İlçe adaylarını yeni yılda öğreneceğiz anlaşılan, gelin İBB aday kulislerinde gezinelim az biraz…
“BİNALİ YILDIRIM KESİNLEŞTİ”
Abdulkadir Selvi'nin dün Hürriyet'te yayınlanan köşe yazısından bir alıntı: “Mehmet Özhaseki'ye Meclis Başkanı Binali Yıldırım'la ilgili söylentileri sordum. “Yalan” dedi. “Binali Yıldırım ismi kesinleşti. Yılbaşından sonra İstanbul'da Sayın Cumhurbaşkanımızın katılacağı bir programla açıklanacak” diye konuştu. Binali Yıldırım'ın adaylığıyla birlikte AK Parti, İstanbul'da moral üstünlük kazandı. Ayrıca çok başarılı bir isim olan İlker Aycı'nın Türk Hava Yolları'nda yapacağı daha çok önemli işler var. Aycı'nın da bu söylentilerden haberi olduğunu sanmıyorum.”
• Binali Yıldırım'ın adaylığı “yılbaşından sonra İstanbul'da Sayın Cumhurbaşkanımızın katılacağı bir programla açıklanacak” ise, ilçeler rahat 15 Ocak'ı bulur anlaşılan…
• CHP'de de zaten aynı tarihler konuşuluyor. Yani siyaseti yılbaşı sonrasına kadar rafa kaldırabiliriz rahatlıkla...
İMAMOĞLU: RAKİBİMİZİN KİM OLDUĞUNA BAKMIYORUZ
İstanbul açısından son derece değişik bir seçim olacak… Bir yanda tek dönemlik ilçe belediye başkanı diğer tarafta Bakanlık, Başbakanlık, TBMM Başkanlığı yapmış bir isim!
Bunun bana düşündürdüklerine geçmeden önce, rakibi ile ilgili İmamoğlu'nun adaylık startını verdiği toplantıda söylediklerini okumanızı istiyorum:
“Bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun TBMM Başkanı Binali Yıldırım için "Adaylıktan vazgeçerse hiç şaşırmayın" dediğini söylemesi üzerine "Biz anlayış gereği şu an itibariyle rakibimizin kim olduğuna bakmıyoruz. Siyasi rakip kimmiş, kim atanacakmış bilmiyoruz. Bilmediğimiz gibi de önemsemiyoruz. Önemsediğimiz tek şey var İstanbullu hemşehrilerimiz, onların ihtiyaçları ve sorunları. Çözümlerimiz var onları paylaşacağız. Göreceksiniz 3 ay boyunca da rakibimizle ilgilenmeyeceğiz" dedi.”
***
Muharrem İnce beklentisiyle bir dizi engeli aşarak TBMM Başkanını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ikna eden AK Parti, Ekrem İmamoğlu şıkkının gerçekleşmesiyle neye uğradığını şaşırmadı değil!
Bu kadar güçlü bir alternatife yüklenmek bir yanıyla da kaybetme korkusudur. AK Parti'nin İstanbul'u kaybetme korkusu mu fazla, CHP'nin kazanacağına dair inancı mı çok zayıf? Ne dersiniz? Yıldırım ile girilen İstanbul seçimi kazanılamazsa, kaybeden Binali Yıldırım olmaz (o zaten o kadar görevden sonra bitmiş olur) AK Parti'nin güç kaybettiği resmileşir, tartışmaya yer kalmayan bir gerecek olarak hanesine yazılır!
Ekrem İmamoğlu bu seçimi kaybetse de siyaseten çok fazla şey kazanma fırsatı var önünde… Kemal Kılıçdaroğlu, 2009'ta İBB Başkanlık seçimini kaybetti ama CHP'ye Genel Başkan oldu! Muharrem İnce'nin genel başkanlık yoluna taş koyalım derken, İmamoğlu'na yol döşemek de var işin içinde…
CHP, İstanbul'u kazanamayacak havasında değerlendirmeler ile devam etmeyeceğiz tabi… Büyük haksızlık olur! İmamoğlu, adaylığı ilan edildiğinden bu yana hatta öncesinde son derece planlı bir hareket sergiliyor. Sanki daha Kadir Topbaş'ın istifasından sonra CHP'nin adayı olarak gösterilmesi aklında, kalbinde bugüne dair bazı tohumların atılmasını sağlamış.
Hayatın sürprizleri tükenmez… Tabi hiçbir şey kendiliğinden olmaz. Kimsenin içinde ne olduğunu eline fırsat geçmeden, bir yola girmeden, hedef uğruna baş koymadan bilmek mümkün değil...
