Bir zaman sonra okuduğum kitapların konularını ve kahramanlarını hatırlamıyorum, ne yapmam lazım diye sormuş…
Aynı dertten muzdarip olunca, tavsiyeleri gözden geçirdim.
" Okumak için okuma." demiş biri.
" Beğendiğin yerlerin altını çiz…"
" Önemli bulduğun bölümleri not al" aklımda kalan elle tutulan diğer tavsiyeler…
&&&
Dün akşam Tekirdağ'da bir düğüne davetliydik.Giderken dönüş yolunun çok kalabalık olduğunu görünce, Çorlu'ya Muratlı üzerinden dönmeye karar verdik, öyle de yaptık. Trafiğe yakalanmamak için yaklaşık yarım saat uzattık yolu.
Son dönemde sürekli uzatıyoruz!
Balık yakalamak için daha uzağa gidiyoruz mesela.
Evimiz denize on dakika olmasına rağmen sürekli uzaklarda geçiriyoruz yıllık izinlerimizi, dünyanın parasını ödeyerek hem de, gariptir dönünce mutluymuş gibi hissediyoruz, neredeyse iki aylık kazancımızı bir haftada tüketmiş olduğumuzun farkına varmadan üstelik.
Uzaklara sevdalanıyor, gözümüzün önünde olanları, elimizi uzattığımızda dokunabileceklerimizi görmezden geliyoruz…
Uzakların fotoğraflarını paylaşıyoruz sosyal paylaşım sitelerinde.
Uzaklara gidenleri beğeniyoruz.
Yakının canına okuduğumuzu, kirlettiğimizi, içinde ne olduğunu bildiğimiz için bir nevi günah çıkartıyoruz belki de…
&&&
Lafa gelince Avrupa deniyor Trakya'ya..
Avrupa buralara benziyorsa, demek; onların da denizleri dışkı kokuyor, balık çeşidi azalıyor, demek; onlarda da bitmek tükenmek bilmeyen, denetlenip, denetlenmediği bilinmeyen ve neden bitmediğine akıl sır erdirilemeyen yol çalışmaları var.
Demek; Avrupa'da da yol çalışmaları yüzünden hayatını kaybedenlerin hesabı kimseye sorulamıyor.
Demek; Avrupalı çiftçinin de hali perişan, o yüzden satıyorlar tarlalarını…
Oturup düşününce üzülüyor insan Avrupa'ya da, Avrupalıya da!
Avrupa Avrupa duy sesimizi...
Biz sana benzeyecektik, sen bizi benzemeye başladın!
Mikonos adasını kredi kartına taksitle verirler mi acaba?
Aman vermesinler!
Bayramdan kalma günübirlikçilerin canına okuduğu plaj fotoğrafları var gözümün önünde…
Kedi bile icraatının üzerini örtüyor!
&&&
Filmlerin konularını, kahramanlarını, yaşadıklarımızı ve eskide kalanları unutmayı yakıştırıyor fakat iş kitaplara ve kitap kahramanlarına gelince o elbiseyi uyduramıyoruz üstümüze…
Az okuyan bir toplumda kitap kahramanları önemli çünkü!
&&&
Neyse neyse…
Ahmet Altan'ın Ölmek Kolaydır Sevmekten adlı kitabında…Kitap kahramanlarından Yusuf Efendi ile Nizam arasında geçen bir diyalog var;
- Burası çok huzurlu. Günah işlemediğiniz için mi bu kadar huzurlu burası? Sırrınız günah işlememek mi?
- Hayır burada bir huzur varsa, onun sebebi hiç kimse için hüküm vermememizdendir...