2018 yılıydı. Fenerbahçe kulübünün genel kurulu yapılacaktı. Aziz Yıldırım 20 yıl sonra yeniden aday olmuştu. Ama karşısında genç bir rakip vardı. Ali Koç. Koç bir yıldır kongreye hazırlanıyor ve büyük iddia taşıyordu.
Muhteşem bir daha doğrusu 20 bine yakın üyenin katıldığı seçim gerçekleşti. Ali Koç 16 bine yakın oy alarak büyük bir ''zafer'' kazandı. Seçimin yapıldığı Şükrü Saraçoğlu stadında taraftarın müthiş bir desteği vardı. Coşku inanılmazdı ve o kadar da beklenti vardı.
Ali Koç bir tek şampiyonluğun sözünü vermedi. Çünkü işe Aziz Yıldırım'ın adamlarını temizlemekle başladı.
Önce yardımcı hoca olarak görevlendirilen Aykut Kocaman'ın ne kadar çalıştırıcısı varsa sokağa attı. Yerine Cocu'yu getirdi. Sportif Direktör olarak Comolli ile anlaştı. Ardından Cocu'nun yardımcısı Erwin Koeman oldu.
Bitmedi Aziz Yıldırım'ın tesiste ne kadar çalışanı varsa temizledi.
Ali Koç hızlı girmişti ama transferler hiç de istenen şekilde olmadı. Avrupa'da ne kadar 2. sınıf oyuncu varsa Fenerbahçe'ye doldurmuşlardı. Nitekim bu şekilde yürümedi ve önce Cocu ardından da Koeman ülkelerine döndüler.
Taraftar Ersun Yanal diyordu. Onları dinledi ve ''Kapımın önünden bile geçemez'' dediği Ersun Yanal ile ''evinde' anlaştı.
İlk sene boş geçmişti. İkinci sene de öyle geçti.
Artık sabırlar tükenmeye başlamıştı. Üçüncü senede Erol Bulut ayrılınca Emre Belözoğlu gelmişti. İstanbul'da kaybedilen Sivasspor maçı sonrası konu kapandı. Emre gönderildi. Tabii yanına Volkan Demirel'i de alarak.
PEREIRA NEDEN GELDİ
Fenerbahçe teknik direktör arayışında bir türlü adaylarla anlaşamıyordu. Sonunda Fenerbahçe ile geçtiğimiz sezonlarda mahkemelik olan Portekizli Vitor Pereira ile anlaştılar.
Fenerbahçe'den daha önce Van Persıe ile kapıştığı için gönderilen ve eski yönetimin kapının önüne koyduğu Pereira başkan Ali Koç'un bir numaralı gözdesiydi.
Pereira durur mu? Yeni transfer edilen İngiliz oyuncu Steve Caulker'u neredeyse seyretmeden gönderdi. Başka kapı dışarı ettikleri de vardı.
Sinan Gümüş, Ademi, Thıam gibi oyuncuları kadrodan çıkardı.
Gözüne Mesut Özil'i takmıştı. Alman milli takımı ile 92 maça çıkan, 2014 yılında dünya şampiyonu Alman milli takımında yer alan ve o yıl dünyanın en iyi oyuncuları arasında gösterilen Mesut Özil'de Pereira'nın gazabına uğradı.
Bir maçta hiç oynatmıyor bir başka maçta son on dakika oyuna sokuyordu.
Mesut ile Pereira'nın arası gün geçtikçe açıldı.
İSTİFA SİNYALİ GELDİ
Ali Koç'da Mesut Özil'e kızıyor ve ticari işleri bırakmasını istiyordu. Pereıra'nın da sistem diye tutturmasından bıkmıştı. Başka bıktığı şeylerde vardı. Mesela eski yönetimin tribünleri yönlendirdiğine inanıyor ama isim vermiyordu. Hocasının Türkiye'ye 'yarım' kalan hikâyeyi tamamlamaya geldim dediğini söylüyor ve bir kuruş tazminatı olmadığını ekliyordu.
Üstelikte şunu ifade etmişti.
“Ben hocanın arkasından iş çevirmem. Yeni hoca ararsam ilk hocaya söylerim. Bu böyle biline”
Ama Ali Koç'un söylemek istediği bir şeyler daha vardı. Çünkü kaç haftadır ''istifa'' sloganları, stadın çevresini sallamıştı.
''Zamanı gelirse istifa ederim. Şöyle sağlam bir başkan adayı çıksın bırakırım''
Ali Koç'un aslında aklından geçenler buydu. Binlerce oy alarak gelen Koç hem hayal kırıklığı yaşamış hem de ''hayal kırıklığı” yaratmıştı. Hayat böyleydi ve ömür böyle geçiyordu.
Bakalım Fenerbahçe'deki bu ''kaos'' ortamı nasıl bitecek.