Öncelikli gündemimiz …
“Çerkezköy Termik Santrali” adı ile Silivri'ye yapılması düşünülen “Termik Santral” meselesi …
Suriye Meselesi …
FETÖ Terörü …
İŞİD Terörü …
PKK Terörü …
Silivri Hapishanesindeki gelişmeler...
İSKİ çalışması nedeniyle sokaklar girilmez halde …
Danamandra'nın Gölleri ve Taş Ocakları belası …
Hepsini unutmadık tabii ama bu haftaki önceliğimiz “Çerkezköy Termik Santralı” meselesi ...
Trakya'nın göbeğine yapılacak olan bu santral, tüm Trakya'nın olduğu kadar, Trakya'nın bir parçası olan Silivri'nin de en önemli meselesi …
Bu günü değil yarının da ilgilendirdiği için bütün önceliklerin önünde yer alması gereken bir mesele …
Santralın yapılacağı alanın içinde kalan Çayırdere Mahallemizden bir dostu gördüm, olayı internette görmüş hemen “ne iştir?” dedi….
“Hayrola” dedim
“Yahu orada kömür yok, Trakya'da Termik Santralın ne işi var. Bu adamların bize kastı mı var? Hani bunlar tarımı koruyorlardı, hani onunla ilgili yasalardan söz ediyorlardı ne oldu bunlara birden bire?”
Devam ediyor …
“Enerji ihtiyacının var olduğunu herkes, hepimiz biliyoruz da, ihtiyacın karşılanmasının maliyeti bu kadar olur mu? Başka kaynaklar araştırıldı da en son burası mı kaldı? Dünyanın bir çok yerinden örnekler veriliyor bilim adamlarınca. Ve, o verdikleri örneklere bakan bilim adamları bu topraklarda kurulacak “Termik Santral cinayettir” diyorlar .
***
“Trakya'nın göbeğine “Termik Santral”
Aklın alacağı iş değil …
***
Şimdi! Gelinen nokta!
Ve Sonrası!
Terminalin yapımına engel olmanın yolu itiraz etmek …
Trakya'da yaşayan herkes …
Hepimiz …
Hafta içinde, konu ile ilgili, Silivri Belediyesi toplantı düzenledi… Toplantıya ilgi büyüktü, bilhassa santralın yapılacağı alana yakın mahallelerden …
Trakya Belediye Başkanları da “belanın” farkında ve halkın yanında yer alacakları görülüyor…
O nedenle ilk olarak Silivri'de itiraza başlamış oldular…
İlk fişek Silivri Belediyesi atmış oldu…
İkincisi Çerkezköy'de olacakmış...
NE DERSİNİZ?
Sağ olsun, Cumhurbaşkanımız her gün her konuda fikir beyan ediyor…
Yetmiyor, önerilerde bulunuyor…
Yetmiyor, emir verebiliyor…
İyi mi ediyor kötü mü ediyor, bir şey diyemeyeceğim …
Bildiğim, bütün söylediklerini can kulağı ile dinleyen sadık bir taraftarı var…
***
Sayın Cumhurbaşkanımız vermiş olduğu bazı mesajlarının düzeltmelere ihtiyaç olduğu kanaatindeyim …
Mesela …
Bir zamanlar Davos'da, İsrail büyükelçisi ile ekranlarda yaptığı çıkış ve İstanbul'da gece yarısı yapılan görkemli karşılama sonrasındaki gelişmeler, Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara Gemimiz ve (10) kişinin ölümü sonrasında söyledikleri. Bombalanan Rus uçağını düşürme emrini neredeyse Başbakanla paylaşamadılar ve Rusya'ya yönelik “hey” diye bağıran demeçleri, keza Amerika için öyle …
Ve, ilk başta Sabah Kahvaltılarını ailece yapıyorlardı sonra bir gün ne olduysa oldu “Cani ESED” demeye başladı ve daha düne kadar Suriye'ye girme nedenimiz “ESED rejimini devirmek” diyordu, şimdi neredeyse tam tersi demeçler. Bir gün önce Avrupa Birliği üyelerine dönük “sizin aldığınız karar çok önemli değil, alsanız ne olur, almasanız ne olur” diyordu, bir gün sonra “ilişkimiz henüz sona ermedi” diyebilmesini siyasetin gereği mi kabul edi-yorlar? …
Ne dersiniz?
VE, ATEŞİN DÜŞTÜĞÜ YER...
Bir ülke düşünün ki öğrencisine yurt yapamamış. Hem de tam (14) yıl tek başına ve inşaatlarla övünen bir iktidarla yönetiliyor... Düşünsenize... Ne kadar ilkel bir yaşam...
Nasıl gelişmiş, güçlü bir Devlet ise, öğrencisine henüz yurt yapamamış. Yaptıklarını da çağa uygun hale getirememiş. Bir çok eksiği ile öğrencileri içeri tıkmış, denetleme “sıfır” var dediği denetim “o günü tuvaletlerde sabun var mı, su akıyor mu?” şeklinde yapılmış. En önemlisi de kaçıncı “ öğrenci yurdu yanması ve kaç çocuk cayır,cayır yandı “ tek bir sorumlu yöneticiye hesap sorulmadı veya en tepedeki sorumlu olanlar istifini bozmadı bile …
Neyse … Biz zannettik ki ilerledik …
Meğer, kendimizi kandırıyormuşuz …
Meğer, iktidarca tek taraflı yayınlarla, yaratılan “kalkındık” teranesinin seline kapılıyormuşuz …
***
Gayet iyi biliyorum buralarda kalanlar hep gariban çocukları, aileleri onları okutmak istemiş ama güçleri yetmemiş …
Hatırladığım kadarıyla, Konya'da (18) çocuk, Diyarbakır'da (6) Adana'da (12) çocuğumuzun da benzer şeyler başına gelmişti...
Yine hatırladığım kadarıyla, Konya'daki (18) çocuk için dava açan kimse olmamış. Diyarbakır'daki (6) çocuk için bir kişi dava açmış …
Olayın bir başka yanı da bu...
ARAMIZDA KALSIN!
7 Haziran 2015 seçimleri sonuçlandı sonuçlar taraflarca kabul edildi ama Cumhurbaşkanımız olmayan bir uygulama yaparak hükümeti kurmayı olağan dışı bir biçimde Kılıçdaroğlu'na vermedi ve Kasım 2015 seçimleri tekrarlandı...
Seçimi %49,5 gibi bir sonuçla, yine AKP kazandı, doğal olarak hükümeti AKP Genel Başkanı olan Ahmet Davutoğlu kurdu...
Lakin, ne olduysa oldu bir gün geldi Davutoğlu Başbakanlık ve AKP Genel Başkanlığı görevini bıraktı, yerine “düşük profilli” birini aradılar ve Binali Yıldırım da karar o şu anki hükümeti o kurdu …
Vatandaş, seçimi kazanan Ahmet Davutoğlu, yüzeyde görünen kendi bıraktı gibi ama herkes biliyor ki öyle değil de niye gittiğini merak etti...
Bana “Ahmet Davutoğlu'nun niye gittiğini sen bilirsin, niye gitti?”diye soran kişi sonunda “bunu yazma aramızda kalsın” dedi …
Ben de “tamam” dedim …
DAHA NE DİYEYİM!
Bu kadar yılda kaç seçim geçirdik unuttum. Beni davet etmediler ama biliyorum ki, her seçim öncesinde TAPU DAĞITIMI törenlerine davetler yağıldığını duydum … Lakin, o TAPU veya tapular hala yok nedense …
Olmadığı için hala “ECRİMİSİL KAĞITLARI” geliyor …
Dilimde tüy bitti …
Her hafta bu köşede tekrarlamaktan yoruldum …
Ama…
Seçim zamanlarında “bu iş bitti” şu günü şu mahallede “tapuları dağıtıyoruz” diyenlerin yüzleri kızarmadı o nedenle ortalıkta dolaşıyorlar …
Ben daha ne diyeyim !
FISILTI GAZETESİ …
• Kamulaştırılan FETÖ yurtları şimdi de, başka Cemaatlerin eline geçiyormuş…
• Son ekonomik dalgalanmalardan en çok etkilenenin büyük firmalar olduğunu TÜSİAD'ın toplantı sonrası açıklamalarından anlaşılmış …
• Silivri ve Çatalca sınırları içinde de “Tarikat Yurtları” varmış. Lakin, bu yurtların denetimleri konusunda vatandaşın bilgisi yokmuş …
• CHP, Silivri Cezaevinde yatan Cumhuriyet Gazetesi yazarları için 10 Aralık günü Cezaevi önündeymiş …
• İtalya'da (70) yılda (63) hükümet değişikliği olmuş…Refah seviyesini kıyaslarsak acaba hangimiz öndedir, diyenlerin sesini çok sık duyuyorum …
• Son günlerde “Dolar istediği kadar artsın umurumda değil, yeter ki bu iktidar başımızdan gitsin” diyenlerin sesini sık duymaya başladım …
• AKP ve MHP ile yapılan Anayasa Pazarlığı sonrasında uzlaşıldığı söylenen “Cumhurbaşkanlığı Sistemi“ konusunda vatandaş “Devekuşu“ benzetmesi yapıyormuş …
• Son günlerde, yarınları ile ilgili endişeli insan sayısında müthiş bir artış görüyorum lakin hiç birinin ağzından “şu başkanlık sistemi bir olsa her şey düzelecek” lafını duymadım …
