24 Kasım Öğretmenler günüydü. Bir sürü etkinlikler yapıldı. Bu gün 12 Eylül, darbe sonrası Cunta tarafından ilan edildiği için ben bu günü sevemedim…
Gayet tabii ki öğretmenlerinde günü olmalı olacaktır da her meslek gurubunun olduğu gibi ama bu Cunta eliyle olunca hiçbir zaman içime sinmedi nedense…
***
Silivri Spor Kulübü geçen hafta da umutlarımızı kırdı. Oysa yöneticiler başta olmak üzere neredeyse tüm Silivri, sahada ter dökenlerin arkasındaydı...
Kulüp Başkanı Akgün Duru ve yönetiminin söyleşilerini gördüm hafta içinde Gazetemde. Okudum. Yönetim olarak ellerinden geleni yaptıklarına inandım. Saklı gizli hesaplar içinde değiller, samimiler. Düşme gibi bir tehlikenin olmadığını, ligde kalacaklarına inanıyorlar ve kararlılar… Benim söyleşiden çıkardığım özet bu …
***
28/Ocak/2018'de yapılacak Oda Genel Kurulu için Nuray Koçer'in rakibi Alpaslan Çalış, şimdilik tek ve çalışmalara gayet medeni bir biçimde başlamış. Harıl, harıl çalışıyorlar. Silivri'ye yaraşır bir yarış olacağı belli…
Her ikisine de tekrar kolay gelsin, diyorum…
***
Şoförler ve Otomobilciler Odası'nın seçimi de şimdilik iki adayla devam ediyor. Her iki adayda gayet iddialı, koşturuyor…Demokratik bir yarış olarak sonlanması dileğimle, onlara da kolay gelsin diyorum…
***
Balık ucuzlar dedik ve bekledik… Hala bekliyoruz… İnşallah bir gün Marmara'da balık bollaşır, balıkçılarda yakalar o zaman tezgahlarda ucuzlar. Ne diyeyim...
ÇEVREMİZDEN
Kömürlü Termik Santraller, yargı kararından sonra, hükümet vazgeçmemiş, yapımını başka bir alana kaydırmıştı…
Geçen hafta…
Yeni yerin sahipleri, oradakiler (Tekirdağ- Kapaklı-Pınarça) tıpkı Silivri'de olduğu gibi itiraz yürüyüşü yapmışla… Yürüyüş, Çerkezköy Belediyesi, Kapaklı Belediyesi, Kent Konseyleri ve vatandaşlar yığınsal bir biçimde destek vermiş…
***
Tekrar Danamandra Gölleri konusuna gelelim isterseniz...
Tekrar olacak ama olsun!
Bir gün, orada “yeşil katlediliyor” diye Silivri Çevre Derneği'ne bir haber geliyor. Gidildiğinde görünen manzara kepçeler, kamyonlar, demirler, çimentolar…
Ne oluyor, kim bunlar, demeye kalmadan, tek katlı bina ve kocaman bir giriş kapısı görülüyor... Önünde bazı insanlar, efendim “parasız giriş” yasak diyor…
Bir zaman sonra, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin, Esenyurt Belediyesi'ne tahsis ettiğini AKP'li bir yöneticiden öğreniyoruz... Efendim “yeni şekli çok güzel” olacakmış. Güzellikten ne anlıyorsa!
Danamandra Gölleri ile ilgili bu olanlardan Danamandra Muhtarının haberi yok. Silivri Belediyesinin haberi yok ama o arkadaşımızın haberi var!
Gölün etrafındaki yemyeşil ormanın içine betonu dök, üstüne baraka tipinde binayı kondur, tel örgüyle sar, giriş yerlerine de kapı koy al sana düzenleme…
Silivri'deki AKP'li yöneticilere sesleniyorum; Danamandra insanının adeta kendinin saydığı Gölleri, onların görüşünü bile almadan birilerine verdiniz. Arkasında nasıl bir alış-veriş oldu bilemiyorum ama şimdi gidin görün bakalım.
Yapılanlardan kim memnun!
***
Sabah haberlerini izliyorum, olay Samsun İli, Ladik İlçesinde geçiyor, sanırım…
Belediye iyi ve güzel olacağı düşüncesiyle, ormanlık alanda bir mesire yeri düzenlemesi için toprak zemine beton dökmüş, ağaçları köklerine beton sıvamış, beton yollar yapmış.
Yani, Çevreyi tarumar etmiş. Olayı duyan Çevreciler ayaklanmış. Ardından Belediye yaptığının yanlış olduğunu anlamış, dökülen betonları tek, tek söktürmüş …
Kendi-kendime “Olayın sonu hariç, Danamandra Gölleri etrafına yapılan düzenlemenin bire, bir aynısı” dedim...
YEREL SİYASET
Hafta boyu her mekanda İYİ PARTİ konuşulmadı ama en fazla o konuşuldu desem yeridir. Efendim, hem ilçe başkanını hem atamışlar, hem de görevden almışlar…
Nedeni konusunda. Çok fazla dedikodu var…
***
CHP'de, bu gün için tek aday Suna Göçengil… Muhtemelen, genel kurula kadar başka çıkan olmayacak… 2 Aralık Pazar günü yapılacak olan Kongre için delegelerin davetiyelerini ilçe Başkanı olarak Suna Göçengi dağıtıyor…
Ve… 16/12/2017 Cumartesi günü İlçe Gençlik Kolları seçimi varmış . Görevde olan Berker Esen aday olduğunu açıklamış. Aldığım duyum o da “tek” adaymış…
Ve… 17/12/2017 Pazar günü Kadın Kollarının da ilçe genel kurulu Elif Yılmazer adaylığını açıklamış. Başka bir adayın olup olmadığı henüz belli değilmiş…
***
AKP'de, hafta sonu rutin gezilerin haricinde değişen bir şey yok…
İlçe başkanı, kadın kolu başkanı v.s. sosyal medyaya malzeme olması için gittikleri yerden fotoğraf yolluyorlarmış o kadar...
Bir ara, İlçe Başkanı görevden alınacağı söyleniyordu ama aslı çıkmadı ...
***
MHP, bildiğiniz gibi…
***
HDP, aynen devam…
GENEL SİYASET
Bir zamanlar, neredeyse her gün “Ergenekon-Balyoz” gibi bir sürü tutuklamalara gerekçe olan tertiplerin olduğu söyleniyordu…
Akşamları evlerinde haberleri seyrederken bizler, o günlerde, biraz korku biraz endişe ile her gün bir önceki günü arar olmuştuk…
Peki, o gün iktidar da kim vardı?
O azap günlerinin sorumlusu kimdi?
İktidarda kim vardı?
İktidar o günün hesabını verdi mi?
Hayır…
Tam tersine, bu günkü muhaliflerin dışında geçmişin tarihi kişilerini dahil hepsini suçluyor. Hem de acımasızca…
Sanki, bu gün kumpas denilen olaylarda “ben bu davaların savcısıyım” diyen CHP, sanki “kozmik” odaya kadar devletin her kapısının anahtarını onlara veren CHP, sanki, Devlet Bankasının Müdürünün evinde “ayakkabı” kutularından paralar CHP iktidarında çıkmış gibi, sanki 15 Temmuz hain darbe girişimi ve 250 şehit CHP iktidarında verilmiş gibi…
Neyse…
Cumhurbaşkanımız ve aynI zamanda AKP Genel Başkanı yine meydanlardaydı…Yine muhalefete verdi veriştirdi… Sanki bu kötü gidişatın sorumlusu muhalefetmiş gibi…
Tekrarlıyorum!
Bu güne kadar hiçbir Cumhurbaşkanı, bu Cumhurbaşkanı kadar ayrımcılık yapmadı… 2019'a kadar “seçimmeçim yok” diyor. Öyleyse, seçilmiş iktidarlar, seçim kararı alınana kadar işlerini bakarlar benim bildiğim…
Yani, başkaları hakkında kötü laf etmemeyi yeğlerler…
Ben, bu Genel Başkanın ne yaptığını, ne yapmak istediğin anlamıyorum. Anladığım, ülkemde işler kötü gidiyor. Bu kötü gidişattan sorumlu da “siyasi iktidar” o iktidarın başı da sayın Cumhurbaşkanımız...
Demem… Bu yol, yol değil…
Benden söylemesi…
TEKERRÜR EDEBİLİR…
Yıl 1994…
Yerel seçimler…
İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerine bir çok aday var o günkü kamuoyu değerlendirmesine göre en güçsüz olanı Refah Partisi aday bu günkü Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı…
Diğerleri her akşam televizyonlara haber oluyor. Her akşam radyolarda televizyonlarda konuşuyor. Sonuç, hiçbir kanala doğru dürüst çıkarılmayan o zamanki, Refah Partisi adayı yarıştan birinci çıkıyor, İstanbul Belediye Başkanı R.T.Erdoğan oluyor...
Sanki bu günler o günlere benziyor…
Ne dersiniz?
İSTER İNAN / İSTER İNANMA
“Rantçılar Ak Parti'ye oy vermiyor.”
(Mevlut Uysal / İBB Başkanı
/22 /11/2017/Damga)
GÜNE UYAN...
“…
Kapitalizme karşı değilsiniz.
Sosyalist değilsiniz.
Bağımsızlıkçı değilsiniz.
ABD'de kopup Rusya'ya yanaşmışsınız.
…
Emperyalizm karşıtlığı bunun neresinde?”
(Hüseyin Şengül-
Damga Gazetesi/23/11/2017)
