Çayırdere'de tohum desteği projesi çerçevesinde üreticilerle bir araya gelen Başkan Volkan Yılmaz, Silivri Belediyesinin katkı sunmaya devam edeceğini vurgularken, ülkemizin karşılaştığı tüm güçlükleri bertaraf etme gücü olduğunun altını çizdi.
Silivri Belediyesi Çiftçiye Tohum Desteği Projesi kapsamında 4 Ağustos 2021 tarihinde Beyciler'den sonra Çayırdere'de de Yerli ve Milli Tohumluk Arpa Dağıtım Töreni düzenledi. Tören Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve aziz şehitlerimizin manevi huzurunda Saygı Duruşu, akabinde İstiklal Marşımız okunarak başladı.
ÇAYIRDERE MUHTARI BİLGİÇ'TEN TEŞEKKÜR VE ASFALT TALEBİ
Çayırdere Muhtarı Doğan Bilgiç, burada yaptığı konuşmada şu sözlerine yer verdi: “Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Çayırdere Mahallesi hayvancılarına saman desteği, çiftçilerine yapacağı tohumluk arpa desteği, pazar yerimizi düğün yapılabilir hale getirdiği, köy okulumuza yaptığı destekten dolayı halkımız adına teşekkür ediyorum.
Sakinlerimiz adına Başkanımızdan sokak aralarına acilen asfalt, pazar yerimizin Güney kısmına saçak ilavesi, cami avlusuna imam ev yapılması, muhtarlığımıza hoparlör kurulma talebimizi arz ediyorum. Saygılar sunuyorum.”
ÖZER: DESTEKLERİNDEN DOLAYI BAŞKANIMIZA CANİ GÖNÜLDEN TEŞEKKÜR EDİYORUM
Silivri Ziraat Odası Başkanı Sabri Özer, söz alarak şunları söyledi. “Ben köy çocuğuyum, orman köylerinin sıkıntılarını çok iyi bilirim. Ormancıyı, çiftçiyi bilirim. Ormanda çalışmayı bilirim. Tarım unutulmaya başlanmıştı. Örneğin biberler ekilmiyor, ki buranın çok güzel biberi vardı. Danamandıra'nın fasulyesi vardı. Bireysel olarak düşündüğünüzde 200 kg tohum hiç bir şey değil ama bir genelleme yaptığınızda Başkanımızın çiftçiye katkısı ekonomik olarak ne kadar olduğunu hepiniz takdir edersiniz. Başkanıma bu katkılarından dolayı cani gönülden teşekkür ediyorum. Kendisinin tarıma sonuna kadar destek vereceğinden eminim.”
YILMAZ: BİRÇOK BADİREYİ AŞACAK GÜCÜMÜZ VE BİRLİKTELİĞİMİZ VAR
Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, “Öncelikle ülkemizin dört bir yanında yanılmıyorsam 170 ayrı noktada başlayan ve devam eden orman yangınlarının bir an evvel söndürülmesi ve kontrol altına alınmasını diliyorum. Ormandaki canlılar ölüyor. Orman köylülerimizin evleri yanıyor. Ben şuna inanıyorum birçok badireyi aşacak gücümüz ve birlikteliğimiz var. Bu süreçte herkesin; Çayırdere'deki çiftçiden üniversitedeki profesöre kadar, sanayi sitesindeki sanatkardan turizm bölgesindeki otel sahibine kadar herkesin önce ne konuştuğu, ne yazdığına, sosyal medya hesaplarından ne paylaştığına dikkat etmesi gerekir. Ülkenin doğası yanarken bu işin partisi ve siyaseti olmaz, olmamalı. Topyekûn bir mücadele vermezsek, beraber olmazsak bu orman yangınlarından sonra bizi bekleyen çok önemli sorunlar var. Yangınlar söndürüldükten sonra bir bilanço yapılır. Hata ve eksik nerede, bir sonraki afete hazırlanmak için neler yapmalı, bunları yapıcı bir şekilde konuşmalıyız. Bu gibi konularda beraber olmanın, hem yangını çıkaranlara, sabotajı yapanlara, hem Türkiye üzerinde hesap yapanlara bir yumruk olarak cevap vermemiz gerekir. PKK Terör Örgütü elebaşı Karayılan'ın birkaç ay önce yaptığı bir açıklama var; “Eğer bir gün silahlarımız, askerlerimiz biterse Bodrum'a iner yatlarımızı yakarız, Antalya'ya gelir seralarınızı yakarız, İstanbul'a gelir arabalarımızı yakarız, İzmir'e gelir ormanlarımızı yakarız.” Bu söylemler tesadüf değil. Şunu unutmasınlar ki bütün ağaçlarımızı ve ormanlarımızı da yaksalar, yeni ağaçlar dikecek kutsal vatanımız var. Bu vatanı biz yolda bulmadık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının elde yok, avuçta yok Anadolu'daki necip Türk Milletinin verdiği mücadeleyi unutamayız. Onun için birlik olacağız, bu gibi konularda siyaseti bir kenara bırakacağız.
“SİLİVRİ'DEKİ TARIM TOPRAKLARI HEPİMİZİN NAMUSU”
Tıpkı bugün burada olmamınız nedeni milli bir politika olması gereken yerli, milli sertifikalı tohumların toprakla buluşması. Nasıl ki o ormanlar, fidanlar bizim namusumuzsa Silivri'deki tarım toprakları da hepimizin namusu. Onun için namusumuza, bu topraklara sahip çıkacağız. Tarım ve milli demeye, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün “Köylü, milletin efendisidir” demeye devam edeceğiz. Silivri Belediyesi olarak kolları sıvadığımızda şunu söyledik; Silivri için üretmeye, Türkiye için geliştirmeye devam edeceğiz.
“SENEYE 4000 DÖNÜMLE HUZURUNUZDA OLACAĞIZ”
Tarımsal Hizmetler Müdürlüğümüz 2500 dönüm arazide çiftçilik yapıyor. Kazandığımız bütün ürünleri çiftçi ve hayvancıyla hibe yöntemiyle paylaşıyoruz. 2500 dönümün tamamı daha önce ekilmeyen, dikilmeyen veya hiç kira almadan birilerine verilmiş arazileri tespit ettik. Yeni tespitlerimize devam ediyoruz. İnşallah seneye 4 bin dönüm araziyle huzurlarınızda olacağız. 1000 dönüm arpa, 500 dönüm Ayçiçek, 75 dönüm silajlık mısır, 500 dönüm küçük üreticiye 5'er dönümlerle tahsis edilmiş bamya, kavun, domates ekilecek araziler Arıcılık, Araştırma-Geliştirme faaliyetleriyle huzurlarınızda olacağız. Bugün de 1000 dönümlük arazide ekilen arpa hasadımızdan 400 tonunu Silivri'de yaşayan dar gelirli çiftçimizle paylaşacağız. Hangi siyasi partiden olursa olsun, hangi dini inanca sahip olursa olsun, memleketi neresi olursa olsun üreten herkese bu yardımları yapacağız. Bir olmaya, iri ve diri olmaya ihtiyacımız var. 1500-2000 bin çiftçimize 200'er dilimlerle bu arpayı dağıtacağız. Bu yıl arpa tohumunun fiyatı yaklaşık 6 lira olacak. 400 tonla çarptığınız zaman 2 milyon 400 bin liralık yardımı direk sizlerle paylaşacağız. 500 Dönüm Ayçiçek ektik, 50 bin litre Ayçiçek yağını 5'er litre olarak 10 bin aileye ücretsiz dağıtacağız. Silajlık mısırın bu sene Ar-Ge'sini yaptık 75 dönümden 500 ton silajlık paketlenmiş mısırı hayvan yetiştiricimize dağıtacağız.
“DESTEĞİMİZ ARTACAK YETER Kİ ÜRETİN”
Biz desteğimizi artıracağız yeter ki siz üretmeye, üretime olan inancınızı yitirmeden çalışmaya devam edin. Çok çalışmamız, alın teri dökmemiz lazım. Tarım topraklarını imarlı topraklardan daha değerli olacak günlerin yakın olduğuna inanıyorum. Binayı yiyemezsiniz ama tarım toprakları size her sene gıda getirir.
“KAÇAK YAPI GÖRDÜĞÜNÜZ YERDE BİZİ ARAYIN”
Çayırdere'nin çok önemli bir sorunu, benim de en büyük dert edindiğim konulardan biri namusumuz olan bu toprakları korumak. Orman, maliye hazinesi ve tarım topraklarına yapılan kaçak yapılar var. İmar Barışı ile ilgili 2017 yılından önce yapılmış binaların ruhsatlandırılmasına yapabileceğimiz bir şey yok lakin 2017 yılından sonra İmar Barışı'nı kötüye kullanarak, nasıl olsa Belediye Başkanı oy kaybederim diyerek yıkmaz veya başka vesilelerle başka yerlerde düşündükleri gibi suiistimallerle ‘biz bunları çözeriz' diyenler avcunu yalayacak. Topraklarımıza yapılan kaçak yapıların hepsini tek tek yıkacağım. Buradan bunun sözünü veriyorum. 400'ün üzerinde bina yıktık. Yıkmaya yetişemediklerimiz var. 80 tane Zabıta memurumla İstanbul'un en büyük yüz ölçümüne sahip ilçesinde kaçak yapıları yıkmakta zorluk yaşıyoruz. Öyle yerlere kaçak yapılar yapılıyor ki helikopter dışında görmeniz mümkün değil. Sizden ricam kaçak yapıyı gördüğünüzde hemen arayın. Aradığınızda hemen işlem yapılmıyorsa gelin benim yakama yapışın. O kaçak yapıları yapanlar kendilerine güvenebilirler. Kart vizitlerinde ne yazarsa yazsın, onların kaçak yapılarını başlarına yıkacağım. Bu toprakları beraber koruyacağız. Yardımınıza ihtiyacım var. Bu mücadele topyekûn olmalı. Bu konuyla mücadele etmezsek burada 20 yıl sonra ekilebilecek arazi kalmaz. Bu duygu ve düşüncelerle tarıma, çiftçiye, hayvancıya, gücümün de üzerinde destek olmaya devam edeceğim. Bu toprakları emanet değil namus bilip namusum gibi koruyacağım. Hep sizin yanınızda olacağım. Çayırdere'de yaptıklarımız ve yapacaklarımız var. Çayırdere okulumuzun tiyatro salonunu, bilgisayar odasını, kütüphanesini ve tüm inşaat işlerini bitirdik. Yapmaya devam edeceğiz. Çocuklarımızın eğitimlerine katkı sunmaya devam edeceğiz.
Ekeceğiniz tohumların hasatlarının bol olmasını diliyorum. Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”