Yasin Elmaslı'nın yersiz bir tevazu göstererek CHP'deki kongre yarışına dair yazıma yaptığı “Belki bana laf düşmez ama hazır böyle bir ivme yakalanmışken, yeni başkanın liderliğinde yeni yüzlerle üye sayısı arttırarak başarıya daha kolay ulaşabilir” yorumu aslında bu günlerde tam da aklımı kurcalayan denkleme aitti…
Yeni üyelikler özellikle ilçe başkanlığı pozisyonundaki insanlar için son derece stratejik ve anlamlı hareketler olarak hiçbir tartışma göstermeksiniz, siyasi haneye artı olarak yazılır.
Mevcudun dışında hala siyasetten, liderliğiniz, yöneticiliğiniz, önderliğinize inanarak saflarınıza katılanların varlığı çok kıymetli bir güvenilirlik unsurudur.
Partisine yeni katılan isimlere rozetlerini takdim eden bir ilçe başkanı tam da şu algıyı yaratmış olur; ‘güvenilir, yapabilir, birlikte yol alınabilirim'…
Ama şundan ama bundan, bir kişinin belli bir parti rozetini alenen takmasının kendi açısından pek çok sebebi vardır. O nedenler onu ilgilendirir; kamuoyundaki algıyı yönetecek olan mimarı siyasetçidir.
Bu katılımları öncesinde gerçekleştirmeden başarı elde etmiş olabilirsiniz… Başarı öyle bir şeydir ki sağlamak, elinizde tutmaktan kat kat daha zor olarak karşınıza çıkabilir.
Disiplin süreçlerini kolayca işletmek, küsenleri umursamamak siyaseten yapılacak mantıklı hareketler olarak çok gelmiyor bana; kusura bakmayın… Siyasette küslük olmaz, ya ikna edin karşınızdakini ya da ikna olun; çok zor bir denklem değil esasen. Sorunlara ne kadar sade yaklaşırsanız, çözümünü o denli kolaylaştırırsınız.
CHP'NİN BAYRAM MESAİSİ GÖZ DOLDURDU
Siyasetçi denildi mi fırtına gibi halkın arasında esmesi bizim coğrafyaya daha makul ve hoş görünüyor. “Bizden biri”lerini seçmeyi seviyoruz. Bize tepeden değil eşit seviyeden yaklaşanları daha kolay benimsiyoruz. Ulaşılmazlık bölgemizde pek çok siyasetçinin politik kariyerinin sonu olmuştur…
Suna Göçengil'in Başkanlığında CHP'liler güzel ve keyifli görüntüler ortaya çıkarttı bayram süresince. CHP'nin ilçe başkanı ‘yorulmadım, yıkılmadım, görevimi yerine getirmek üzere dimdik ayakta ve sahadayım' masajını verdi. Meclis üyeleri ile arasındaki bağı da etkileyici; toparlayıcı, birleştirici olduğunu hissettiriyor.
Son dönem Suna Göçengil, eleştirildiği konulara da kulak astığını ortaya koydu mesela… Geçmiş dönem Belediye Başkanımız Özcan Işıklar ile ilişkisinde daha dengeli ve yerinde seyrediyor.
Hani bir söz var ya, tam da bu durumu çok güzel ifade ediyor bence; insanların davranış ve söylemleri, bulundukları koşullar dikkate alınarak değerlendirilmeli. Zaman ve koşullar ile birlikte insanların değişmesinde yanlış bir şey yok; her şey değişirken aynı kalmak imkansız.
Velhasıl kelam; CHP'nin bayram performansını bir bütün olarak düşündüğümde benim çok hoşuma gitti…
Suna Göçengil, uzun yıllar önemli siyasi görevlerde bulundu… Konuları daha az kişiselleştirmeyi daha fazla öğrenmiş olmalıydı. O zaman daha az bocalar, daha çok başarılı olurdu gibi geliyor. Kenardan bakmanın, olayların merkezinde olup, bir de dümen elinizde gemiyi güvenli limana taşıma sorumluluğu omuzlarınızda olunca işlerin nasıl zorlaştığını bilmeme imkân yok sadece tahminde bulunuyorum tabi ki... Ancak daha fazla hoşgörü ve birlikten kimseye bir zarar gelmez.
Ama gelecekse de bundan gitsin ve olsun kayıplarımız : )