Noel, çoğunuzun bildiği üzere her yıl 25 Aralık tarihinde Hz. İsa'nın doğumunu anma amacıyla dünyanın her yerinde Hristiyanlar tarafından coşkulu bir şekilde kutlanılan bir bayramdır. Özellikle son yüzyılda modern hayatın gelişimiyle daha da belirginleşen bu bayram aynı zamanda bilgisiz kişiler tarafından sıklıkla yılbaşı ile karıştırılmaktadır. Noel bu yıl geçtiğimiz Cuma günü kutlandı. Ben de yılın son günü yayınlanan bu yazımda Noel ile ilgili bazı ilginç bilgileri derlemeyi ve Türklerin kültüründe Noel var mı, yok mu konusunu tartışmaya açmaya karar verdim.
*Dünya çapında Noel zamanı gönderilen hediyelerin toplamı, yıl boyunca alınan hediyelerin 364 katıymış.
*Facebook'tan elde edilen verilere göre, en çok ayrılık Noel'den iki hafta önce gerçekleşiyormuş.
*Noel tatili, intihar vakalarının en az yaşandığı zamanmış.
*Noel'in üç renginin her birinin sembolize ettiği birer kavram varmış. Yeşil, uzun bir hayat ve yeniden doğuşu sembolize; kırmızı, Mesih'in kanını; altın rengi de zenginliği temsil etmekteymiş.
*Noel Baba'nın öncüsü Viking tanrısı Odin olarak kabul edilmekteymiş. Noel Baba'nın ren geyikleri ise Odin'in sekiz bacağı olan atı Sleipnir'i temsil ediyormuş. Kış aylarında Odin insanlara ceza veya hediye yağdırırmış.
*Noel için ilk ışıklı süsleme 1882 yılında Edward Johnson tarafından yapılmış.
*Noel baba yani Saint Nicholas 4. yüzyılda Patara'da yani Antalya, Türkiye'de yaşamış.
*Noel çoraplarının, aynı evde yaşayan üç kız kardeşin evi geçindirmek için kötü yola başvurduğu ve Noel Baba'nın da gelip çoraplarına altınla doldurarak onları bu durumdan kurtardığı zaman ortaya çıktığı rivayet edilmekteymiş.
*Bu güne kadar yapılmış en büyük Noel çorabı 32,56 metre uzunluğunda ve 14,97 metre genişliğindeymiş. Bu ağaç 2007 yılında Londra'da yapılmış.
*İlk Noel ağacını 1483-1546 yılları arasında Martin Luther süslemiş.
*Noel ağacında ilk süs olarak Adem ve Havva'yı temsilen elma kullanılmış.
*Noel çamları 1850 yılından beri satılmaktaymış. Bu ağaçlar 15 yaşını doldurunca satılmak üzere kesilmekteymiş.
*Noel, Amerika Birleşik Devletleri'nde ilk olarak 26 Haziran 1870 tarihinde resmi tatil ilan edilmiş.
*Beyaz Saray'a ilk Noel ağacı getirten Amerikan başkanı bir tartışma konusuymuş. Kimileri bunu ilk olarak 1856 yılında Franklin Pierce'in yaptığını iddia ederken kimileri de 1889'da Benjamin Harisson üzerinde ısrarcıymış.
*1901 yılında çevreci başkan Teddy Roosevelt, Noel ağaçlarını yasaklamış.
Gelelim Türklerin 21 Aralık gecesi, çam ağacı süsleyerek kutladıkları iddia edilen Nardugan Bayramı'na… Türklerin Orta Asya zamanlarından gelen bu bayramda bayağı bayağı çam ağacı süslendiğine dair ciddi iddialar var. Hala kesin olmasa ve hatta tarihçiler arasında ihtilafa neden olsa da incelenmeye değer önemde bir durum olduğu kesin.
Nardugan kelimesi günümüzde Orta Asya ülkelerinde kış gündönümünü ifade etmek için kullanılan bir terimdir. 21 Aralık'ta kutlanan Nardugan Bayramı, bu tarihte günün ağarması itibariyle başlayan ve 22 Aralık sabahı güneşin doğumuna kadar süren binlerce yıllık bir Türk bayramıdır.
Türkler binlerce yıldır 21 Aralık'ı, 22 Aralık'a bağlayan geceyi kutsal sayarlar ve bunu karanlıktan, aydınlığa çıkış olarak kutlarlar.
Türklere özgü Nardugan geleneğinin ise çam ağacı süslemek olduğu söylenmektedir. Bizim çam ağacı süsleme geleneğimiz, başka kültürlerde başka şeylere dönüşmüş, Nardugan bayramımız, Hristiyan kültüründe Noel olmuşmuş falanmış filanmış… Bana kalırsa bunlar bizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor.
Nardugan bayramında çam ağacı süslemenin bir Türk geleneği olduğunu söyleyen sadece biz değiliz. Yabancıların da bazı kaynaklarda bunu kabul edip onay verdiği belirtiliyor. Mesela Fransız La Depeche gazetesi, daha birkaç yıl önce 25 Aralıkta kutlanan Hristiyanların Noel Bayramı dolayısıyla çam ağacı süslemesinin aslında Orta Asya'da Türk kabilelerinden gelen bir Türk geleneği olduğunu yazmıştı. Maalesef bugün geldiğimiz noktada binlerce yıllık bir Türk geleneğini uygulayanlara, bu geleneğimizi canlı tutanlara "kafir" diyen cahil bir kitle var.
Bugün Avrupa bile zaman, zaman çam ağacı süslemenin bir Türk geleneği olduğunu söylerken, güya Türk olan bazı değişiklikler binlerce yıllık geleneğimizi bir Hristiyan geleneği olarak kabul ediyor ve çam ağacı süsleyen Türklerin Hristiyanlaştığını iddia ediyor. Yahu Hristiyan dediklerinizin tarihi kaç sene? Bir araştırın. Ben söyleyeyim yalnızca 2000 sene... Biz Türk'üz, şüphesiz ki Türklük bu dünyada Hristiyanlıktan da, İslamiyet'ten de önce vardı. O sebeple bence biz işimize bakalım ve atalarımızdan bize miras olan bu geleneği bu sene de keyfince kutlamamakta en azından kutlayanlara mana bulmayalım.
Peki, bütün bunlardan bağımsız olarak Yılbaşı nedir? Yılbaşı 31 Aralık gecesi, yeni yılın gelişini kutlamak amacıyla gerçekleştirilen bir dizi etkinlikler bütünüdür. Hiçbir dini ya da milli öğeyle alakası yoktur. Okullarda, iş yerlerinde hediye çekilişleri yapılır, insanlar birbirlerine hediyeler alarak mutlu ederler. Gece olunca insanlar bir araya gelir, aileler toplanır, başta fırında hindi olmak üzere enfes yemekler yenir. Güzel bir ambiyans için ağaç süslenir, ağacın altına koyulan hediyeler Yılbaşı gecesi çocuklara verilir. Gençler gecelere akar, hayatın, gençliklerinin keyfini çıkarırlar. Böyle bir gecedir Yılbaşı. Tatlıdır, hoştur, kimseye bir zararı yoktur.
Yeri gelmişken Belediye Başkanımız Sayın Volkan Yılmaz'ın Boğluca etrafına yaptırdığı Yılbaşı süslemelerini çok hoş buldum. İçimizin karardığı bu pandemi döneminde güzel, pozitif bir hava katmış şehrimize. Ancak bazı AK Partililerin de “Biz Yılbaşı'nı kutlasın diye mi oy verdik buna” diye homurdandıklarını duydum. Çatlak sesler illaki olacaktır ancak bence hoş bir dokunuş olmuş.
Acısıyla tatlısıyla (daha çok acısıyla) bir yılı daha geride bıraktık değerli Hürhaber okurları! Şaka maka bu gazetede köşe yazmaya başlamamın üzerinden hemen hemen 5 sene geçmiş. Zaman elimizden su gibi akıp gidiyorken her anın kıymetini bilmek inanılmaz değerli bir yaklaşım olacaktır. Kendinize değer verin, keyfinize bakmayı ihmal etmemeye çalışın. Sağlık, mutluluk ve başarılarla dolu bir yıl olması dileğiyle, hepinize iyi seneler!