Sevginar Sali

Yapmak ve olmak!

Yavuz Çengel’in Emine Ülker Tarhan’ın kurduğu Anadolu Partisi’nin İstanbul İl Başkanı olduğu haberi yeni oluşumun Silivri dikkatini parlattı. Konuyu farklı bir açıdan, ‘merak’ unsuruyla daha da ilçe gündeminin merkezine yerleştiren faktör İlçe Başkanlığı için düşünülen ismin Belediye Başkanının amca çocuğu Av. Ramazan Işıklar’ın olması. Aslında soy isim dışında ikili arasında benzerlik noktası yok gibi bir şey.
Yeni kurulan partinin İstanbul İl Başkanına dönecek olursak; Yavuz Çengel, 1999 yerel seçimlerinde DSP Silivri Belediye Başkanlığından sonra sürece bir kez daha son derece iddialı şekilde 2009’da bu kez CHP Belediye Başkan Aday Adayı olarak dahil oldu. Kişisel bakış açım olarak sınırlı tutabilirsiniz 2009’da ‘aday olması gerektiği’ noktasında da çok inançlıydım. Olmadı! Neden olmadığı ve olması gerekenlerin olduğu konusundaki ayrıntılara tekrar tekrar girmeyeceğim. 2014’te de öncekilerden daha sönük bir başkan aday adaylığını Çengel adresli bir kez daha tecrübe ettik.
Anadolu Partisi ile ilgili şans tanımak üzerine düşüncelerimi yazıya dökmek için kendimi zorluyorum. Keşke olsa ama bir şey çıkmaz düşüncesindeyim. Daha doğrusu Sol’un bölünme sıkıntısına katkı sunmaktan başka bir etkisini şu an için göremiyorum. Seçmen olarak görmemem de normal. Göstermesi gerekenler siyasetçiler, umudumuzu yeşertme sorumluluğu onlarda, ikna etmesi gerekenler onlar, ikna edilmesi gerekenler seçmen olarak bizler… Sol’daki her bölünme AK Parti’nin sonlara gelen genel iktidar ömrünü uzatmaktan başka bir işe yaramaz diye düşünüyorum.
Anadolu Partisi örneğin ne kadar başarılı olursa CHP’nin şansını o kadar azaltır, AK Parti’yi iktidara ışık hızıyla yakınlaştırır : ) Sağcı MHP’nin yapmadığını bir diğer Sol ideolojiye sahip hatta Atatürkçü olarak kendini lanse eden parti yaparsa CHP’ye olağan üstü bir durum olur!
Anadolu Partisi’nin gerek ulusal gerekse yerelde iktidara alternatif etkisi olur ama kendisi için değil CHP’yi yıkamadığı bölgelerde AK Parti için!
Emine Ülker Tarhan’a CHP’yi terk ederken milletvekilliğini de bıraksaydı saygı duymakta bir tereddüdüm olmazdı. Şimdi ne yaptığı konusunda aklım çok karışık. Atatürk’ün kızıyım deyip onun kurduğu partiye ihanet olarak değerlendirilecek neticelere yol açmak çelişkilidir. CHP’de kalıp mücadele etmesi gerekirdi. Bir yapıda hoşunuza gitmeyen bir şey varsa bunu değiştirmek için mücadele edersiniz.
2019’da CHP’nin nöbetçi belediye başkan aday adaylarından biri azaldı. Anadolu Partisi açısından en iyi ihtimal Işıklar’ın iktidarı doğrudan değil ama dolaylı yönde biraz sallandırılabilir. Ramazan Işıklar’ın ilçe başkanlığı da bana Teoman Aydan’ınkini hatırlattı nedense… Neticelerini az hafızasını yoklayan bulur zaten…
Siyasette durumlar karışık anlayacağınız… Ama zamanla taşlar yerine oturur ve daha sağlıklı değerlendirmeler yapabiliriz.
Siyaset herkesin harcı değil. Yaparsınız yapmasına da bakmak lazım ‘olmuş mu’!?
Sonuçta herkes bir şeyler yapıyor. Ama kimisi oluyor, kimisi olmuyor!

YORUM YAP