Sevginar Sali

Yankılar sürüyor...

Silivri’nin Pazar günü gerçekleştirdiği önemli  ve bunu örnek bir şekle getirdiğimiz ev sahipliği bütün önemli haber kanallarında (CNN Türk, NTV, HaberTürk, Star) dakikalarca haber oldu. Silivri Belediyesi’nin 150 Milyonluk bütçesinin tamamını döksek belki yapamayacağımız bir reklam ve tanıtım gerçekleştirdik (Yanlış bir anlaşılmaya yol açmayalım sakin; ben bir şey yapmadım Silivri adına konuşuyorum. Ve tabi tüm tehditlere ve tehlikelere pabuç bırakmayıp bu işin üstüne giden özellikle Belediye Başkanımız. Vardır bu tarz ‘delilikleri’ diyeceğim; ‘üç beş kişi kafa kafaya verip kendi aramızda konuştuğumuz gibi yazılır mı bazı şeyler’in ikilemini taşıyorum. Ama doğruya doğru cesaret etmeden, risk almadan birçok güzel ve anlamlı şeyi hayatımıza eklemek yerine ıskaladığıyla kalırız. Cesaret demişken Adil Sirkecioğlu herhalde Aralık ayına kadar, yani AK Parti’nin ilçe başkanı belli olana kadar yazı yazmayacak anlaşılan. Zaten yazacak olsa müftüye yüklendiğim için bana sataşacak onun için sessizliği, yazmaması daha iyi. Sakın yazma Adil Abi; ağzından bir şey kaçırırsın maazallah adayın ilçe başkanı olamaz ‘kaybedenler kulübü’ne birlikte üye olmak zorunda kalmamız fena olur : ))
Başkan Işıklar iyi tanıtım yaptı diyordum, konu nereden nereye gitti ya… Hem de neredeyse sıfır maliyetle. Cimrilikte tavan yaptığının işareti sayabilirsiniz bunu. Övünüyor zaten bu huyuyla… ‘Utanmazlığı’ iyice ele aldı : )) Aziz Nektarios’un doğduğu evden geriye kalanların çevresinde bir tel çit ile bilbort yapıldı sadece. Haa bir de kilitli tutulan sarnıcın kapısı ve tıkanan hava boruları açıldı. (Sanıcın içine ilk kez girdim, konuyla ilgili fırçamı da yedim de kapısı kitliymiş zaten. Bugüne kadar kendi başıma girmek istesem de çok mümkün değilmiş. Mahalle sakinleri gözümün önünde aynı tecrübeyi yaşadı "Aaa ne kadar güzelmiş burası kız” diye kendi aralarında konuşa konuşa terliklerini şıpırdatarak süzüldüler. Tarihi sarnıcı muhakkak değerlendirmemiz lazım…) Yoğurt da dağıttık maliyeti boyumuzu aşan düzeyde olmasa gerek. Aşacak kadar kötü durumdaysak sebebimiz inanmış insanlara gönlümüzden kopan ikramlar olsun!
Şaka bir yana (her şakanın altında epey gerçeklik payı olduğu düşüncesindeyim ben bu arada); esnaf iş yaptı, atalarının göç ettiği veya inandıkları azizlerin doğup büyüdüğü topraklarda onları anabilme manevi tatminini yaşadı yüzlerce insan.  Bizler yanından geçerken hiçbir şey hissetmediğimiz kalıntılar ve sokaklarda onlar dolaşırken gözyaşı dökecek duygusallıktaydı. Birbirimizi empati yapmadan anlamak zor tabi. Kendini bilmeyen insanların, başkasını bilme beklentisi ne kadar boş farkındayım. Ama bazılarının insanlığını tümden yitirmemiş olmasına dair bir zerre de olsa son umut işte!
Yerel iktidarın dikkat çeken hedefleri arasında bulunan din ve kültür turizmi konusunda ciddi ve bir o kadar önemli ilk atılımı gerçekleştirdik diye varsayıyorum. Hatta inanıyorum buna…
Sağduyunun, hoşgörünün ve nezaketin kazandığı ve de kazandırdığı bir süreç olarak son gelişmeleri kaydetmiş olmamız da ayrı bir başarı.

GÜNÜN SÖZÜ
İnsan başarıp başaramayacağını asla bilemez.
Bu bir kumardır.
Ama unutma,
Hayatın ne olduğunu sadece 'kumarbazlar' bilir.
Osho

YORUM YAP