Volkan Yılmaz'ı yakınen takip etmeye başlayalı birkaç gün sonra neredeyse bir yıl olacak. Düşünüyorum da bu süre zarfında en belirgin özelliği; şaşırtmaya devam etmesi oldu… İnsan kendisinden beklenmeyen bir, bilemediniz iki hadi üç şeyi yaptı; “Şansı yaver gitti” deyip kenara çekilirsiniz… ‘Yapacağımı yaptım biraz dinleneyim, işin kaymağını yiyeyim' diye o da soluklanabilirdi… Her defasında sorumlulukların üstüne daha büyük gayretle insan gitmek için nasıl bir motivasyona sahip olabilir benim aklım almıyor ama bunun ne kadar kıymetli bir şey olduğunu hepimiz hissediyoruz eminim…
Zaman içinde artan şiddetiyle nefes almakta zorluk çekmeye başlarsınız sonra bir gün doktora gidersiniz… Kalbinize giden damarların önemli bir bölümünün tıkalı olduğu teşhisini koyar. Ameliyatınızı olursunuz, tedavinizi üstlenen ehil bir doktor ise eskiye nazaran çok daha sağlıklı ve konforlu yaşamınıza devam edersiniz…
Silivri gündemindeki son gelişmeleri somut örnekler üzerinden anlatmayı deneyeyim…
Silivri cezaevinin ilçe belediyesine getirdiği yükün farkına vatandaş olarak yeni yeni varıyoruz… Hep yarattığı olumsuz imajı açısından baktık meseleye oysa külfeti onun boyunu katmer katmer aşmış. Ancak bu durumun ne adı konulmuş ne çözüm için bir kararlılık ortaya konmuş!
Rahatsızlığı kabullenip, teşhis için bir doktorun kapısını çalmak sağlığımıza kavuşmak yolunda önemli adım…
Yılmaz'ın sorunları dile getirip kenara çekilecek bir yapısı olmadığını Silivri kısa süre içinde öğrendi, öğrenmesi gereken başkaca nerelerde kimler varsa fazla direnmesinler; gerekeni yapıp kurtulsunlar! Aklına koyduğunu gerçekleştirmeden yılmaz; yeni başkanımız.
Seymen'deki Katı Atık Depolama İstasyonu ilçemizde varlığının 3. Yılını doldurdu. Vatandaşın sesine doğru düzgün kulak veren bir siyasetçi görmediğim gibi çözüm için ciddi ciddi bir kamuoyu, gündem oluşturma, kararlılıkla meselenin üzerinde durma gayreti içinde olanı akıllarda yer edinemedi.
Şimdi olacak mı peki? Söke söke Silivri'nin hakkı alınır ve aranır gibi duruyor… Mücadelede samimiyetinin yanı sıra gerçekçi, ayakları yere sağlam basan bir yaklaşımla elimizi daha da güçlendiriyor. İnsan haklı olunca ve tabi ki İBB'yi kazanan anlayışın duyarlılığı ile umut ışığımız daha güçlü yanıyor.
Gündemdeki diğer acil meselemiz; tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylerimizin su indirimi… ‘Kararı aldırdık, biz elimizden geleni yaptık, İBB Başkanı iptal etti' deyip de suçlamak, hedef saptırıp siyasi nemalanmalara prim vermek yeni dönemde yok. Her koşulda çözüm arayışı ısrarı, beraber sonuca varmak isteğine sıcak bakmak fark ediliyor.
***
Örneklediğim karar ve davranışları gören, şifrelerini okuyanların bu eğilim doğrultusunda yol almazlarsa boşa kürek sallamaktan öteye gidemeyecekleri gerçeği tüm netliğiyle önümüzde.
Yılmaz yarattığı etki, inşa ettiği yeni dönem yerel yönetim ve siyaset anlayışı ile Silivri sorunlarının çözümü yönü dışında kimseye bir hareket alanı bırakmadı. Peki, biz yıllardır ne diyoruz? Birlik ve beraberlik içinde hareket etmediğimiz sürece sorunlarımızın çözüme kavuşamayacağını söyleyip durmadık mı?
Bu bilinçli strateji mi, doğal seleksiyon mu bilmiyorum ama Silivri'de var olabilmek için sorunlarının çözümüne destek sunmak artık kaçınılmaz bir zorunluluk. Mutlu Silivri'nin inşası her birimizin bir tuğla koyması ile mümkün; duvarda eksik bir tuğla kabul edilemez…
Halı altına süpürülen çöpler, görmez, duymazdan gelince yok olacağını sanılan sorunlar, engellemeler dönemiyle vedalaş Silivri… Gözüm için yetkili mercilerde kararlı mücadele zamanında ‘Ben ne yapabilirim ki?!” yok! Herkesin yapabileceği ve yapmak zorunda olduğu şeyler için üzerine düşeni yerine getirme sorumluluğu var…
