En son yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçiminden sonra ,bilhassa muhalefet kanadından seçmenlerin seçime katılmaması konusu çok tartışıldı…
Seçime katılma oranı üzerine yapılan yorumlarda , kimi siyasetçiyi suçladı,kimi seçmeni . Oysa ortada "tabak gibi " adil olmayan bir seçim maratonu yaşanmıştı…
İlk olarak şu kadarını söyleyeyim !.
Siyasetçinin seçmeni suçlama gibi hakkı yok. Olamaz. Ama, seçmenin seçime katılıp katılmama hakkı var. Ayrıca, "oy kullanmama cezası " gibi geçmişte yapılan zorlamaların ne kadar sonuç verdiğini de biliyoruz…
Yani …
Hür ve eşit şartlarda yapılan ( henüz ülkemizde gerçekleşemeyen bir uygulama ) seçimlerde seçmenin sandığa gitmemesi bir tercihtir.Tıpkı sandığa gittiğinde yapmış olduğu tercih gibi...
Bunu nereden biliyoruz ?
Olabildiğince ,Özgür ve eşit şartlarda yapılan Avrupa ülkelerindeki seçimlerden.Onların çok uzun yıllardır , uygulamalarından biliyoruz…
Ve,biliyoruz ki …
Oralarda , katılımın az veya çok olması seçimin meşruiyeti üzerinde tartışma yaratmıyor…
Oralarda tartışılan , seçimin ne şekilde tecelli ettiği …
Yani …
Her parti veya adayın yarışa " eşit ve özgür " bir şekilde katılıp,katılmadığı …
***
Şimdi …
7 Haziran 2015 Seçimlerine geliyorum …
Az bir zaman kaldı ...
Peki …
Görünen manzara ne ?.
Manzara …
Bir tarafta , İktidarın Devlet eliyle oluşturduğu "Havuz Medyası " ,diğer tarafta , Türkiye Cumhuriyetinde kayıtlı her vatandaşın hissedarı olduğu TRT’si …
Tamamı …
Kaç kanaldan yayın yapıyorsa,tamamı iktidarın borazanı gibi...
Bir de …
En tepedeki Cumhurbaşkanına bakın…
Bu güne kadar hiç böylesini gördük mü ?.
Ki …
Bu kişi göreve başlamadan önce "herkesin Cumhurbaşkanı olacağına dair namus ve şerefi üzerine " yemin etmişti…
Ve, ayni kişi , bu güne kadar AKP için meydan,meydan oy istiyor …
***
İsterseniz …
Bir de ,Seçimin eşit ve güvenlik içinde yapılabilmesi için iktidarın çabalarına bir bakalım. Daha doğrusu , böyle bir çaba var mı,ona bakalım …
Ve,ve,ve …
Sayım sırasında , sandıklarda yapılan "oynamalar” "uydurmalar " "kaydırmalar " ve akla hayale gelmeyen daha nice "numaralar”…
Bunlar için ne gibi tedbir alınıyor ? .
Ne gezer …
Tam tersine , iktidarpusupeşinde …
***
Kısaca …
Görünen …
Seçime katılımın azlığından daha kötüsü , daha beteri , şartların eşit olmaması ve seçimin güvenliği …
PARTİ İÇİN ÖNSEÇİM
----------------------------------
Ve,CHP’de önseçim heyecanı !.
Parti üst yönetimi beklenen kararı aldı. Uzun yıllardır unutulmaya yüz tutan bir uygulama bu ...
Çok iyi hatırlarım …
12 Eylül sonrası SODEP’in Genel Başkanı Erdal İnönü’nün Genel Başkanı olduğu günlerdi. Henüz darbenin tozu kalkmamıştı. O koşullarda "hem de üye ile " milletvekili adaylarını belirlenmişti . Ardından , yine Belediye Başkan ve Meclis Üyelikleri de önseçimle belirlenmişti.
İlk önce yapılan , Milletvekili seçimlerinde başarı sınırlı kaldı ama ardından yapılan Belediye Başkanlıkları seçimlerinde başarı tavan yapmıştı …
***
"Ön seçim " kararından sonra , Milletvekili , aday,adaylarının sayısında artış oldu. Ardından İlçe merkezlerini ziyaretler başladı .Öyle ki , 2014 Yerel seçimlerinden bu güne , İlçe Binasına uğramamış kişilerin "elinde kuru pasta - kurabiye " kutusu İlçe binasını ziyarete gittiğini biliyorum. Ve, şu kadarını söyleyeyim bu olay bile "önseçim " kararının ne kadar isabetli bir karar olduğunun göstergesidir …
ÇİMENTO FABRİKASI
------------------------------
" T.C.Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” duyurusu …
Toplantı yeri ve saati : B.Sinekli Köy Kahvesi , saat 11.00 ...
Hemen ardından …
Silivri Çevre Derneğinin başka bir duyurusu bir çağrısı yayınlandı. Ve,bildiğim kadarıyla , el ilanları ile de "DUYURU "yapılacakmış …
Duyuruda …
"Belirtilen o yerde ve o saatte Silivri’yi seven herkesin orada bulunmasında fayda var " deniyor …
***
Düşünebiliyor musunuz ?.
Silivri ve Çimento Fabrikası …
Evet …
Tam anlamıyla bir cinayet !.
Biz …
Bu filmi daha önce de görmüştük …
Ne demek istediğimi anlatmak için "filmi geriye sarıp " isterseniz , şöyle bir geriye doğru gidelim ...
2000’li Yılların başı …
İktidarda Koalisyon Hükümetti …
Ekonomik kriz var …
Sokaklar hareketli ...
Her yerde Protesto yürüyüşleri …
Tıpkı bu günkü gibi "Hapishaneler " tıklım,tıklım dolu …
Sağda,solda "Silivri’ye Hapishane Yapılacak " haberi duyulmaya başlandı. Hükümetin başı Rahmetli Ecevit , Adalet Bakanı için de kötü şeyler söylenmiyor. Onlardan tıs yok. Bir sabah kalkıyoruz "Silivri’ye Hapishane " yapılıyor. Yeri de belli olmuş …
İlk tepkim …
" olmaz " "yapamazlar "” yaptırmayız” olmuştu.
Sonra !.
Zamanın Belediye Başkanı dahil tüm Silivri ayağa kalkmıştı.Televizyonlarda en üst düzeydeki yetkililerle tartışmalar yapıldı. İlgili bakanlığın teknik kadroları "neden Silivri ve neden bu arazi " üzerine geniş açıklamaları hala hafızalarımızda. Özetle, "illa Silivri’ye olsun” diyenlerin ardındaki niyetleri,maddi çıkarları çok net biçimde ortaya serilmişti. Buradan nemalananların "sonradan paylaşımda kavgaların olduğu ve Çarşının göbeğinde yapılan infazları belleklerimizde tazeliğini koruyor…
O nedenle …
Diyorum ki …
Olay çok ciddi …
***
Lakin …
Bu defa umutluyum !. Yapamayacaklar …
***
Çünkü …
İlk tepki …
Muhtarlar Derneğinden geldi…
Yüksek sesle "yapamazlar " dediler …
Muhtarlar "yapamazların " gerekçesini açıklarken , ilgililere bazı şeyleri de hatırlatmak istemişler…
Silivri’nin İBB Sınırları içine alınmasından bu güne,yani 2004 Yılından beri bu köylere imar verilmiyormuş. Yapılsa bile kaçak sayılıyormuş…
Kısaca …
Vatandaş tam (11) yıldır "KÜMES” yapamıyormuş…
Düşünüyorum da …
2004 Yılından bu yana , hiçbir şey olmasa bile vatandaşın çocukları evlendi …
Olacak iş mi ?.
Anlaşılıyor ki …
Çimento Fabrikasına izin var. Orada , eken biçene , oturana izin yok…
Öte yandan …
Buraya nasıl bir tesis yapılmasını izin verilecekse eğer , en azından Silivri Belediyesine ve o mahallelerin Muhtarlarına sorulmalıydı,değil mi ?.
Neyse …
İşin sakası yok !.
AKP İlçe Başkanı hanımefendinin " olmaz, yapamazlar " mealinde ettiği laflara bakmamak lazım …
Belli ki …
Bela kapıya dayanmış…
Başında söylediğim davette görüldüğü gibi …
Çimento Fabrikası kurucusu olan tayfa, izni doğrudan Bakanlıktan almış…
Bakanlığın altında İstanbul , İl Çevre Müdürlüğü var…
Aslında, bu iki Resmi Kurumun OLURU zaten yeterliymiş ...
Anlaşılıyor ki …
Sayın Topbaş kendini paralasın , devre dışı…Keza, Silivri Belediyesi de ...
Kısaca …
Vatandaşın seçtikleri , devre dışı …
AKP Silivri İlçe Başkanı Dilek Demiral olayı siyaset malzemesi yapmak istiyor ama "şekilde " görüldüğü gibi İlçe başkanının bu laflarını duyan eden yok…
***
Ne var ki …
Başta Silivri Belediyesi olmak üzere , Silivri Çevre Derneği ve Silivri Muhtarlar Derneği olaya çok net bir tavır koydu…
***
Neyse …
Yöre insanının da , ÇİMENTO FABRİKASI sahiplerinden daha fazla "bu topraklarda " hakkı olduğunu herkese göstereceğine inancım tamdır…
Silivri’yi seven ,Silivri’de yaşlanmaya ant içmiş herkesi , belirlenen o gün ve o saatte ve o yerde buluşacağını bu günden görüyorum …
BİR DAHA DÜŞÜNÜN
------------------------------
Önümde " 03/02/2015 Tarihli bana ait ECRİMİSİL tutarını gösterir bir tebligat duruyor…
Hazine adına kayıtlı ama atadan , deden kalan diye bildiğimiz 15250 Metrekare yer için 2006-2011 döneminde "ekip-biçtim " için (aslında 50 yıldır elimi bile sürmediğim " diye , 4839,53 TL. istiyor…
31/07/2014 Tarihinde itiraz etmiştim…
Cevabı 20/02/2015 tarihinde elime geçti…
Yani, 31/7/2014 Tarihinden 20/02/2015 Tarihine, aradan tam (6) Ay (20) Gün geçiyor,itirazıma cevap geliyor. O da olumsuz…
Ayni Mahalleden bir başka dosta rastladım …
Onun elinde de benzer kağıt …
Gördüm ki , onda da 09/09/2011 ve 14/07/2014 arası (2)Yıl (10) Ay (6) Gün için istenen (9.971.80) TL’sı ECRİMİSİL tahakkuk ettirilmiş ...
İster istemez …
Atalarımdan çok sık duyduğum " bunu bize gavur yapmamıştı " sözleri aklıma geldi.Ve, gerçekten inanıyorum , Tapusuz Köyler dediğimiz bu köylere reva görülen bu eziyeti "Gavur " yapmamıştır …
Düşünün …
Bu insanlar, Balkanlardan "1878 " yılında , Osmanlı Rus Savaşında ,canlarını kurtarmak için kaçmışlar. Gelirk