Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'ın en baştan beri çok doğru yürüttüğü iki çalışma alanı var.
Birincisi; merkeze uzak yerler, köylerin hatırlanması.
İkincisi; kadın seçmen üzerinden toplumun ihtiyaçlarına cevap verilmesi..jpg)
Birincisini şu açıdan çok anlamlı buluyorum (isabet ölçüsü de buna bağlı); zaman içinde bir şekilde imkân bulanlar kendilerini şehir merkezinin konfor alanına atmış Azalan nüfus ve yerel yönetimlerin (seçimle geldikleri için oy kaygısıyla hareket etmelerini çok da eleştiremem) yoğun bölgelere odaklanması sonucu köylerimiz ile burada hayat mücadelesine devam etmek durumunda kalanlar için şatlar gerçekten zor, bir bakıma kaderine terk edilmişlik.
Şehirlerde yaşam sürmeyi seçen kalabalığın artmasıyla, üretim azalıp ihtiyaç fazlalaşınca, fiyat ve maliyetlerdeki artış da kaçınılmaz oldu. Satın alma gücü bu faktörlerin etkisinde hızla düşmeye başladı.
Özcan Işıklar'ın da düşünsel bazda savunduğu, belki şartlarının ve döneminin etkisinde çok da hayata geçiremediği tarım öncelikli programları, Volkan Yılmaz'ın yönetiminde hızla yol aldı, ete kemiğe büründü, gelişime açık biçimde temellendirildi.
İnsanlara “Tarımsal üretime dönün, köyleri terk etmeyin” demek başka, bunun için onlara güçlü nedenler ve destekleri istikrarla sunmak farklı şeyler! Biri lafta kalan sözde, diğeri hayat bulan, güven veren özde unsurlar.
Yılmaz'ın yerel yönetim özellikleri arasında en belirgin olanı sözde değil, özde bir şeyi savunmak ve daha önemlisi gerçekleştirmektir. Ayrıca bizim için çok büyük şans olan bir diğer şey; asla hiçbir icraatını sırf yapmış olmak için yapmaması, en iyisini ortaya koyma özelliği. Azmi ve başardıkları ile yetinmeme huyu Silivri'nin bu dönem yakaladığı büyük şanslar arasında.
Gelelim toplum ihtiyaçlarını kadınları önceleyerek cevap vermesine….jpg)
Cumhuriyetimizin kurucusu, Türk toplumunun baş mimarı Mustafa Kemal Atatürk'ün kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınması için yaptığı düzenlemeleri anımsadıktan sonra 4,5 sene öncesine dönelim.
Silivri'de başlattığı seçim çalışmalarında giderek daha fazla, (toplumumuzda ikinci plana itilen konumlarına karşılık), öncelikli muhatap kabul edip projelerini, destek taleplerini kadınlara ulaştırmak için çaba sarf etti Yılmaz. Çok da tanınmayan, ideolojik olarak endişeler barındıran bu siyasi profilin sözlerine kulak verdi kadınlar.
Farklı bir siyasetçi olduğunu düşündürdükten sonraki zamanlarda Silivri kamuoyunun karşısına elini sımsıkı tuttuğu eşi Ezgi Yılmaz, çocukları ile boy gösterince hakkındaki algı oldukça iyileşti, örnek siyasetçi tablosu tamamlandı.
4,5 senenin ardından geçtiğimiz haftalar Başkan Yılmaz'ın kadın buluşmalarından bir kaçına yakından şahitlik ettim. Gözlemlerimi aktarmak için konuyu kafamdan evirip çeviriyorum kaç gündür.
Ve biliyor musunuz Silivrili kadınlar, ilk zamanlarda inanmayı seçtikleri şeye artık güvendiklerini, yönetim sürecinde mesafelerin içtenlik, samimiyet, saygı ve hatta sevgi ile pekiştiğini hissettiriyor.
En önemli kısmı da bence; Yılmaz, bedelini büyük bir özveri ile hizmet ederek, çalışarak, görevlerine, sorumluluklarına titizlikle odaklanarak kazandığı, bu gönül birliğinin her zerresini mücadeleyle ve hak ederek aldı.
Mustafa Kemal Atatürk'ün “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır!" sözünden hareketle Volkan Yılmaz'ın Silivri ile ilgili duygularını da rahatça tahlil edebilirsiniz.
