Mümün Koçoğlu, CHP Belediye Başkan Aday Adaylığı kararını nasıl ve neden aldığını, CHP'nin adayı neden kendisi olması gerektiğini Hürhaber'e anlattı.
“Siyasette gözümü CHP'de açtım” diye çıktığı yolun başlangıcını tarif eden CHP'nin 31 Mart 2019 sürecine yönelik Belediye Başkan Aday Adaylarından Mümün Koçoğlu, partisinden bugüne kadar aldığı tüm sıfatları seçimle kazandığını vurguladı. Örgütün desteği ile üstlendiği görevlerine belediye başkanlığını da “Bu göreve hazırım” kararlılığı ile ekleme isteğiyle ile kendisini bu noktaya getiren gelişmeleri Koçoğlu, Hürhaber okuyucuları için değerlendirdi…
“SİYASETTE GÖZÜMÜZÜ CHP'DE AÇTIK”
Sevginar Sali: Siyasi geçmişinizi kısaca özetler misiniz?
Mümün Koçoğlu: Siyasete ilgim, okul yıllarında başladı. 2008 yılında üç yıldan sonra çalıştığım firmadan ayrıldım. Akabinde hemen CHP'ye üye olmak istedim. Ekim veya Kasım ayıydı o süreçte Selami Değirmenci ile tanıştım. 2009'da CHP'den meclis üyesi aday adayı oldum. Siyasette gözümüzü CHP'de açtık, başka herhangi bir partide üyeliğim, geçmişim yoktur. Siyaset adına tüm geçmişim CHP'dedir bundan da gurur duyuyorum, böyle bir partinin neferi olmaktan çok mutluyum. Ümit ediyorum bundan sonra da bu partinin bir neferi olarak siyasi hayatımızı devam ettireceğiz; siyaset yaparsak ki yapacağımız aşikar görünüyor.
“CHP'DE TÜM SIFATLARIMI SEÇİMLE ALDIM”
2009 yılında meclis üyesi olamadık. CHP'de benim ilk sıfatım; delegelik. Partimde ilk delege oldum. Bu da 2010 yılından önceki ilçe kongresine yönelik delege seçimiyle alakalıydı. CHP'de tüm sıfatlarımı seçimle aldım. Delege olduktan sonra 2010 yılında kongre yapıldı burada ilçe yöneticiliğine, delegasyonun desteğiyle, aday gösterildim. Selami Değirmenci ilçe başkanı biz de yönetici olduk. O dönemki yönetimden birçok arkadaşımız da şu an meclis üyesi benim gibi. 2011 yılında Selami Bey, milletvekili adaylığı için ilçe başkanlığından istifa etti. Tabi bu sürece dek ilçe başkan yardımcılığı ve saymanlığı görevlerini yürüttüğümü de belirteyim. Partimizin güçlenmesi için çalıştık o dönemde de Özcan Işıklar belediye başkanıydı. Selami Bey'in istifasından sonra Hüseyin Şahin'in ilçe başkanı olması için mücadele ettik; atamayla oldu. Ancak yönetim düşürüldü ve 2012'te tekrardan bir delegasyon seçimine gidildi. Yine bir sandık ve ben yine sandıktan çıkarak delege seçildim tekrardan. 2012 yılında da kısa süre içinde bir karar vererek ilçe başkan adaylığım gelişti. Sizlerin de müthiş desteğiyle kongreye üç gün kala aday olarak çıktım kaybettik ama kazanan için de bir Pirüs zaferiydi elde edilen sonuç. İlçe Başkanlığı seçimini kaybettik ama partililerimize kendimizi çok iyi anlattık, ne yapmaya çalıştığımızı herkes çok iyi gördü. “30-40 oy alırsınız ancak” denilen süreçte biz 110 oy aldık. Enteresandır ilçe yönetimine yazdığımız arkadaşların yarısından çoğu delege değildi. Mümin Tuğlu da 250-260 oyla ilçe başkanı seçildi. İlçe kongresinden sonra tabi biz işimize, siyasi çalışmalarımıza devam ettik. Zaman çabuk geçiyor 2014 yılı yerel seçimler geldi. Üye listeleri konusunda iyimdir. Kendimi övmek gibi olmasın ama örgütsel çalışmalarda olsun, delege listeleri olsun iyimdir. 2012-2014 arasında çok iyi çalışmalar, müthiş takipler yaptık. 2014 yılında Genel Merkez, “Temayül yoklaması yapılacak” dediğinde ben arkadaşlarıma ‘Tamam biz meclis üyesi oluruz' dedim. “Nasıl biliyorsun, nereden eminsin?” dediklerinde ‘Biliyorum, çok büyük bir hatamız olmazsa 2014 temayül yoklamasından Allah'ın izniyle çıkarız' dedim. Üye yapısını biliyordum, hakimdim. Nitekim de öyle oldu. Selami Değirmenci belediye başkan aday adayıydı onun etrafında 9 arkadaşımla birlikte bir liste oluşturduk. Blok bir liste anahtar, tek liste oluşturduk. Üyelerimize eğitim bile verdik nasıl oy kullanacakları hususunda. 9 arkadaşımızla birlikte meclis üyesi listelerine girmeye hak kazandık. Beni de liste başı yaptılar bu sebepten meclis sıralamasında ikinci sıraya yerleştim. Silivri ve İBB meclis üyesi olarak halen daha görevimizi sürdürmekteyiz.
“CHP'DE HER NOKTAYA ÖRGÜTÜMÜN DESTEĞİYLE GELDİM”
Şunu özellikle vurgulamak istiyorum delegasyon, ilçe yönetimi, meclis üyeliği CHP'de her noktaya örgütümün desteğiyle geldim. Bu benim için çok önemli. İnşallah bundan sonra da siyasi hayatım bu şekilde devam eder.
“MECLİS ÜYELERİ DE LİDERLİK VASIFLARINA SAHİP OLMALI”
Sevginar Sali: Meclis üyesi kadrosu oluşturulurken ne oranda örgütten gelen isimler ve dışından gelenler değerlendirilmeli sizce?
Mümün Koçoğlu: Örgütten gelenler mutlaka yer alacak ancak dışından gelenler de zaten partiye üye oluyor. ‘Dışardan geliyor' izlenimini yaratmak yanlış. Oran günün şartlarına göre değişir.
Sevginar Sali: Belediye Başkan Adayı olarak siz nasıl bir meclis listesi yaparsınız?
Mümün Koçoğlu: Öncelikle insanların temsil kabiliyetlerine bakmak gerekir diye düşünüyorum. Kendini topluma ispat etmiş, kişiliklerini kazanmış, belli bir duruşlarının olması gerekiyor. Belediye başkanı meclisin lideridir ancak üyelerinin de liderlik vasıflarından yoksun olmamaları. Kimsenin kara kaşına, kara gözüne bakıp, ‘şu benim ahbabımdır alayım da kendisini meclis üyesi yapayım' mantığıyla hareket etmem.
Sevginar Sali: Oy potansiyeline bakar mısınız?
Mümün Koçoğlu: Sandığın da bir matematiği var sonuçta tabi ki bu kıstası da gözetmek gerekir. Genel iktidara bugün baktığınızda en güzel yaptıkları şeylerden biri ‘sandık matematiği'. Bunu iyi bilmek lazım. Verilerinizi güçlü tutup, hesapları doğru yaparsanız çıkacak sonucu önceden görürsünüz. Benim için en etkili strateji birebir diyaloglardır.
Meclis kadrosunda genç arkadaşlarımız kadar tecrübeli siyasetçilerimiz de mutlaka olmalı. Geçlerin göremediğini, tecrübeliler bilir.
“VATANDAŞIN İSTEĞİNİ YERİNE GETİREMEMEK BENİ ZORLADI”
Sevginar Sali: Meclis üyeliğinizin en zor yanı ne oldu?
Mümün Koçoğlu: Vatandaşın isteğini yerine getirememek beni özellikle çok zorladı. Eleştiri anlamında söylemiyorum ama vatandaşa yardımcı olmak için bürokrasi ile fazla çatışmak zorunda kaldık. Meclis üyeliğinden bir yorgunluğumuz varsa tamamı bundan kaynaklı. Selimpaşa özelinde CHP adına söylüyorum “İki tane başkan yardımcısı iki tane meclis üyesi burada hizmet patlaması olması lazım” deniyor ancak dışardan görüldüğü gibi değil bazı şeyler. Bir tarafta bürokrasi bir tarafta siyaset çarpıştığımız noktalar da oldu, çok öyle süt liman gitmedi bu 4.5 yıl. Vatandaşımızın mantıklı isteklerini yerine getirememek bizi üzüyor.
“YERİNİZDE SAYARSANIZ KAYBEDERSİNİZ”
Sevginar Sali: Mümün Koçoğlu belediye başkan aday adayı olmaya nasıl karar verdi?
Mümün Koçoğlu: Bence her insan gelecek dönemlerde kendini ve yaptıklarının çıtasını bir tık üstte düşünüp, hayatını, çalışmalarını buna göre tasarlamalı. Çok şükür işimle, yaşantımla alakalı her hangi bir sıkıntım yok. Sahip olduğum tüm sıfatları da hak ederek, şahsi çabamla aldım. Siyasette tabi ki her dönem ekip arkadaşlarım oldu onların bize olduğu kadar, benim de onlara katkım olmuştur diye inanıyorum. Yerinizde sayarsanız kaybedersiniz; siyasette de hayatta da bu böyle. 40 yaşlara geldik, siyaset de enerji işi. İsteğinizin de olması lazım. Sadece benlik bir iş de değil… Çevremin de, bugüne kadar bizi destekleyen insanların da bu kararı almamdaki etkisi az değil. Destekleyen insanların da bizlerden beklentisi var doğal olarak. Girdiğin süreçlerde, çalışmalarında başarılıysan “Yürü neden duruyorsun?” diye soruyorlar. Örgüt tecrübeme güveniyorum. İlçe ve İBB meclis üyeli sürecimizin de belediye başkan adaylığımızın alt yapısını yeterince desteklediğine inanıyorum.
“KENDİMİ HAZIR HİSSEDİYORUM”
Ben kendimi yerel bir siyasetçi olarak düşünüyor ve öyle görüyorum. ‘Milletvekili olayım, Ankara'ya gideyim' çerçevesinde bir tarzım yok. Ben Silivri'de mutluyum, çevremdeki insanlarla diyalog halinde olmak beni memnun ediyor. Edindiğimiz naçizane donanımı insanlara aktarabiliyorsak, onlara bu birikimle faydalı olabiliyorsak ne ala. Belediye başkanlığını yapamayacağımla ilgili en ufak bir tereddüttüm yok. Kendimi bu dönem hazır hissediyorum. Partide aday adaylığı açıklamamda da belirttim, 5 yıl önce bana bu görevi teklif etseniz kabul etmezdim, ‘Hazır değilim' derdim. Ama bugün üstesinden gelebileceğim hususunda hiçbir tereddüt yaşamıyorum. Ben emeğiyle kazanan bir insanım. Üstendiğim siyasi ve yönetimsel süreçlerde bunun dışına çıkan ya da bunları kullanarak kişisel menfaat sağlamaya yönelik hiçbir hareketin (iş takibi, parselasyon gibi) içinde bugüne kadar bulunmadım. Bulunacaksam da Allah bana bu görevleri asla nasip etmesin!
İş aday adayı olmakla bitmiyor, asıl mesele aday olduktan sonra başlıyor. Ben her zaman uzlaşmadan yana oldum. Bir hareketi yapmadan önce çok iyi düşünüyorum. İnsanları kırmadan, dökmeden nasıl hedeflediğim şeye ulaşırım benim birinci önceliğim olmuştur her daim. Bunun da faydasını çok gördüm. Bir süreci bitiriyorsam da iyilikle bunun gerçekleşmesine gayret gösteririm. Bir kapıyı güzel kapattığınızda başka kapıların da size aynı iyilikle açıldığını görürsünüz. Ayrılıkların bile güzel olması gerektiğine inanırım. Belediye Başkan Aday Adaylığı kararımı da değer verdiğim, birlikte yol aldığım büyüklerime kendim ilettim, benden duymalarını istedim. Daha sonra da açıklamamı yaptım, şimdi de görüşmelerimizi sürdürüyoruz.
“HERKESLE GÖRÜŞÜRÜM; BU BİR DURUŞ MESELESİ!
Sevginar Sali: En çok spekülasyonu yapılan konulardan birini sormadan geçemeyeceğim “Mümün Koçoğlu'nun aday adaylığı (Selami Değirmenci ile birlikte) danışıklı dövüş mü?”
Mümün Koçoğlu: Böyle bir şeyin söylenmesi, düşünülmesi şahsım açısından açıkçası biraz üzücü. 208 yılında aktif siyasi hayatım başladı 2018 yılındayız. 10 yıldır bu örgüt beni öyle ya da böyle tanıdı. Bunun için bizi temayül yoklamasından çıkarttı ve meclis üyesi yaptı. Parti içinde karşılıklı bir takım oluşumlar vardı. Her dönem hepsiyle ben çok rahat şekilde görüşebildim. 2014'ten 2018'e kadar baktığınızda birbiriyle konuşmaktan kaçınan insanlarla bile ben iletişim halimi hiç kesmedim. İfade etmeye çalıştığım şey duruş meselesi. Ben bugün çok rahat belediye başkanıyla da görüşürüm ona karşı olan isimlerle de gerektiğinde bir araya geldim. Ben herkesle görüşüyorum; bu bir duruş meselesi.
Sözünü ettiğiniz şekilde düşünülüyorsa açıkçası üzülürüm, çünkü böyle bir niyetim asla yok.
“ADAY AÇIKLANANA KADAR ADAY ADAYIYIM”
Sevginar Sali: CHP'nin belediye başkan adayı açıklanana kadar aday adaylığınız sürecek, her hangi bir çekilme söz konusu olmayacak bunu kesin olarak söyleyebiliyor musunuz?
Mümün Koçğlu: Kesinlikle. Bakın 2012'de ilçe başkanı adayı olurken şunu söyledim: ‘1 oy alsak da, 100 oy alsak da 1000 oy alsak da adayız'… Siyasette kazanmak da var kaybetmek de. Kaybetmeyi de sindirebilmeliyiz, kazanmayı da… Varsayalım ki bugün temayül yoklaması kararı alındı ve 1 oy aldık. Ben ‘Demek ki örgütümüze kendimizi anlatamamışız' diye düşünüyorum. Liste başı çıkarız belediye başkan adaylığını da alırız. Her iki ihtimale karşı da hazırlıklı olmak lazım. Kimse adına çekilmem gibi bir durum söz konusu olmaz. Aday açıklanana kadar aday adayıyım.
“ADAY KİM OLURSA SONUNA KADAR DESTEKLEYECEĞİM”
Sevginar Sali: CHP'nin belediye başkan adayı açıklandı ve aday siz değilsiniz. Ne yapacaksınız?
Mümün Koçoğlu: Aday kim olursa sonuna kadar destekleyeceğim. Aday nasıl, kim seçilirse seçilsin sonuna kadar destekleyeceğimden kimsenin şüphesi olmasın. Ben CHP'liyim, bugüne kadar sahip olduğum siyasi ve yerel yönetim anlamındaki tüm sıfatlarımı partime borçluyum. Parti kimliği olmadan ortaya çıkıp ‘Ben Silivri'nin belediye başkanı olacağım' diyebilen bir babayiğiti bana gösterin.
Biz CHP çınarının altında siyaseten büyüyen insanlarız. O olmadan var olmamız söz konusu değil. Kişisel oy potansiyelleri var tabi ki ama bunlar ancak parti oyları ile birleştiğinde, bütünleştiğinde gerçek anlamını, değerini bulur, maksimum sinerjiyi yaratır. İşte o zaman iki kere iki dört etmez sekiz eder hale gelir!
“OTOPARK ŞEHRİN GÖBEĞİNE YAPILMAMALI”
Sevginar SALİ: Silivri'nin en önemli sorunu ne sizce?
Mümün Koçoğlu: Silivri'nin en önemli sorunu otopark. Bu sorun trafiğin işleyişini de engelliyor. Otopark yapılacaksa bu şehrin göbeğine yapılmamalı. Otopark aracın şehrin içine girmesini gerektirecek bir yerde yapılmamalı. Kaymakamlık yanına, Hamam'ın oraya bir otopark yapılmamalı. Otoparkı E-5 paralel olan bir bölgeye yapmalıyız. İnsanlarımızın biraz yürüme alışkanlığı kazanması lazım. Şehir merkezi yayalaştırılmalı.
“İLÇE BAŞKANIMIZIN DAVRANIŞLARINDAN MEMNUNUM”
Sevginar Sali: Aday Adaylığı sürecinde CHP İlçe Başkanlığı ile ilgili rahatsızlık duyduğunuz konular oldu mu?
Mümün Koçoğlu: Yok kesinlikle olmadı. Suna Göçengil'in ilçe başkanlığını gündeme geldiğinde başta açıkçası biraz olumsuz karşılamıştım. İlerleyen süreçte nezaket içinde hareket ettiğini gözlemlemekten mutlu oldum. Ne kadar üzerine gidilirse gidilsin soğukkanlılığını koruyor, kızmıyor ya da bunu pek belli etmeden, kendi içinde iyi kontrol ediyor. Parti çok aktif değil bu da ayrı bir tartışma konusu. Belediye Başkan Aday Adaylık sürecinde de gayet şeffaf ve olması gerektiği gibi davrandığını düşünüyorum. Ben 2012'de ilçe başkanlığına aday olurken ilçe başkanı benim toplantımı açmamıştı. İlçe Yöneticisi arkadaşımız Ünal Doğrul açmıştı sağ olsun. Geldiğimiz süreçte Suna Hanım tüm aday adaylarını karşıladı, hepsine partiyi açtı daha ne yapabilir ki! Tabi ki fikrini söyleyecektir bunu yaparken de belli riskler aldığı ortadadır. İsmini verdiği adayın seçimi kaybetmesi durumunda üzerine düşen sorumluluğu sırtlayacaktır.
“BALCIOĞLU'NUN YAPTIĞINI YAPMAZDIM”
Sevginar Sali: Partinizin diğer belediye başkan aday adaylarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mümün Koçoğlu: Özcan Işıklar'ın üçüncü dönem adaylığının mutlaka kendisine göre doğruları vardır, benim doğrularıma göre hareket edecek hali yok tabi. Bizleri de aday adaylığı süreci konusunda heveslendiren nokta kendisinin daha önceden yapmış olduğu “Bir işin hakkı iki dönemdir, üçüncü dönem olmamalı” açıklamalarıydı. Kişisel takdiridir yapamadıklarını vardır üçüncü dönem onları yapmayı planlıyordur.
Selami Değirmenci'nin benim siyasi hayatımda önemli ve farklı bir yeri vardır. Onun da sebepleri vardır kuşkusuz. Daha önce de ifade ettiğim üzere bu tarz süreçlerde kişisel isteğin yanı sıra çevrenizden gelen baskılar ve desteğini aldığınız insanların beklentileri de önem arz eder. İsteklere kayıtsız kalamamıştır.
Bora Balcıoğlu'na gelince… Bence süreci kendi açısından iyi değerlendirdi, bu bir gerçek. Ama ben onun yerinde olsam aynı şeyi yapmazdım. “Selami Bey'le bugünlere beraber geldin o aday adayı olduktan sonra sen de oldun” diyenler olabilir. Önemli bir fark var Selami Bey görevde değil. Çıkışım da çok kırıcı olmadı ben kendisiyle de Özcan Bey'le de görüşerek bir karar verdim. Aynı şey olduğunu düşünmüyorum öyle olmadığına inandığım içinde kalktım aday adayı oldum. Siyasete giriş ve yol alış tarzlarımız da farklı Bora Balcıoğlu'yla.
Hayırlı olsun, diğer aday adayı arkadaşlara da başarılar diliyorum. Adaylık süreci ile ilgili her zaman söylediğim bir nokta var; sadece aday olan için değil ailemiz, partimiz, Silivri, ülkemiz ve devletimiz için kim hayırlıysa o olsun. ‘Ben garantiyim', ‘Banko ben olacağım' demiyorum.
Sevginar Sali: ‘Ben olmalıyım' diyor musunuz?
Mümün Koçoğlu: Tabi bunu söylüyorum. Daha hayırlı olacağına inanıyorum.
“ERİŞİLEBİLİR BİR BAŞKAN OLACAĞIM”
Sevginar Sali: Nasıl bir belediye başkanı olacak Mümün Koçoğlu?
Mümün Koçoğlu: Bana göre en önemlisi erişilebilir olmak! Bugüne kadar da bu hususta hiçbir sorun yaşamadım. Yerim belli, kapım herkese, telefonum 24 saat açıktı. Diyeceksiniz ki “Burada 100 binler yaşıyor”… Başkan “Hepsiyle ben görüşürüm” derse normal işini yapamaz ancak yerel yönetim bir ekip işidir. Ekibinizi ona göre dağıtıp, dizayn ederseniz bu hususta çok fazla sorun yaşamazsınız. Halkın içinde olacağım, bir belediye başkanı halkın sorunlarını bilmesi, görmesi lazım ki çözüm üretsin en önemli önceliğini bu hususlar oluşturmalı.
“SİLİVRİ'NİN ÖZÜ CHP'DİR”
Sevginar Sali: CHP'nin yerel iktidar hususunda en yakın rakibi AK Parti… Kazanma şansları nedir sizce?
Mümün Koçoğlu: Sandık bu ‘Hiç kazanma şansları yok' dersek yalan, kendimizi kandırmış oluruz. Onlar da iktidar şansını görüyor ki bu yönde çalışmalarına devam ediyorlar. Teşkilatta emek harcayan insanların hakkını yememek lazım, bu bir emek, strateji, iddia ve tabi ki şans meselesi… Ama şu da bir gerçek ki Silivri'nin özü CHP'dir. CHP, Silivri'de her yarışa üç adım önde girer. Çok büyük bir yol kazası veya handikap olmadığı sürece burada yine seçimi CHP'nin kazanacağını düşünüyorum bunun ötesinde de yürekten inanıyorum. Bu hususta önemli bir problemimiz olduğunu da düşünmüyorum.
“PARTİMİZ EN DOĞRU KARARI VERECEKTİR”
Sevginar Sali: CHP'nin İstanbul Büyükşehir Adayı kim olmalı?
Mümün Koçoğlu: Benim bu süreçte bununla ilgili bir fikir beyan etmem biraz yanlış olur kanaatimce. Bu milyonları ilgilendiren bir konu. İstanbul, küçük bir Türkiye gibi. Partimizin yetkili ve ilgili organları bununla ilgili gerekli çalışmaları yapıyordur en doğru kararı vereceklerinden de eminim.
“NEYE TALİP OLDUĞUMUZU DA İYİ GÖRMEMİZ LAZIM”
Sevginar Sali: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Mümün Koçoğlu: CHP'deki belediye başkan aday adaylığı sürecinin tüm Silivri için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bütün çabamız, temennimiz, niyetimiz daha güzel bir Silivri için… 29 Ekim'de Cumhuriyet Yürüyüşüne katıldım bakıyorum çocuklar var, gençler Andımızı, insanlar İstiklal Marşımızı okuyorlar. 60-70 yaşın üstünde insanlar çocukları, torunları için güzel bir gelecek umuduyla sokağa dökülmüş sokaklara, elinde Bayrağımız, Cumhuriyet diye haykırıyor… Bu insanların beklentilerine, inancına layık olmak ne kadar büyük bir sorumluluk ve ne kadar güzel bir duygu diye düşündüm. Öncelikle neye talip olduğumuzu da iyi görmemiz lazım. Bunu çok iyi gözlemlememiz gerek. Meydanı dolduran binlerce insan var ve daha niceleri yaşamını Silivri'de sürdürüyor, hepsinin yaşantısını dizayn etmeye talibiz. Üstlendiğimiz sorumluluğun farkında olmamız lazım ve ben de bu konunun bilincinde olduğuma inanıyorum.
“SİLİVRİ İÇİN KİM HAYIRLI OLACAK O VE TABİ Kİ CHP'DEN OLSUN; EN BÜYÜK TEMENNİM BU”
Her zaman da şunu söylerim; Allah'ım gönlümüzdekini hakkımızda hayırlı eyle, hakkımızda hayırlı olanı gönlümüze razı eyle. Bence bu çok önemli. Silivri için kim hayırlı olacak o olsun en büyük temennim bu. Kim Silivri'de yaşayan insanların ufkunu genişletecekse, kim daha iyi hizmet edecekse o olsun ve tabi ki de CHP'den olsun...
Haber Merkezi
