Volkan Yılmaz: Silivri’de herkes eşitlendi

Volkan Yılmaz: Silivri’de herkes eşitlendi

03.09.2020 16:50:36

Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz ile titiz bir çalışma ile halkın hizmetine 30 Ağustos Zafer Bayramında açtığı Kale Park Sosyal Tesislerinde buluşarak 1.5 yılda yaptıkları ve gelecek hedeflerini konuştuk.

“SİLİVRİ'NİN HER NOKTASINA ULAŞTIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM”
Sevginar SALİ: Göreve başlayalı 1.5 sene oldu, Silivri halkıyla kaynaştınız mı? Silivri'nin her noktasına, her kesimden insanına ulaşabildiniz mi?
Volkan YILMAZ: Geçenlerde bir yerdeydik, bir hanımefendi, “Başkanın en önemli özelliği ulaşılabilir olması. Kendisine ulaştığımızda da bizi dinliyor, taleplerimize çözüm üretmeye çalışıyor” dedi. Zaten siz ulaşılabilir olduğunuz zaman ulaşamadığınız noktalar olsa bile onlar size ulaşıyor. Onun için ben Silivri'nin her noktasına ulaştığımı düşünüyorum.

“İDEOLOJİK BAKIŞ AÇISIYLA İŞTEN ÇIKARDIĞIMIZ BİR KİŞİ BİLE YOK”
Sevginar SALİ: Altı ay önce yaptığımız söyleşide yönetim kadronuzu oluşturmaya çalıştığınızı söylediniz, oluşturabildiniz mi?
Volkan YILMAZ: Hizmet veren bizleriz, hizmet alan vatandaşlarımız. Ben ısrarla vatandaşlarıma eşit mesafede olacağım derken aynı zamanda kimsenin ekmeğiyle oynama gibi bir derdimin olmadığını söyledim. Hizmet verenlere de eşit mesafede bir yönetim anlayışımız var. Personel ve mesai arkadaşlarıma da eşit mesafede olacağım. İdeolojik bakış açısıyla işten çıkardığımız bir kişi bile yok. Tabi ki işten ayrılanlar, emekli olanlar oluyor. Personelimle yaptığım toplantılarda da ehliyet, liyakat, dürüstlük, çalışkanlık ve güler yüzlülüğünün çok önemli olduğunu söylerim. Koşan bir belediye başkanı olacağımızı iddia etmiştik. 1.5 Yıla yaklaşan zaman diliminde de bunu hayata geçirdiğimi düşünüyorum. Ekip arkadaşlarıma da en azından başında benimle koşmaya çalışın, yürüyün dedim. Arkada oturanlara benim motivasyonumu bozmalarına izin vermeyeceğimi söyledim… Hele hele art niyetli tavırlarla Silivri'ye hizmet yürüyüşümüzü engellemeye çalışanlar varsa gözünün yaşına bakmayacağımı da. Vatandaşa benim açtığım belediye ve gönül kapılarını kapatanlar olursa onlarla da yolumuzu ayıracağımız iddiamız baki. Vatandaşa kapattıkları o kapının önüne onları da koyacağımı… tüm bunları seçimden önce söyledim şimdi de uyguluyorum.
Tabi 200 bin nüfuslu şehirde yaşıyoruz. İstanbul'un coğrafi olarak en büyük ilçesi. Köy, belde, hepsinin birleşerek hizmet olarak ulaşmakta zorlanabileceğimiz bir coğrafyada. Arkadaşlarıma, kendilerinden benim kadar mesai harcamalarını beklemediğimi söyledim ama o gayreti göstermeleri lazım. Önümüzdeki süreçte de ufak tefek değişiklikler her yerde ve her takımda da olduğu gibi bizlerde de olabilir ama benim felsefem şuydu; bir şey değişecek, her şey değişecek. Yönetim kadrosunu değiştirip Silivri'yi değiştirmeyi hedeflemedim çünkü elit, liyakatli personelimiz var. Onlarla beraber Silivri'nin çok güzel yerlere taşınacağını göreceğiz.

“5 YIL SONRA SİLİVRİ KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURAN BİR BELEDİYE OLACAK”
Sevginar SALİ: Nasıl bir belediye başkanı olacağınızın formülasyonu ne zaman yaptınız? Belediye Başkanlığını hiç düşünmüyordum dediniz. Seçime üç ay kala adaylığınız gelişti… Söylediklerinizi de önemli ölçüde yapıyorsunuz…
Volkan YILMAZ: Esasında bunun formülü hayatın içerisinde var. Vicdanlı, bu milletin ve devletin yürüyüşünü, işleyişini veya ecdadın yaptıklarını iyi gözlemlerseniz bu var. Her ne kadar kapitalizmle Türkiye'nin getirildiği nokta, benim veya birçok insanın hoşuna gitmese de ecdadın yaptıklarını iyi gözlemler ve okursa en büyük özelliğimizin garibana, yetime el açtığımız görülür. İki dönem milletvekili adayı olsam da yerel siyaseti çok düşünmesem de bunları gözlemleyecek tecrübe ve donanıma sahip olduğumu düşünüyorum. Yerel yönetimler şehrin annesidir. Bu anne de çocuklarını ayırmamalı, hepsine şefkatle yaklaşmalı. Biz de dezavantajlı gruplara, çocuğuna ayakkabı alamayan annelere, evine ekmek sokamayıp, çocuğunu aç yatıran anneler destek olmaya çalışıyoruz. Bunları bulamıyorsak bu da eksikliğim. Biz şehrin merkezine takılıp kalırken köylerde hiç sesi duyulmayan anneler, genç kızlar var. Merkezde ‘padişahım sen çok yaşa' diyenleri sürekli dinlersek oralara ulaşamayız. Belediye Başkanı olduğum günden beri makamın sefasını demeyeyim üstünlüğünü hiç yaşamadım hep sahada, tarlada, bağ bahçede veya dezavantajlı kardeşlerimizin yanında oldum. Onlara ulaşmaya çalıştım. Yerel yönetimlerin evrildiği, geldiği noktayı da esasında hiç beğenmiyorum. Belediyelerin çok büyük bir bölümü borç batağında. Kaynakların doğru yönetildiği, her kuruşun aziz bilindiği belediyelerin bu sarmaldan çıkabilecek kapasitede olduğuna inanıyorum. Göreceksiniz 5 yıl sonra Silivri hem hizmetlerini yapan, hem personele, hem müteahhitlere borcu olmayan, kendi ayakları üzerinde duran bir belediye olacak inşallah.

Sevginar SALİ: Kolektif yönetim anlayışını savunuyorsunuz, bir yandan da muhalefet tarafından bu konuda eleştiriliyorsunuz. Ortak akılla yönetmekten ne anlıyorsunuz?
Volkan YILMAZ: Kolektif yönetim anlayışı söylenirken kolay ama bundan sizin anladığınız ve benim anladığım farklı olabiliyor. Maalesef birçok şehirde kolektif yönetim anlayışı ifadeleriyle bir tiyatro oynanıyor. Belediye Başkanı spor kulübünün, esnaf odasının, sivil toplum örgütlerinin başkanını seçiyor.

“BELEDİYEYİ DE KOLEKTİF YÖNETMİYOR VEYA BİZİ İŞİN İÇİNE DAHİL ETMİYOR DİYENLER KENDİ İŞLERİNE BAKACAKLAR"
Sevginar SALİ: Bu biraz talep meselesi değil mi? Size de geliyorlardır “Şuraya aday olayım mı?” diye soruyorlardır…
Volkan YILMAZ: Soranlara verdiğim cevapları belki duyuyorsunuzdur. Bu şehirdeki her bir sivil toplum örgütü, her bir oda, kuruluş kendi dinamikleriyle hareket etmeli. Kendi yağında kavrulacak. Kendi ekonomisiyle ayakta duracak. Sahip olduğu dinamikleriyle bir demokratik anlayışına bürünecek. Ben onlara müdahale etmiyorum ve etmeyeceğim. Müdahalesiyle belirlendikten sonra belediye başkanı şehri kolektif bir şekilde yönettiğini iddia ediyor. Herkes bu tiyatronun farkında ama şehirlere yazık oluyor. Ben kimsenin işine karışmıyorum. Belediyeyi de kolektif yönetmiyor veya bizi işin içine dahil etmiyor diyenler kendi işlerine bakacaklar.

“MHP GRUP BAŞKAN VEKİLİ OLARAK İBB'DE DE DEZAVANTAJLI İLÇELERİN SESİ OLUYORUM”
Sevginar SALİ: Muhalefetin de takip ettiği, sizin de Büyükşehirde ses getiren bir çıkış yaptığınız, hala güncelliğini koruyan bir su tarifesi konusu var…
Volkan YILMAZ: Büyükşehir Belediye Meclisinde yaptığım konuşmalarda şunu ifade ettim; nasıl ki şehirlerdeki dezavantajlılara ulaşmam gerekiyor derken orada da MHP Grup Başkan vekili olarak dezavantajlı, şehrin taşrası diye tabir ettiğimiz, uzak ilçeler Şile, Çatalca, Silivri benzerindeki ilçelerin sesi oluyorum. Orada da İstanbul'daki 6 tane ilçeyi ilgilendiren, 33 tane köyü içine alan bir su tarifesi problemi var. Silivri'de de 6 köyümüz bu su tarifesinden mustarip. Hem Silivri'deki köylülerin hem toplamda 33 köyün sesi olmak durumundayım. MHP olarak soru önergemizi verdiğimizde şunu ifade ettik; süresi biten indirimli su tarifesini bir beş yıl daha uzatalım. Meclisin Genel Kurulunda bunu teklif ettik. Oylamaya geçildiğinde AK Parti ve MHP kabul verdi, CHP bir dakika diye söz alarak, “Bu tarifeyi bu şekle getirirsek TBMM'de yasal düzenleme yapılmazsa daha sonra bununla ilgili bize zimmet çıkabilir. Yaptığımız iş hukukla çelişiyor” şeklinde bir yorum getirdiler. Onlar da “evet” dediler ama şerh düştüler. Ekrem bey esasında yetkisi olmamasına rağmen mecliste bu öneriyi bize iade etti.

“İSKİ GENEL KURULUNUN SU TARİFELERİNİ BELİRLEME YETKİSİ VAR”
Kendisi de aynı fikirde, “Köylülere bunu pahalı vermeyelim” dedi. Marulu, domatesi, hayvanı sulayan suyla Etiler, Beşiktaş, Bakırköy'deki yüzme havuzunu dolduran su aynı fiyat olamaz. Bunu hiçbir vicdan kabul etmez. 100 TL su ödeyen vatandaş şuan 600 TL ödüyor. Kademeli artıyor. Dedim ki, ‘buradan bize zimmet çıkar' deyip topu taca atmayın gelin bir irade beyan edelim. Şu da var İSKİ Genel Kurulunun su tarifelerini belirleme yetkisi var. Kaldı ki 8 aydır bu 33 köydeki vatandaşlar suyu pahalı kullanıyor.

“YASA ÇIKTIKTAN SONRA GERİYE DÖNÜK FAZLA ÖDEMELERİN İADESİ İÇİN MÜCADELE BAŞLATACAĞIM”
Sevginar SALİ: CHP, MHP öneriyor, diğer partilerden karşı çıkan da yok yasanın TBMM'den geçmesi neden bu kadar uzun sürüyor?
Volkan YILMAZ: TBMM'nin büyük bir yoğunluğu var. Bunun bir torba yasasının içine girmesi lazım. İnşallah Eylül-Ekim aylarında İstanbul MHP Milletvekili İsmail Faruk Aksu'nun bir yasa teklifi var. Plan Bütçe Komisyonu'nda bekliyor. CHP'li bir milletvekilinin de varmış. Komisyonda bu değerlendirilip çok hızlı bir şekilde çıktığında ben şunun mücadelesine başlayacağım; on ay ise geriye dönük bu on ay'ın çiftçilere geri ödenmesi. Tüketici mahkemesinden de bu kararın iptalini de çıkardık ama ne hikmetse İSKİ ve İBB bu konuda topu taca atıyor.

“İDARİ BİR KARAR”
Sevginar SALİ: Ankara ve meclisten söz açılmışken yerel yönetimlerle ilgili hazırlanan yasa tasarısı ve köylerin tüzel kişiliklerinin geri verilmesiyle ilgili olasılık hakkında ne düşünüyorsunuz?
Volkan YILMAZ: Biz de kulis bilgileri, basından takip ettiğimiz kadarıyla ayak üstü artı ve eksileriyle değerlendirilecek bir konu değil. İdari bir karardır. Nasıl İBB sınırları genişletildiyse tekrar başka uygulamalar yapılabilir. Belediyelerimiz bu kararları hemen uygulayabilecek ve daha işlevsel hale getirebilecek.

“ “AMA”, “FAKAT”, “LAKİN” DİYE SÖZE BAŞLANMASINDA NEFRET EDİYORUM”
Sevginar SALİ: 1,5 yıllık görev süreniz izinde Silivri'ye kazandırdığınız yatırım ve hizmetler konusunda herhangi bir engelleme ile karşılaştınız mı?
Volkan YILMAZ: Yerel bir gazetenin imtiyaz sahibi olarak siz de çalışmalarımızı yakından takip ediyorsunuz, ben sürekli şikâyet eden ve mazeret üreten bir belediye başkanı değilim. İş ve aile hayatımda da mazeret ve şikayeti sevmiyorum… “Ama”, “fakat”, “lakin” diye söze başlanmasından nefret ediyorum.

“HÜKÜMETTE BÜROKRASİDEN GELEN BİR AĞIRLIK, İBB'DE KOORDİNE OLAMAMA PROBLEMİ VAR”
Sizlerin de takdir ettiği gibi hükümette yıllardan beri bürokrasiden gelen bir ağırlık var. İstanbul İBB'de yönetim değiştikten sonra bir koordine olamama problemleriyle birlikte, tabi ki istediğimiz hizmetleri hızlı bir şekilde hayata geçiremiyoruz.

“CUMHURBAŞKANIMIZA, BAKANLARIMIZA SİLİVRİ'YE GÖSTERDİKLERİ YAKIN ALAKA İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Hem Hükümetimize hem Cumhurbaşkanımıza, hem bakanlarımıza Silivri'ye gösterdikleri yakın alaka için teşekkür ediyorum. Şu an Silivri'de İlçe Emniyet Müdürlüğü binası, İlçe Jandarma Komutanlığı binası, Selimpaşa'da Polis Merkezi binası İç İşleri Bakanlığımızın talimatıyla yapılmakta.
Karayollarının ihale ettiği iki tane tarihi köprümüz var; Mimar Sinan ve kısa köprü diye tabir ettiğimiz. 10 yıla yakın kapalı kalmış, ‘Biz buraları açacağız' dediğimizde bölgedeki esnafın tepkisini hatırlıyorum ‘Burayı açamazsın' diyen esnaf oldu. İnşallah bir hafta sonra kısa köprü açılışa hazır hale gelecek. Mimar Sinan'ın ölüm yıldönümü olan 9 Nisan'da çalışmalara başladığımız Mimar Sinan Köprüsü Kasım ayında bitmiş olacak. Silivri'ye çok ciddi bir değer katacak. Orada da sürpriz bir projemiz olacak. Köprünün etrafında denizle ve plajla bütünleşen yaklaşık 50 bin m2'lik bir alan var. Çok şık, insanların nefes aldığı, aynı zamanda tarihle buluştuğu, Mimar Sinan müzesinin de içinde yer aldığı çok güzel bir arkeo ve gençlik parkı kuracağız. Bunlar Silivri Belediyesinin bütçesini aşan projeler gibi gözükse de çok hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz. Göreceksiniz.
Silivri Stadının yerine Millet Bahçesi, Kültür Merkezi ve yanına bir Hükümet Konağı kurulacak. Şu anda neredeyse Silivri'deki bütün kamu kurumları kirada. Onların hepsi bir araya toplanacak, şu andaki Hükümet Konağımızın da bir şehir kütüphanesine, kent müzesine dönüştüğü güzel bir yatırım haline gelecek.
Sağlık yatırımlarımız devam ediyor. İki sağlık ocağını bitirdik. Üç tane sağlık evi yapıyoruz. Hepsi bağışçılar eliyle hayata geçiyor.

“12 OKULUN YAKLAŞIK 80'E YAKIN TUVALETİNİ SİL BAŞTAN, BELEDİYEDEN TEK KURUŞ ÇIKMADAN, YAPIYORUZ”
Sevginar SALİ: Eğitim ve sağlık alanında çok ciddi çalışmalar yapıyorsunuz.
Bu çok da yerel yönetimin işi değil Milli Eğitim ya da Sağlık Bakanlığının sorumluluk alanları…
Volkan YILMAZ: 8. Sınıfı bitiren her çocuk bir dil konuşabilecek, bir müzik aleti çalabilecek, lisansla sporcu olabilecek demiştik. Bunları yaparken demiştik ki devlet ve özel okullar arasındaki farklı kapatacağız. Köy okullarından başlamam yine o köydeki gençler, dezavantajlı çocuklarımızdan dolayı oldu. Kütüphanesi, bilgisayar odası, tiyatro salonu olmayan köy okulu kalmayacak demiştik. Aynı zamanda temiz tuvalet çalışmamızı başlattık. 12 Okulun yaklaşık 80'e yakın tuvaletini sil baştan yapıyoruz. Kütahya Seramik başta olmak üzere ismini sayamadığım kadar sponsor var. Belediyenin kasasından tek kuruş çıkarmadan bunları yapabiliyoruz.
Okulların boya işlerini yaptık. Sağlık ocaklarını yaptık. En son Kurfallı köyünde Süleyman Gencoğlu atıl durumda olan Sağlık Evini yeniledi. Hemen onun yanı başına bir mahalle evi yapacağız. Çocuklar ve anneleri için parklar yapıyoruz.

“1.5 YILA YAKIN GÖREV SÜREMİN YARISI PANDEMİ VE DEPREMLE GEÇTİ BUNA RAĞMEN SİLİVRİ'NİN KRONİK SORUNLARINA NEŞTER VURDUK”
Mazeret değil, 1.5 yıla yakın görev süremin yarısı pandemi ve depremle geçti. Buna rağmen Silivri'nin kronik sorunlarına neşter vurduk. 11 Yıldır yıkılamayan İlçe Emniyet Müdürlüğü binasını yıktık. Arasındaki otoparkı ve sokakları düzenledik.

“SİLİVRİ BELEDİYESİNİN YÖNETİM ANLAYIŞINI DEĞİŞTİRDİK”
Sevginar SALİ: Siz bunları yaparken, “Silivri'nin hiçbir kronik sorununu çözmediniz” eleştirisini duyduğunuzda ne hissediyorsunuz?
Volkan YILMAZ: Gülüyorum. Bunu söyleyenler Vakkas, Yavuz, Hızır Hılkın sokaklardan uzun yıllar geçmemişler. Işık yok, kaldırım yok, yollar kötü, yağmur ve atık su hattı yok. Telefon telleri balkonların dibinden geçiyor. Fiber optik bağlandı, internet bağlantısı yok. Şehrin tam kalbinde 1960 yıllardaki bir kasaba görüntüsünde sokaklar var. Yavuz Sokak'taki çalışmaları bitiriyoruz. Vatandaşlarımızın sabrına sığınarak yaklaşık 2.5 aydır BEDAŞ, İSKİ, Türk Telekom, Belediye olarak orada çalışma yaptık. Sokakların bütün kronik alt yapı sorunları çözülüyor. En son asfaltı kaldı. Asfaltı ve ışıklandırmasını da tamamladıktan sonra dükkanların değeri artmış, insanların kaldırımda rahatça yürüdüğü, evine rahat girip çıktığı, şehrin merkezindeki caddelerle eş değer bir sokak iyileştirmesini yapmış olacağız.
Şehrin hangi kronik sorununu çözmedik? Esasında Silivri Belediyesinin yönetim anlayışını değiştirdik. Borçlan yatırım yap, borçlan müteahhitlere para öde; bu devir sona erdi. Ben tek kuruş kredi kullanmadım. Silivri Belediyesinin 91 tane aracı varken, bunların 30 tanesi de hurda 1980-1970 model, biz 50 tane aracı belediyenin envanterine kattık. En son 1 milyon TL'ye Devlet Malzeme Ofisi'nden 31 tonluk bir ekskavatör satın aldık. Belediyenin iki tane kepçesi var; biri 1985 model diğeri 1990 model. Her yıl her birine 100-150 bin TL masraf ediliyor. 

“SİLİVRİ BELEDİYESİNİ YÖNETMEK, KOLTUĞA OTURUP PART TİME YAPILACAK BİR İŞ DEĞİL”
Silivri Belediyesini yönetmek, koltuğa oturup part time yapılacak bir iş değil. Özel hayatınızı yaşayacaksınız, gününüzü gün edeceksiniz Silivri Belediyesine ara sıra uğrayacaksınız böyle bir şey yok. Kronik sorunların çözülmediğini söyleyen arkadaşlar bu sorunları yaratanların ta kendileri. Merak etmesinler hepsini çözeceğim.

“ÜRETKEN BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI İLE MHP'LİLERİN NASIL BİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI YAPACAĞINI İSTANBUL'DA TÜRKİYE'YE GÖSTERMEMİZ LAZIM”
Sevginar SALİ: Oldukça radikal bir karara imza attınız ilk yılınızda; çöp ve temizlik işinin ihale edilmeksizin belediye tarafından gerçekleştirilmesi. Sizden sonra 6. Dönem belediye başkanlığı yapanlar da uygulamayı takip etti. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?
Volkan YILMAZ: “Bir şey değişecek her şey değişecek” konusuna çok takılmak istemiyorum ama Cumhur İttifakının MHP'li bir belediye başkanı olarak üretken belediyecilik anlayışı ile MHP'lilerin nasıl bir belediye başkanlığı yapacağını bizim İstanbul'da Türkiye'ye göstermemiz lazım. İstanbul her şeyin vitrini, ekonominin, siyasetin…
Çöp toplama işi hep ihale edildi. Çoğu insan şunu bilmiyor; personel aslında belediyenin, ‘araçları kiralama işi' esasen yapılan. Satın alınan hizmet ‘çöp toplama' değil ve durum aslında çok daha vahim. Personel sizin, sigortasını, maaşını siz yatırıyorsunuz…

Sevginar SALİ: Bu 2017 yılında Taşeron Yasası çıktıktan sonra böyle oldu değil mi?
Volkan YILMAZ: Tabi ki… Ama öncesinde de müteahhitlere ödenen paralar korkunç! En yakınımdaki çalışma arkadaşlarım “Başkanım çok riskli bir iş. Belediye Başkanlığınız başlamadan biter; ‘çöpleri bile toplayamayan belediye başkanı olursunuz' .” Ekibimle birlikte bu işi başaracağımıza inandım.
Çöp işi 18 Milyon TL'ye ihale edilmiş geçen sene, benim yaptığım hesaplarla araçları kendi bünyemize kattığımızda yıllık 4-5 Milyon TL'ye mal oluyor. Yani kaba bir hesapla 13-14 Bin TL kaynağımız kasamızda kalacak. 5 yılı hesap edin 70 Milyon TL…
Şunu da yapmadım; istesem İller Bankasından 20 Milyon TL'lik kredi kullanma yetkim vardı. Borçlanma yetkimle araçları satın alırdım 15-20 Milyon TL'ye de araç parkuru tamamlanırdı. Hibe alacağımı söyledim ona da “Yapamazsınız” dediler. Şu an 50 tane aracı, hibe olarak aldık.
Ve şu an gözlemlediğiniz üzere Silivri Belediyesi ‘duayen' belediyelere, öyle olduklarını iddia ettikleri edilen, örnek oluyor. Şundan mutlu oluyorum milli servet, kamunun malı, bize emanet edilen paralar çarçur edilmiyor bizim öncülüğümüzde yapılan hamle ile… Önümüzdeki yıl İstanbul'da daha çok belediye ve Türkiye'de daha bir çokları göreceksiniz bizleri takip ederek kendi çöpünü kendi toplayarak, müteahhitlere giden paraları kasasında tutup vatandaşa hizmet eder hale gelecekler.
Şunu da ifade etmek istiyorum; biz belediye olarak bu işi önceden yapan müteahhitten çok daha kaliteli, hızlı ve verimli topluyoruz çöpü Silivri'de

CEZAEVİ İSYANI SONUÇ VERİYOR
Sevginar SALİ: Başlangıç olarak çok da yoğun bir döneme denk geldiniz, salgın sebebiyle sezondan önce ve içerisinde nüfus yoğunluğumuz epey kalabalık seyretti…
Volkan YILMAZ: Evet; geçen yıla nazaran toplanan çöp miktarı %20 daha fazla…
Buradan bir şey daha söylemek istiyorum, demiştim ya problemler için önce dertlenmek lazım; Silivri Cezaevi konusu… Silivri'ye yük olan, Silivri Belediyesine hiçbir getirisi olmayan bir yer. 30 bin mahkum/tutuklu, 5 bin personel; yaklaşık 35 bin kişilik bir yerin çöpünü Silivri Belediyesi olarak ben niye bedelsiz toplayayım? Çöp, emlak vergisi almıyorum, İller Bankasından oradaki nüfusla ilgili bir pay almıyorum, şehre oy kullanmıyorlar ama çöpünü niye ben topluyorum? Büyükşehir ve Hükümetimiz niye yok dedim. Bu konu benden önceki belediye başkanının hiç derdi olmamış. Toplamış…

Sevginar SALİ: Bu girişimleriniz ile ilgili bir sonuç var mı peki?
Volkan YILMAZ: Almak üzereyiz, hatta aldık bile ama protokol yapıldıktan sonra açıklama yapılacak. Adalet Bakanlığı en azıdan bize destek olabilecek bir rakamı Silivri Belediyesi'ne ödeyecek. Bu konuda uzlaştık diyelim. Konu Silivri Meclisine de gelecek, Bakanlık en azından buraya verdiğimiz hizmetin yarısı kadar bize bir ödenek sağlayacak. Takip, ısrar ve dertlenme hadisesi, bir yıldır söylüyorum peşini bıraksaydım yine bir sonuç alınamazdı. Çevre, Adalet Bakanlarıyla görüşmeler yaptım, İBB ile görüştüm en sonunda nihayetlendirdik. En azından bütçemize bu konuda bir gelir elde etmiş olacağız.

“EĞRİYE EĞRİ, DOĞRUYA DOĞRU DEMEZSEK BİZ NASIL ÇIKACAĞIZ BU İŞİN İÇİNDEN?”
Sevginar SALİ: Dert gündeminizde yer alan bir diğer konu da Danamandıra Gölet İşletmeciliğinin Esenyurt Belediyesi tarafından yapılması. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?
Volkan YILMAZ: Evet bu konu da beni göreve geldiğim, esasında öncesinden de, rahatsız eden bir konu. Ben şunu söylüyorum; orası milli bir tabiat parkı; ya Orman Bakanlığında olmalı, ya da sınırları içerisinde bulunduğu Silivri Belediyesinde. Bunun başka bir türlüsü doğru değil. İsterse de Esenyurt Belediyesi bugün MHP'li bir belediye başkanı tarafından yönetilsin ben yine de sesimi yükseltirim. Bunu Silivri'de de İBB meclislerinde de söyledim. İBB meclisinde ifade ettikten bir gün sonra meclis kulisinde Esenyurt Belediye Başkanının sitemiyle karşılaştım. Beni popülizm yapmakla suçladı ve yanında bu esnada CHP eski Silivri İlçe Başkanı Suna Göçengil, CHP'li İBB Meclis Üyeleri Bora Balcıoğlu ve Melih Yıldız da vardı. Ben Esenyurt Belediye Başkanına popülizm yapmadığımı, realitenin bu olduğunu ve dün ne söylüyorsam bugün de aynı şeyi savunduğumu ifade ettim. Ama kendisinin dün orası AK Partili Belediye Başkanındayken, burada olmaması gerektiğini ama şimdi belediye eline geçtiğinde kendisinde olması gerektiğini söylemesi esasında gücü eline alanın tahakküm etmesi çok doğru bir şey değil. Demokrasiye inanan, sürekli demokrasiyi savunan insanlara yakışmıyor. Beni o durumda İBB ve Silivri CHP'li meclis üyeleri, Suna Hanım'ın sessiz kalması üzdü. Ben onlardan Kemal Bey'e şunu söylemesini beklerdim “Burası Silivri Belediyesinin sınırları içerisinde, Belediye Başkanımız haklı”… Kaldı ki daha önceki dönemde bu uygulama ile ilgili eleştirileri de vardı. Eğriye eğri, doğruya doğru demezsek biz nasıl çıkacağız bu işin içinden? ‘Senin partin, benim partim' ben böyle bir yönetim anlayışını kabul etmiyorum. Her şeyin doğru bir tabana oturduğu platformda tartışılmasını istiyorum. Bununla ilgili mücadelem bitti mi? Bitmedi. CHP'li arkadaşlara da çağrım olacak, ister yanıma gelirler Silivri'nin sesi olurlar, isterlerse partililerinin Esenyurt Belediye Başkanı yanında durup bu haksızlığın devam etmesine göz yumarlar! İki seçenek sunacağız kendilerine, onlar bir tercihte bulunacak kamuoyu da kararını verecek.

“SİLİVRİ'YE ŞIK BİR KÜLTÜR MERKEZİ DE KAZANDIRACAĞIZ”
Sevginar SALİ: Çok uzun süredir bir kültür merkezi haliyle yaşıyor Silivri… Bu konudaki gelişmeleri de dinleyelim mi sizden?
Volkan YILMAZ: Silivri Stadının yeri 50 dönüm bir yer. 11 dönümü Hükümet Konağı yeri olarak ayrılıyor; kaymakamlık ve bütün birimlerin toplandığı, bahçesi, otoparkının olduğu… Kalan 40 dönüm de bir Millet Bahçesi olacak. Bu 40 dönüm alanı, geçen gün Ankara'dan ihaleyi alan proje ekibi geldi, meclis üyelerimizle birlikte gezdik. Üzerinde ‘neler yapılabilir'i kabaca konuştuk.
Bir avam proje çizilecek. Bizim muradımız, Çevre Bakanımızdan da talebimiz bu 40 dönüm içerisinde buradaki yeşili, atmosferi bozmayan şık bir kültür merkezinin yapılması. Benim esasen hayalim tek katlı olması, iki katlı da olabilir… Tiyatro, konferans, sergi, konser salonları ile şık bir kültür merkezini inşallah Silivri'ye kazandıracağız.
Millet Bahçesi de çok keyifli bir alan olacak.

“YEREL SEÇİMLERDE PARTİLER YARIŞIYOR AMA ADAYLARIN NE VAAT ETTİKLERİ DE ÇOK ÖNEMLİ”
Sevginar SALİ: Silivri özelinde MHP kimliğinize yönelik hakkınızdaki önyargıları 1,5 yılda ne kadar değiştirdiğinizi düşünüyorsunuz?
Volkan YILMAZ: Bir kişinin bir partiye oy vermesi, oy vermediği partilere önyargılı olması anlamını taşımıyor esasında. MHP 51 yıllık bir siyasi gelenek. Bir önyargı söylemi, esasen varlığının da olduğunu düşünmüyorum. Türk siyasetinin kilitlendiği her noktada, gerek Alparslan Türkeş, gerek Devlet Bahçeli'nin o kilitleri açıp siyaset ve devletimizin zora düşmesini engellediği örneklerle dolu tarihimiz.
Milliyetçi Hareket Partisi bir çınar gibi, Türk siyasetinde de çok önemli bir noktada. Şu anda taraflı, tarafsız herkesin kabul ettiği, Cumhur İttifakının oluşmasıyla Türkiye'nin küresel bir güce doğru yürüdüğünde Devlet Bahçeli ve MHP'nin rolü büyük. Bunun için ben önyargı hadisesine katılmıyorum ama şöyle söyleyelim; sayısal olarak MHP'nin Silivri'deki oy oranı ile Belediye Başkanlığına uzanmasındaki makasın açık olduğu noktasında tespitleriniz doğru. Genelde CHP'ye oy veren bir vatandaşın belediye seçimlerinde başka bir partinin adayı veya bana oy vermesi çok doğal çünkü yerel seçimlerde partiler yarışıyor ama bunun dışında adayların ne söyledikleri, şehirlere ne vaat ettikleri, kentler ve birleşenleri hangi gelecek yolculuğuna davet ettikleri çok önemli. Bir de arka planda adayların yaşadıkları, yaşattıkları da belirleyici oluyor, seçmen tercihlerini değiştirebiliyor.
Cumhur İttifakı olarak yola çıktığımızda Millet İttifakının karşısında %60/40 olarak geride başlamış olsak veya görünsek de biz vatandaşa gittik ‘Biz ötekisi olmayan bir Silivri istiyoruz' dedik. ‘Ben Belediye Başkanı olarak ekibimle birlikte pergelin sabit ucu olayım, pergeli çevirdiğimizde oluşan dairenin içinde kimse kimseden ne bir adım ileride ne de bir adım geride olmasın' anlayışını ortaya koyarak destek istedik. Dili, dini, ırkı, ideolojisi ne olursa olsun herkese eşit mesafede, şeffaf, adil bir belediye başkanlığı ve yönetimi vaat ettik. Hanımefendilere, çocuklara, gençlere, dezavantajlı gruplara seslendik… Tüm bunlar vatandaşta kabul gördü ki o “Olmaz” denilen oldu; “Ceketimi koysam ben kazanırım” diyen anlayış kaybetti!

“SİLİVRİ'DE HERKES EŞİTLENDİ”
Sevginar SALİ: Evet sıklıkla hanımefendiler, gençler, çocuklara sesleniyorsunuz ve ara arakonuşmanızda “baronlar”a mesaj veriyorsunuz! Her “Baron” söyleminizin ardından siyasi kulislerde “Kim bu baronlar?” tartışması başlıyor… Kim gerçekten?
Volkan YILMAZ: Kimsenin zenginliğinde, malında, mülkünde gözüm yok, derdim de yok. Bu ülke için üretim, ihracat yapan, istihdam sağlayan herkese yokuş değil iniş olan bir belediye başkanı olacağımı söyledim ve öyle de davranıyorum. Ama Silivri Belediye Başkanının karşısında geniş geniş, bacak üstüne bacak atarak oturma devri bitti. Belediye Başkanlarını çiftliklerinde, yatlarında ağırlama, zenginlerin ayağına gitme devri bitti. Tekrarlıyorum; baronların, çıkar çevrelerinin, ayrıcalıklı grupların değil Silivri'de yaşayan vatandaşların Belediye Başkanıyım. Problem ne biliyor musunuz? Silivri Belediyesi'nin, belediyelerin etrafında kendi ayrıcalıklarını oluşturan, siyasi ya da ekonomik gücüne bağlı bir ayrıcalık hisseden insanlar şu an Silivri'de yaşayan sıradan vatandaşların seviyesine geldi. Olmaları gereken yere geldiler. Herkes eşit olunca rahatsız olan çevreler oluyor. Silivri'de herkes eşit olmaya devam edecek. Silivri dezavantajlı grupların belediyesi, ben de belediye başkanları olmayı sürdüreceğim.

“GÜCÜMÜZ NİSPETİNDE CEMEVİNE DE YARDIM ETMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ TABİ”
Sevginar SALİ: Cemevi ile ilgili bir çalışmanız var mı?
Volkan YILMAZ: Okullar, sağlık ocakları, ibadethaneler Bakanlık yetkisinde olmalarına karşın hepsine yetişmeye çalışıyoruz. Semizkumlar'da depremden zarar gören camimiz yıkıldı, kıymetli bir dostum babası adına memleketine cami yaptırmak istiyordu onu ikna ettik burada yapacak o hayrını. Silivri Belediyesi tabi ki gücünün yettiğince kol kanat gerer ama imece usulü ile gerçekleştirelim istiyorum. Caminin, Cemevinin cemaati veya buradan faydalanan insanların ortak katkılarıyla yol almamız gerekiyor. 100 yakın okul, camiler, sağlık ocakları, cemevi sadece belediyenin imkanı ile yenilenemez. Keşke öyle bir imkanımız olsa ama yok. Gücümüz nispetinde cemevine de yardım etmeyi düşünüyoruz tabi.

“KALE PARK SİLİVRİ'NİN PARLAYAN YILDIZI OLACAK”
Sevginar SALİ: Kale Park düzenlemesi ve bunun üzerinden yapmak istedikleriniz neler?
Volkan YILMAZ: Taş üstüne taş koyan herkese öncelikle teşekkür ediyoruz. Bizden önceki belediye başkanları da buranın önemine inanarak Kale'ye yatırım yapmışlar. Silivri sıradan bir coğrafya ya da ilçe değil. Potansiyelleri çok fazla olan bir yer ve bu potansiyellerin farkında olan yöneticiler tarafından yönetilmeyi hak eden bir ilçe. 7 000 yıllık tarih diyoruz; peki siz 7 000 yıllık bir tarih Silivri'de görebiliyor musunuz? Ben görmeyi arzuluyorum. Kültürel tarihi mirası korumak ve gün yüzünde olmayanı da ortaya çıkarmayı hedefliyorum önümüzdeki süreçte. Kale Park bunun bir miladı, sembolü.
Geldiğimizde Kale Park'ın iki işletmecisi vardı ve burası rezil durumdaydı. Burası 1. Derece Tarihi Sit Alanı. Çivi dahi çakarken Anıtlardan izin almak gerekiyor. Bizden önce burada yapılan her şey kaçaktı, hiç birinin izni yoktu.

“KALE PARKTA YAPILAN TÜM İŞLERİN İZİNLERİ ALINDI”
Sevginar SALİ: Bu da tartışılan bir konu buradaki düzenlemelerin izinleri alındı mı?
Volkan YILMAZ: Hiç merak etmesin kimse alındı, bizim dönemimizde her şey yasal çerçevede yürüyor. İki defa Eminönü'nde Anıtlar Kurulu'nun toplantısına katıldım. Tarihi mirasın korunmasına ve yaşatılmasına buradan bir kıvılcım yakalım istedik. Eski işletmecileri buradan çıkartabilmek mahkeme kararı ile mümkün oldu; kontratları bitmiş, kira, ecrimisil ödemiyorlar, bir başı boşluk hüküm sürüyordu… ‘Kira kontratınız bitmiş neden yenilemediniz?” diye sorduğumda “Belediye Başkanı bize “Gidin oraya sahip çıkın” dedi” şeklinde bir kahve sohbeti ile karşı karşıya kaldım… Bölgedeki insanların sabrına teşekkür ediyorum onlara ‘Sabredin çok güzel bir Kale Park sizleri bekliyor' sözünü verdim.
Buradaki bütün taşlar restoratörlerle numaralandırıldı, resimlendirildi, yazılarının çevrisini dahi yaptırıyoruz. Küçük bir tarihi yolculuk ringi yapmayı planladık, özellikle ilkokul öğrencilerimizi istiyorum. Silivri tarihi, kalesi, Piri Mehmet Paşa, Silivri yoğurdunun ne olduğu burada onlara anlatılsın düşüncemiz var. Orhan Gazi ile Bizans Prensesinin burada nikahının olduğunu, Silivri Kalesinin çok önemli bir yer olduğunu anlasın.
Bütün peyzajı A'dan Z'ye değiştirdik. Yürüyüş yollarını doğal taşlarla düzenledik, alt yapıyı, bitki örtüsünü yeniledik. Bütün aydınlatma direklerini, çocuk parklarını ağaçtan yaptık. Restoran/Kafe bölümü baştan aşağı yenilendi. Çay 1 TL, kahve 3 TL. Mesire alanımız yenilendi. Buraya gelenler 1 TL'ye çay içmek istemez ise evlerinden getirdiklerini tüketebilecek. Daha önce dışarıdan hiçbir şey getirilmesine müsaade edilmiyormuş.
Burası Silivri Belediyesi Kale Park Sosyal Tesisi. Burada işletmeci olmayacak, Silivri Belediyesi'nin kurumsal kimliği olacak.
Bir amfi tiyatro yaptık. Bunun da iznini aldık, merak edenler varsa… 160 kişilik bir amfi tiyatromuz var. Burada gençlerimizin nikahları kıyılacak, konuyu meclise getireceğiz. Düğün yok, dernek yok sadece nikah kokteyl şeklinde. En özel anlarını Silivri'nin en güzel yerlerinden birinde ölümsüzleştirmeleri için gençlerimize böyle bir fırsat vereceğiz. Burada moral gecelerimiz, söyleşilerimiz, küçük tiyatrolar, çeşitli etkinliklerimiz de olacak ilerleyen zamanlarda.
Bir seyir dürbünümüz de var Marmara Ereğlisi'nden, Selimpaşa'ya kadar görüntü veriyor. Kale'nin gün batımı da çok meşhur biliyorsunuz.
Hemen hemen her akşam canlı müzik var, ilgi alaka şu an çok güzel. Kale Park kısa süre içinde Silivri'nin parlayan yıldızı olacak.

“SİLİVRİ, İSKİ'DEN EN ÇOK HİZMET ALMASI GEREKEN İLÇE”
Sevginar SALİ: İSKİ Genel Müdürü ile geçtiğimiz günler bir görüşme gerçekleştirdiniz, ziyaret gündeminize dair bilgi verir misiniz?
Volkan YILMAZ: Silivri, İSKİ'den en çok hizmet alması gereken ilçe. Çünkü Türkiye genelinde bir metre kareye, saatte düşen yağış miktarı en yüksek ilçeyiz. En fazla dere olan ilçe de Silivri. Dere demek taşkın, sel, sinek demek… Dolayısıyla İSKİ'nin en çok yatırım yapması gereken yerlerden biri Silivri. Genel Müdürümüz ile çok güzel ve faydalı bir görüşmemiz oldu. Yatırımlar konusunda finansal destek anlamında biz de önlerini açmayı düşünüyoruz.

MASTER CHEF'Lİ TANITIM FIRSATI
Sevginar SALİ: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Volkan YILMAZ: Biz marka kent Silivri diyoruz ya ısrarla, markalaşmış, yani diğer ilçelerden, şehirlerden tercih edilen, görünmesi, yaşanması arzulanan, insanların hayatında en az bir defa tatil rotasını kırdığı bir ilçe yapmaya çalışıyoruz. Bunun için de tanıtım çok önemli. Festivallerimiz bunun için en önemli fırsatlar. Ulusal basında Silivri bugüne kadar hiç çıkmadığı ölçüde yer aldı. Bunları yaparken de tek kuruş para harcamadık. Festivalleri salgın tedbirleri sebebiyle çok tadında yapamadığımız için başka bir şey düşündük. Silivri'nin tanıtımına çok katkısı olacak. Master Chef programı için iki bölüm ilçemizde üretilen tarımsal ürünlerin yer aldığı konseptle çekiliyor. Bu hazırlanan bölümler Eylül ayı sonlarına doğru da Türkiye tarihinin en çok izlenen programında TV 8'de izleyici ile buluşacak. Bölgemiz ve ürünlerimiz program çerçevesinde geniş bir tanıtım imkanı yakalayacak.

YORUM YAP