Salgın ile hayatımıza eklenen ‘yeni normaller' tanımını, yerel yönetimimize uyarladım…
***
Geçenlerde bir arkadaşımızla konuşuyoruz, yeni dönemi nasıl değerlendirdiğini sordum… Malum kendi düşüncelerimizi yazsak da birçok görüş ile farklı veriden yararlanmak gerek.
Dedi ki, “İBB'de engel yok, hatta destek var, Hükümet kanadı güçlü ‘uçuk projeler' bekliyoruz. Geçen dönem ‘silikon vadisi', ‘teknoparklar', ‘üniversiteleri' konuşuyorduk …”
‘E, özel bir üniversite dışında hayata geçen de olmadı ama…' hatırlatmasını yaptım.
“Olsun ama bu tarz şeyleri konuşuyorduk” dedi.
‘Algı' olayını küçümseyenlere gelsin bu da… Ki bence geçen dönem son derece başarılı bir algı yönetimi de vardı. Seçimin kaybedilme sebebi algı yönetim kontrolünün yitirilmesiydi.
Özcan Işıklar birçok kez o dönem muhalefeti tarafından ‘hayal satmakla' eleştirildi. Hizmetlerini anlatamayanların yanında, hayal satmak da bence siyaseten önemli bir başarıdır. Halkın bunu iki dönem satın alması da azımsanacak veya herkesin yapabileceği şeyler değil.
Neyse esas konumuz bu değil…
***
Başka bir arkadaşla yine yerel yönetim üzerine konuşuyoruz… “Volkan Yılmaz bu kadro ile çok bile iyi götürdü çalışmalarını” dedi.
‘İlk bir yılda değiştirseydi kimse başka sebep öne sürmez “CHP'li oldukları için işlerine son verildi” bahanesi işlenirdi, Yılmaz da kıyım yapan yeni seçilmiş iktidar tohumlarından yetişen yanlış anlaşılmalar ile uğraşmak zoruna kalırdı' dedim, arkadaşım hak vermemezlik edemedi.
Biz bunları konuşurken söz, geçen dönemin öne çıkan projelerinden TÜRAM ve Tarım Lisesine geldi dayandı… CHP'lilerin öne sürdürdüğü “Bizim projeleri devam ettiriyorsunuz” eleştirisi, Yılmaz bunları kapatsa maruz kalacağı algının yanında solda sıfır çekiyor. Devam ettirdiği eleştirisinin, ettirmese duyacaklarının yanında esamesi bile okunmaz. Yani doğru olanı yapıyor ‘devam ettirerek' üzerine koyduğu ise ‘geliştirmek' bu da hanesine başarı olarak işleniyor.
Sonrasında söz; İlçe Belediyesi ile İBB arasındaki hizmet kapışması ve oya tahviline dayandı…
“CHP'liler yaptıklarını anlatamıyor. İBB'nin yaptığı yerlere afiş asmak yerine yere logo işlenmeli…” gibi bir şey söyledi.
Hüseyin Turan zamanında Silivri tarihinde görmediği İBB hizmet ve yatırımını aldı. Değil iki sokağın asfaltı Silivri'nin Turan'ın deyimi ile “100 yıllık”, hadi 20 senede anlaşalım, alt yapısı yapıldı. 2009 seçimlerinde Turan'ı seçmediğimiz gibi İBB'de de gittik oyumuzu o zaman neredeyse hiç tanımadığımız Kemal Kılıçdaroğlu'na verdik.
Metin Karakaş'ı ‘efsaneleştiren' AK Parti ilçe başkanlığı döneminde İBB hizmetleri yine geldi biz 2014 seçimlerinde Silivri'de Topbaş'ı değil Mustafa Sarıgül'ü birinci yaptık.
Bunun için üç beş sokak, park ya da ton asfaltın peşine düşüp komik duruma kimsenin kendini sokmasına lüzum yok.
Siyasetin o meşhur sözü var ya; kaldırımları altından da döşeseniz, insanların gönlüne giremedikten sonra nafile.
Onu mu nasıl yapacaksınız? Valla onun tek bir yolu, belli bir formülü yok. Her kişiye özel, oldukça da komplike bir durum söz konusu olan. “İnsanın kendi kendine yaptığını, ordu gelse yapamaz” sözü burada da geçerli, olay kişide bitiyor!
İl Sağlık Müdürü, “Böyle bir Belediye Başkanınız olduğu için çok şanslısınız” deyip gidiyor.
Vali geliyor “Çok çalışkan bir Başkanınız var” diye konuşuyor.
Bakan geliyor “Volkan Yılmaz'ın emrindeyim” diyebiliyor.
Silivri, tarihinde ilk kez bir Cumhurbaşkanını ağırladı…
Muhalefet eleştirmekten ziyade ‘daha iyisini nasıl yapabiliriz' eğiliminde…
Vatandaş mutlu başkanları eğitim demiyor, sağlık demiyor her bir ihtiyacın giderilmesi için tüm kapıları ve imkânları zorluyor.
E, bazı kesimler ayrıcalıkları ve üstünlükleri ellerinden alındığı için, başkaları kanunların altından üstünden geçip gitme imkanları kalmadığından biraz hoşnutsuz… Mutlu azınlıklar için mutsuz çoğunluğa mahkumiyet hiç mantıklı değil… Yeni normalleri iyi okumak gerek! Çoğunluğun mutsuz olduğu yerde, azınlığın mutluluğu ne gerçek ne de güvende olamaz.
Benim genelde takıldığım tek husus ‘eşitlik' bunun yerine ‘adaletli' yönetimi savunuyorum. Bu da henüz Yılmaz'ın başardıkları arasında değil… O kadar kusuru da, 1.5 yıllık yerel yönetime mazur mu görsek şimdilik!?