Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Olcay Kılavuz, İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ile birlikte Silivri Ülkü Ocakları'nı ziyaret etti. Pazar günü akşam saatlerinde Silivri'ye gelen Başkan Kılavuz, Ülkücü Gençlerle sohbet etti. Yarım asırlık bir davanın verdiği şehitlerden ve Başbuğ Alparslan Türkeş'ten örnekler vererek, ‘Bir Ülkücü nasıl olmalıdır?' sorusunu yanıtlayan Başkan Kılavuz, Ülkü Ocaklarının birer eğitim yuvası olduğunun altını çizdi.
Başkan Kılavuz'u, Silivri Ülkü Ocakları Başkanı Erhan Özkök ve yönetimi kapıda karşıladı. Daha sonra gençlerle sohbet etmek için konferans salonuna geçen Kılavuz, Ülküyü ve Ülkücüyü anlattı.
Başkan Kılavuz, konuşmasına Silivri Ülkü Ocakları Başkanı Erhan Özkök'e teşekkür ederek başladı.
KILAVUZ: DÜNYA TÜRKLÜĞÜ'NÜN SİGORTASIDIR”
“Ülkü Ocakları yarım asırlık bir geçmişe sahiptir” diyen Başkan Kılavuz, “Ülkü Ocakları Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in kurmuş olduğu kutlu bir yuvadır. Ülkü Ocakları Türk Gençliği için kurtulmuştu. Türk Gençliğini en iyi şekilde yetiştirmek için, Ülkü Ocakları gençliğimize hediye edilmiştir. Ülkü Ocakları bir ilim irfan yuvasıdır. Ülkü Ocakları Alimler tekkesi kadar kutsal, Peygamber Ocağı kadar mübarek, asker ocağı kadar disiplinli yerlerdir. Ülkü Ocakları bir eğitim yuvasıdır. Ülkü Ocakları bir okuldur. Bir gencin hamken gelip, olgunlaştığı çiğken gelip piştiği yerlerdir. Türk Gençliğinin şaşmaz adresidir. Ülkü Ocakları Türk Milleti'nin ve Dünya Türklüğünün sigortasıdır. Şimdiye kadar milyonlarca ağabeyimiz ablalarımız Ülkü Ocakları'nda yetişmişlerdir. Bu yetişen ağabeylerimiz, kardeşlerimiz siyasette, ticarette, özel sektörde, devlet kademesinde hizmet etmektedir. Dünya'nın her yerinde Ülkü Ocakları'ndan yetişmiş değerli şahsiyetler vardır” şeklinde konuştu.
“ÜLKÜCÜ OLABİLMEK GEREKİYOR”
Başkan Kılavuz konuşmasına şu şekilde devam etti: “Örneğin Beşiktaş Ülkü Ocaklarına gidip gelmiş, havasını teneffüs etmiş bir bilim adamı Nobel Ödülü alıyor; Aziz Sancar Bey. Ülkü Ocaklarında yetişmiş birçok sanat adamı, sporcu, fikir adamlarımız var. Ülkü Ocakları bu yönüyle gençliğimizi yetiştiren, milli şuurla ilerlettiren ve dolu dolu bir hayatın içerisinde gençliğimizi taşıyan kutlu yuvalardır. Ülkücülük Allah'ın rızasını gözeterek, Türk Milleti'ne hizmet etmektir. Ülkücülük beşikten mezara kadar adam gibi yaşamaktır. Ülkücülük içi alev alev Müslümanlık, dışı pırıl pırıl Türklük, içi dışına hakim olabilmek, dışı da içine köle olabilmek. Ülkücülük tertemiz bir yaşantıya sahip olmalıdır. Ülkücü topluma kendisini örnek haliyle öne çıkartan şahsiyettir. Çok yönlü donanıma ve niteliğe sahip olan şahsiyettir. Rahmetli Başbuğumuz diyor ki; ‘Adam olunmadan Ülkücü olunmaz.' Önce karakter sahibi olmak gerekiyor ve daha sonrasında Ülkücü olabilmek gerekiyor. Şahsiyet sahibi olunmadan, insanlığı da sahip çıkılmaz.
Popüler kültürün içerisinde asla bulunmamız gerekiyor. Popüler kültür, Müslümanlığımızın ve Türklüğümüzün içerisinde olmayan bir takım yanlış gelenek ve göreneği milletimize dayatmaya çalışan anlayış. Milletimizi yanlış yola çekmek için çıkarılan bir anlayış.
“BÜYÜK BEDELLER ÖDEDİK”
Memleketimiz çok zor günlerden geçiyor. Bir milletin kurtuluşu ve geleceği gençliktir. Bir milletin umudu da gençliktir. Türk milletinin gençliği de Ülkücü gençliktir. Nasıl geçmiş yıllarda memleketimizi hainlere teslim etmediysek, can verdiysek yine mücadele edeceğiz. Ama yaşayarak mücadele edeceğiz. Çünkü biz büyük bedeller ödedik. Ruhi Kılıçkıran'dan Fırat Çakıroğlu'na kadar binlerce şehidimiz var. 68 ile başlayıp, 2015'e kadar şehit verdik. Her biri vatan, millet, din, devlet adına, soydaşlarımız adına, ezanların dinmemesi bayrağımızın dinmemesi için şahadet şerbeti içtiler.
“ÜLKÜCÜLÜK YAŞAM TARZI OLMALI”
Rahmetli Mustafa Pehlivanoğlu'nun ailesine gönderdiği mektubun sonunda şöyle yazıyor, ‘Mustafalar ölür, Allah davası ölmez. Milliyetçilik yaşar. Kellemi koymuş olduğum davanın zaferi yakındır. Zafer Cenab-ı Allah'a inananlarındır.'
İşte bizim davamız Allah'ın davasıdır. Bizim yolumuz efendimizin yolu. Bizim mücadelemiz Türk Milleti'nin dünya devletleri arasında en iyi yere gelmesidir. Evvela biz kendimizi yetiştirmeliyiz. Türk Milleti'nin yönetim kadrolarına arkadaşlarımızı ulaştırmalıyız.
Kuru kuruya Ülkücülük olmaz, lafla sözle bozkurt yapmakla ülkücü olunmaz. Yaşam tarzı olmalı Ülkücülük. Fikrimizi bilgiye dayalı savunmalıyız. Okumadan öğrenilmez, öğrenilmeden bilgi sahibi olunmaz. Siz kardeşlerim, kendinizi yetiştirmelisiniz.
“TERÖR KAMPINA DÖNMÜŞ”
Bugün milli manevi değerlerimiz ayaklar altına alınmış. Vatan hainleri de gün geçtikçe güçleniyor. Rezil rüsva süreçler içerisine soktular, itibarımızı kaybettik. Önce PKK'ya silah stoklattılar, şimdi de askerimizi şehit ettiriyorlar. Böyle bir kepazelik olabilir mi? Hiç yüzünüz kızarmıyor mu? Üniversiteler terör kampına dönmüş. Sokaklar yanıyor. Onun için Türk Milleti'nin ve Dünya Türklüğünün acilen bize ihtiyacı var. Soydaşlarımız yaralı bir bozkurt gibi can çekişiyor, şehit oluyor.
“FATİH'İ ÖRNEK ALMALIYIZ”
Bu kötü ortamın içerisinde birileri Türk Gençliğine örnek olmaya çalıştığını belirtiyor. Affedersiniz bu soytarılardan Türk Gençliğine örnek olmaz. Müslümanlıktan, Türklükten nasibini almamış birisi Türk Gençliğine örnek olamaz. Biz Efendimizin ahlakıyla ahlaklanıp, onun mücadelesinden ders almalıyız. Kırk çerisiyle beraber esaretin bağrına bir mızrak gibi saplanan Kürşat'ı örnek almalıyız, Alparslan'ı örnek almalıyız, 21 yaşında İstanbul'u fetheden Fatih'i örnek almalıyız. ‘Geldikleri gibi giderler' iradesini ortaya koyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü örnek almalıyız. Başbuğumuz Alparslan Türkeş'i ve şehitlerimizi örnek almalıyız.”
Başkan Kılavuz'a konuşmasının ardından Silivri Ülkü Ocakları Başkanı Erhan Özkök, Kuran-ı Kerim hediye etti. Kılavuz, herkesle tek tek hatıra fotoğrafı çekildikten sonra Ocak'tan ayrıldı.
Haber MERKEZİ