Bir ara Emin Çölaşan’a hayrandım. Sonra sıkıldım Bekir Coşkun’un yazısını her okuduğumda içimin yağları eridi. Sürekli eleştiri sürekli eleştiri, o da bir yerden sonra sıktı.
Yazdıklarımı okuyan insanları sıkıp, kaçırtmam yakın mı ne?
Artık bahar gelsin, güzel şeyler yazmak istiyorum.
Ama gerçekten olan, hikayeden değil!
Güzellikleri göremeyecek kadar çok mu alıştık çirkinliklere. Zor olan giderek güzelliği görmek aslında. Çirkinlik o kadar bariz ki!
Biri hakkında olumsuz bir şey yazın, sabahın köründe telefonları çalmaya başlar. İyi bir şey yazdığınızda kimse aramaz.
Eleştiriler ses getiriyor, övgülerden tık yok!
Dün telefonum çalıyor. Bu aralar epey gündemde olan bir isim Ömer Çetin arıyor. Yetişemedim açmaya kimin aradığını görünce döneyim dedim. Karnıma bir sancı girdi, yarışamayacağım sivri diliyle ‘Kim bilir neler söyleyecek” şimdi diye endişe kapladı içimi. Yine de bastım telefonun geri arama tuşuna ‘korkunun ecele faydası olsa’ diye.
Banttan yayınlanan gibi bir ses tonuyla da olsa nazik, epey de anlamlı bir teşekkür.
Afalladım tabi. Ama iktidar nezaketi, vefayı hatırlamış birinci yıldönümünde, ‘eleştiriler işe yaradı’ diye içimden geçirmedim de değil. Sadece beni değil, yerel seçim sürecinde destek ve emek verenleri aradığını söyledi Çetin. 33 bin 83 oy vereni bizzat arayıp teşekkür etmek zor ama desteklerine layık olduğunu hissettirmek hiç fena olmaz. Bu da sadece bir telefonla ne yazık ki mümkün değil.
Kendi adıma söyleyeyim, Başkanının kendisinden değil danışmanından gelen teşekkür bana yetti.
Çok mu zor insanların gönlünü almak? Değil işte bu kadar kolay. İnceliğin, güzel sözün açamayacağı hiçbir kapı yok, gönül kapısı da dahil olmak üzere. İnsanların kalbine girdikten sonra aklına tesir etmek daha kolay.
Önemli bir unsur daha var süreci tamamlayan (bu yazı da aldı başını yasak sulara doğru ilerliyor) insanların kalbini fethetmeyi önemsemek ve istemek.
GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ
Konuşmak susmanın kokusudur.
Ya sus git, ya konuş gel, ortalarda kalma
Yalan korkaklığın tortusudur
Dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma
( Kurşun )
NİSAN MECLİSİNDE
BAHAR HARARETİ
Silivri Belediye yönetimi pazartesi günü gerçekleştirilecek Nisan Meclisi’ne faaliyet raporunu hazırlık için yoğun bir çalışma içerisinde. Hazırlıkların devam ettiği bir diğer yer AKP İlçe Merkezi. İktidara, bir yıllık faaliyetleriyle süslenmiş bahar hediyesi hazırlıyorlar aldığım duyumlara göre. Sorun şu ki Işıklar’ın söz ile kazanamayacağı bir mücadele henüz görmedik. Mecliste de eylemlerin belirleyici olması söz konusu değil. Muhalefetin yeni grup sözcüsü Saffet Sert. Belediyenin faaliyet raporu hakkında görüşlerini o aktarmaya kalkarsa AKP’nin bu sahnede kazanan olması epey güç görünüyor. Bizimki maç oynanmadan skor hakkında yorum yapmak. Ama bilinen köy de kılavuz istemiyor ki! Sert, bir yıl içinde mecliste iki kere söz almasıyla dikkat çekti. İkisi de Çanta’ya dökülen kayıp asfalt mevzusunda. Her iki olayda da kızgınlıktan kilitlenip kaldı. Bir de komisyon seçimi vardı onda da farklı bir durum yaşanmadı. Bir şey değil geçen partide iletişim semineri yapılmış Sert’i orada da göremedim!
