Sevginar Sali

Yaptırt kurtul!

Silivri siyaset atmosferinin dikkat çeken bir özelliğinden bahsetmek istiyorum bugün… Çok şevke geldim, ileri geri, hesapsız kitapsız yazıyorum; Allah sonumu hayır etsin : )
AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu kardeşim başta olmak üzere, AK Partili geçmiş ve gelecek tüm aktörlerinin bilmesi, kabul etmesi gereken bir derin sırrı ifşa ediyorum; Silivrililerde iktidarın “yapacağım” deyip de yapmadığı şeylere olan tahammülü, muhalefetin (özellikle AK Parti'ye yönelik) yaptırmaya başlayıp da tamamlayamadığı konulara yok! Misal Boğluca Deresi… Misal 32. Köprü vs… Piri Mehmet Paşa Camii'nin restorasyonunu bitirdiler de kurtuldular!
Naçizane tavsiyem şu Boğluca'yı ve 32 Köprü'yü bitirtin yoksa her siyasi tartışmaya hükmen mağlup başlayacak ve yenilgilere doymayacaksınız!
İktidarın yapmadıkları, muhalefetin yarım bıraktıkları kadar batmıyor gözümüze… Algıda seçicilik, önyargı, peşin hüküm; adına ne derseniz deyim… Durum tüm çıplaklığıyla bundan ibaret…
Bir insanı sevmek isterseniz tek neden bile yeter, nefret ederseniz kötülemek için bin tane neden bulursunuz… Biraz o hesap; toplumsal özelliğimizin çok ötesinde bir Silivri tutumundan bahsediyor değiliz esasen…
Kutlu'nun muhtarlar ile yaptıkları toplantıda bulunduğu açıklamalardan bir pasaja dikkatinizi çekmek istiyorum… Diyor ki AK Parti İlçe Başkanı, “Silivri'nin temel problemi Boğluca Deresi. Aslında problem demeyelim buna, çözümü biraz yavaş ilerleyen bir konu. Boğluca Deresi, Büyükşehir Belediye'mizin İSKİ ile ortaklaşa ıslah çalışmasına başladığı, yatırım programı kapsamında yaklaşık 62 milyona mâl edilen bir proje. Çoğu zaman siyasi jargona konu oldu. “AK Parti oy alamadığı için Silivri'yi cezalandırıyor, Boğluca Deresi'ni bitirmiyor” tarzında siyasetçilerin bazen kullandığı bir anlayış var. Silivri'nin birçok mahallesinden bize gelen muhtarlarımızın taleplerini tek tek nasıl hayata geçirdiğimizi az önce ifade ettim. Bu anlayışta olan bir siyasi misyon herhâlde Boğluca Deresi'ni bitirmesi noktasında Silivri'yi cezalandıracak değil. Silivri'yi cezalandırmak istesek herhalde %15 oy aldığımız Sayalar'ı cezalandırırız değil mi? Saygıdeğer muhtarımın neredeyse hiçbir problemi kalmadı. Bu bizim hizmet anlayışımız. Ama Selimpaşa'da, Gümüşyaka Mahallesi'nde özellikle E-5'in üst taraflarında vatandaşlarımızın yaşamış olduğu ve çözüme kavuşmayan problemler yerel belediye tarafından bir cezalandırma projesi kapsamında tutulan yerler, bunu da özellikle ifade etmek istiyorum.”
***
“Silivri'yi cezalandırmak istesek herhalde %15 oy aldığımız Sayalar'ı cezalandırırız değil mi?” kesinlikle günün sözü!
Siyaset çok değişik bir şey… Siyasetçilerin üstün meziyetlere sahip olması gerekiyor kesinlikle… Kendimi onların yerine koyuyorum da; bana oy vermeyen bir yere nasıl hizmet yaparım? Yapamam sanki… İçimden gelmez, zorlanarak olsa bile o işin tadı mı olur, tuzu mu?
Bu duygudan hareketle bazı yönleriyle anlamadığım başka biri daha var; Ümit Kalko… Türkiye'nin her yerindeki ihtiyaç sahiplerine duyarlılık göstereceği ilk icraatlarından anlaşılıyor ama kurduğu Yardım Vakfı'nın merkezini Silivri olarak belirlemesini, Silivrispor'da yaşadıklarından sonra anlamıyorum mesela… Silivri, Silivrispor'daki olağan üstü kongrede beliren taraflardan ibaret değil ama yine de adına kurduğu yardım vakfının merkezini Silivri olarak belirlemesini yerinde olsam ben yapamam, yapmam!
Allah'ım ben çok mu kinci birine dönüştüm acaba? Oysa ne güzel mutluydum yaşadığım kötü şeyleri unutmak özelliğimle…
Uzun lafın kısası, yeterince uzattım sözü zaten; Sevgili Rıfat Kutlu, bitirt şu Boğluca ile 32 Köprüyü rahat et. Şaka bir yana Kutlu'nun elinde olsa kolları sıvar, elleriyle bizzat bitirirdi o başına kakılan, sürekli önüne sürülen İBB yatırımlarını… Ama gelin görün ki; çaresizlik ve elinden bir şey gelmemek siyasette gerekçe olamaz…

YORUM YAP