm; karpuzlarımızı değerinde satmamız. 1 TL fazla fiyata maliyetlerimizi kurtaracağız. Karpuzunu satamayan üreticilerimiz muhtarımız aracılığı ile Silivri Belediyesiyle irtibata geçsinler pazara yönelik bir çözüm çalışmamız oldu.”
“KENTTEN ŞEHRE TERS BİR GÖÇ SÖZ KONUSU”
“En önemlisi tarım ve hayvancılığı geliştirirken sahip olduğumuz topraklara sahip çıkmak, koruyup, kollamak. İşin en önemli kısmı bu” diye sözlerini sürdüren Başkan Yılmaz, tersine göç tespitini Kadıköy'de de şöyle yeniledi: “1960'lı yıllarda İstanbul ve İzmir'de müthiş bir göç ve gecekondulaşma yaşandı. Şehirler bu büyük göçlerden pek çok açıdan olumsuz olarak etkilendiler. Şimdi 2020'lerde ters bir göç başladı. Şehirden bunalan insanlar artık bir bağ, yazlık ya da çiftlik evi, hava alacakları bir mekan arıyorlar. Yani ters bir göç söz konusu. Bu ters göç en çok Silivri'yi etkileyecek ve etkiliyor şu an. Çatalca'yı, Şileyi de etkileyecek. Biz bu ters göçte, tarım, orman ve Hazine arazilerini nasıl koruyabiliriz? Şimdi buna kafa yoruyoruz. Niye biliyor musunuz? Adam geliyor İstanbul'un bir ilçesinden orman ya da maliye arazisine kaçak bir yapı yapıyor. Ya da tarım arazisi satın alıyor. Tarım arazi adı üstünde; üzerinde tarım yapılabilir imarlı değil. İmarlı arazi 10 Liraysa, tarım arazisi 1 Lira.
“SİLİVRİ'DE GÜN GELECEK TARIM ARAZİLERİ İMARLI ARAZİLERDEN DAHA DEĞERLİ OLACAK”
Şunu da söylüyorum Silivri'de gün gelecek tarım arazileri imarlı arazilerden daha değerli olacak ama biz üretir ve o arazilere sahip çıkarsak. 10 lira yerine 1 liralık tarım arazisini alıp kaçak bir bina yapan ya da konteyner koyan kişi 5 dönüm yeri tel örgü ile çeviriyor. Köylünün yolu kapanıyor, traktör, biçerdöver tarlaya giremiyor. Çevrilen o 5 dönüm yer de ekilip, dikilemiyor. 2 bin kaçak yapı olduğunu var saysanız, 5 dönümden 10 bin dönüm arazi ekilmez Silivri'de. Biz bunlara müsaade etmeyeceğiz.
“GECİKME OLSA DA KAÇAK YAPI ENİNDE SONUNDA YIKILIR”
2017 yılından önce yapılan ve yapı kayıt belgesi alınan binalara bir şey yapamıyoruz. Ama 2017'den sonra yapılanların büyük bir çoğunluğu imar affını kötü kullanarak “Nasıl olsa yeni bir imar affı çıkar, siyasetçi bir abi, dayı bulurum” diye düşünen kişiler. Kadıköy meydanından bu şekilde kaçak yapı yapanlara sesleniyorum; kart vizitlerinde ne yazarsa yazsın, abileri, amcaları kim olursa olsun o binaları tek tek yıkacağız. Bu topraklar bize atalarımızdan, dedelerimizden miras değil emanet. Bu toprakları korumak hepimizin namus borcu. Muhtarlarım ve vatandaşlarımızdan bu konuda işbirliği istiyorum. Yapılar yapılmaya başlandığı gibi gelip şikayet edin bize. Yıkımı geciktirebilirler ama eninde sonunda o kaçak yapı yıkılır.
“OY KAYBETMEK, BİR DAHA SEÇİLEMEMEK GİBİ KORKULARIM YOK”
Ne pahasına olursa olsun, bedeli ne olursa olsun kaçak yapıların hepsini yıkacağız. Ben bu topraklarda doğmuş bu memlekete borcu olan bir siyasetçiyim. Benim oy kaybetmek, bir daha seçilememek gibi korkularım yok. Ben sizlerle el ele tutuşacağım, gönül gönüle vereceğim, rantla, rüşvetle, rantiyecilerle de işim olmaz. Ben baronların değil Kadıköy'de, Silivri'de yaşayan, vatandaşların belediye başkanıyım.
Tutanak tutuluyor, cezaları kesiyor sonra da yıkım sırasına giriyor. Yeri geliyor milyonluk malikaneler yıkıyoruz. Beni kaçak yapılar konusunda kimse arayamaz. Aaa arayanlar oluyor, durumu anlatınca onlar da hak veriyor.”
“SİLİVRİ BELEDİYESİ'NİN TÜRKİYE'DEKİ BÜTÜN BELEDİYELERE ÖRNEK VE ÖNCÜ OLMASINI SÜRDÜRECEĞİZ”
“400 ton tohumluk arpa, 50 bin balya saman, 50 bin litre Ayçiçek yağı, dağıttığımız sebze fideleri ve tohumlar var üretmeye, çalışmaya devam edeceğiz. Çıtayı her yıl daha ileri taşıyacağız. Silivri Belediyesi'nin Türkiye'deki bütün belediyelere örnek ve öncü olmasını sürdüreceğiz” diyen Başkan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“BENİM MURADIM BALIK VERMEK DEĞİL BALIK TUTMAYI ÖĞRETMEK”
“Biz verdiğimiz destekleri para ile satın almıyoruz, kendimiz üretiyoruz. Böyle yapanlardan da Allah razı olsun. Hiçbir şey yapmamaktan bu da iyidir. İBB kuzu yemi dağıtmış. Tekirdağ'dan bir fabrikadan satın almışlar ve hayvancımıza dağıtmışlar. Allah razı olsun. Benim muradım balık vermek değil balık tutmayı öğretmek. Satın al dağıt bunun sonu yok. Belediyenin kasasından çıkmadan o destek yapılıyor ve bu kadar insan mutlu olup, üretim devam ediyorsa asıl güzel olan bu.”
DAYANIŞMA ZAMANI VURGUSU
Başkan Yılmaz, doğal afetler nedeniyle geçmiş olsun dileklerini iletti. Zor zamanlarda dayanışmanın önemine işaret ederken, siyasetin yeri ve zamanına işaret ederek, “Gün birlik ve beraberlik günü. Siyaset sonraki mesele” vurgusunda bulundu.
Başkan Yılmaz ve beraberindekiler daha sonra Kadıköylü çiftçilere tohumluk arpalarını teslim etti ve görüş alışverişinde bulundular.
Sevginar SALİ