CHP İBB ve Silivri Belediye Meclis Üyesi Melih Yıldız yaptığı gündem dışı konuşma ile meclise damgasını vurdu. Yıldız, genel iktidara sosyal ve ekonomik politikalarından dolayı yüklenirken, “Artık siyasi iktidar çok yorgun, ülkeyi yönetme kabiliyetini yitirmiş durumda. Ay'a gidelim derken emin olun ilk seçimde eve gideceksiniz” diye sözlerini bitirdi.
CHP Grubu adına gündem dışı söz alan Melih Yıldız oldukça dikkat çeken bir konuşma gerçekleştirdi. Yıldız'ın değerlendirmesi aynen şu şekildeydi:
YILDIZ: GEREĞİ YAPILMALI
“Geçtiğimiz günlerde milletçe yüreğimiz yandı. Hain terör örgütü PKK tarafından yaklaşık 6 yıldır alıkoyulan 13 asker ve polisimiz kalleşçe şehit edildi. Ben şehitlerimize Allah'tan rahmet ailelerine ve milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum. Tabi ki bu bir milli meseledir ve milletçe hassasiyet göstermemiz gereklidir. Bu anlamda Devletimizden beklentimiz şehitlerimizin kanlarının yerde bırakılmaması ve tez zamanda bu hainlere misliyle karşılık verilmesidir. Fakat diğer yandan 6 yıldır bu hainlerin elinde alıkoyulan 13 vatandaşımız bu süre zarfında neden kurtarılamamıştır, seçim süreçlerinde bu hainlerin mektuplarını okutup TRT'ye çıkaranlar, 13 vatandaşımızı hainlerin elinden kurtarılması adına neden hiçbir şey yapmamışlardır? Bu soruları sormak da bir vatandaş olarak en doğal hakkımızdır. Bu konuda ihmali olan sorumluluğu olan kim ya da kimler ise derhal gereğini yapmalıdır.
“İKTİDAR YAŞANAN FELAKETTEN BİR SİYASİ RANT DEVŞİRME PEŞİNE DÜŞMÜŞTÜR”
Milletçe duygusallığın, maneviyatın, birlik olma duygusunun en yoğun yaşandığı böylesi günlerde siyasi iktidarın umursamaz tavırları toplumu ziyadesiyle çileden çıkarmaktadır. Gara'daki o kahrolası mağarada milletçe yüreğimiz yanmışken, milletçe acımız henüz çok taze iken, siyasi iktidar sanki hiç böyle bir olay yaşanmamış gibi, parti kongrelerine devam edip, şehit annesini parti kongresine canlı telefon bağlantısıyla bağlayıp, yaşanan felaketten bir siyasi rant devşirme peşine düşmüştür.
“RESMEN MİLLETİN AKLIYLA ALAY EDİYORSUNUZ”
Bu millet pandemi denen küresel salgınla hem sağlık hem de ekonomik anlamda boğuşurken esnafımız özellikle de restoran ve cafe işleten esnafımız bu salgının günah keçisi ilan edilerek yaklaşık 3,5 aydır kapalı tutulurken, AKP rahatlıkla hiçbir kurala, kaideye uymadan parti kongrelerini lebaleb dolu salonlarda gerçekleştirmeye devam ediyor ve AK Parti Genel Başkanı aynen şu ifadeyi kullanıyor “Salgının olduğu günlerde kongre yapıyoruz salon lebalep dolu tüm katılımcılara teşekkür ediyorum”. Resmen milletin aklıyla alay ediyorsunuz! Bu korona ne kadar akıllı bir virüsmüş ki AKP kongrelerine gitmiyor, fakat “Boğaziçi'nde kayyum rektör istemiyoruz” diyen öğrencilere bulaşıyor, mahallemizde Hasan amca ekmek parası kazanmak için kahvesini açınca korona gidiyor ama AKP'nin lebaleb dolu kongre salonlarına gitmiyor! Herhangi bir siyasi partinin, derneğin, vakfın, sivil toplum kuruluşunun kongre yapması, ya da herhangi bir vesile ile insanların bir araya gelmesi yasak iken AKP umursamaz bir şekilde birbirlerinin omuzlarına çıkarak davul zurna eşliğinde halay çekerek kongrelerine devam etmektedir. Sizin ne özelliğiniz var ki herkese yasak olan size serbest olabiliyor?
“SİYASİ İKTİDAR KOYMUŞ OLDUĞU KURALLARA ÖNCE KENDİSİNİN UYMASI GEREKMİYOR MU?”
Aslında siyasi iktidar kendi koymuş olduğu kurallara önce kendisinin uyması gerekmiyor mu değerli arkadaşlar, uymayacağın kuralı neden koyuyorsun. Sen o kurallara uyacaksın ki topluma da örnek teşkil edip herkesin uymasını sağlayacaksın. Cenaze törenleri bilimsel olarak yasak kapsamında yer alıyor, insanlarımız anasını, babasını yalnız uğurlamak zorunda kalıyor, cenazeler camiye bile götürülmeden direk mezarı başında kılınan cenaze namazıyla toprağa veriliyor ama hayatını kaybeden kişi AKP'li ise lebaleb dolu cami avlularında cenaze namazları kılınıyor! Bakın bu yaptıklarınız dükkanını kapattığınız esnafa ayıptır, aylardır eşlerinden ailelerinden uzakta gece gündüz çalışan ve bu uğurda can veren sağlık emekçilerimize ayıptır, aylardır eve kapatılan 65 yaş üstü vatandaşlarımıza ayıptır, aylardır tedbiri elden bırakmayıp birçok fedakarlıkta bulunan milletimize yazıktır.
Salgınla ilgili gerekli hassasiyeti sizler yani iktidar temsilicileri göstermek zorundasınız eğer siz göstermezseniz toplumda bu konuyu ciddiye almaz ve daha çok kayıplar veririz. Bu ülkeyi salgından kurtarmak istiyorsak hepimiz parti ayrımı yapmaksızın kurallara uymalıyız, fakat başta siz Ak Partililer uymak şartı ile.
“AKP İKTİDARI ESNAFA BORÇ, İHALE LOBİSİNE KIYAK YAPMAYI TERCİH ETTİ”
Salgından en çok ekonomik anlamda esnafımız etkilenmiştir. İşletmelerini yaklaşık 3,5 aydır açamayan esnaflarımızın artık dayanacak gücü kalmadı, maddi anlamda çökmüş durumdalar. Pandemi boyunca korona var diyerek dükkanını kapattığınız esnafa ya borç verdiniz ya da borcunu ertelediniz, aylardır bir kuruş geliri olmayan esnaf bu ertelenen borçları nasıl ödeyecek sorarım size? Bakın geçtiğimiz günlerde “İstanbul Planlama Ajansı”, “İstanbul'da salgın döneminde Mahalle esnafı araştırması” adlı bir rapor yayınladı. Rapor gösteriyor ki pandemi sürecinde kısıtlamalar ile birlikte mahalle esnaflarında çalışan kişi sayısı %39,3 azaldı. Esnafların %97,9 u gelirlerinin azaldığını, %92,6'sı kira, fatura ve işçi ücreti gibi sabit işletme giderlerini karşılamakta sıkıntı yaşadığını belirtti. Hal böyle iken Ulaştırma Bakanının yapmış olduğu açıklamaya göre; kur farkından kamu özel işlerine yani 5'li ihale lobisine 83,7 milyar ödeme yapılmış. Bakın bu para ile neler yapılırdı biliyor musunuz; ülkemizdeki tüm esnafa 4 ay boyunca karşılıksız 3500 lira destek verilebilirdi, ülkemizdeki tüm esnaflara 6 ay boyunca karşılıksız kira desteği sağlanabilirdi, esnafın kapalı kaldığı süre boyunca sosyal güvenlik primleri ödenebilirdi. Ama AKP iktidarı esnafa borç, ihale lobisine kıyak yapmayı tercih etti.
“40 YILDIR VERGİ VEREN ESNAFA 40 GÜN BAKAMADINIZ BU AYIP DA SİZE YETER!”
Devlet ne için var arkadaşlar? Devlet tam da bu günler için var 40 yıldır vergi veren esnafa 40 gün bakamadınız bu ayıp da size yeter. Sizler kongreleriniz rahatlıkla yaparken, AVM'ler HES kodu sorgulamasıyla müşteri alırken bu işletmelerin kapalı tutulmasının mantıklı bir açıklamasının olmadığını düşünüyoruz. Ülke olarak ekonomik darboğazın içinde savrulurken, siyasi iktidar her şeyi tozpembe gösterme çabası içerisinde ekonomiyi yönetmeye çalışmaktadır.
AKP Genel Başkanının öve öve bitiremediği damat bakan döneminde bakın neler olmuş? Devletin borcu %80 dolayında artarak 1 trilyon 812 milyar TL'ye çıkmış. Kobi'lerin banka borcu 2 yılda 200 milyar TL'den fazla artarak 842 milyar TL'ye yükselmiş. Vatandaşın bankalara olan borcu 513 milyar'dan 841 milyar liraya yükseldi.
Bburada her türlü konuyu konuşabiliriz demiştiniz değil mi? Evet şimdi konuşalım mesela neyi konuşalım biliyor musunuz; Bu ülkede daha iki hafta önce 1,5 yaşındaki çocuklarını komşuya bırakıp hayatına son veren anne ile babanın durumunu konuşmalıyız. Neden hayatlarına son verdiler biliyor musunuz, geçim sıkıntısı yüzünden, geçinememekten, evladının karnını doyuramamaktan.
Mesela neyi konuşalım biliyor musunuz? İstanbul'da son kullanma tarihleri dolmak üzere olan ürünler ve çürümeye yüz tutmuş meyve sebzeleri ucuza satan bir derneğin önünde soğuk hava ve kar yağışına rağmen oluşan uzun kuyrukları. Orada sıra bekleyen vatandaşın ağzından söylüyorum; “Mecbur kalmasa kimse gelmez buraya ama mecburuz”. Bu durum ülkedeki yoksulluğun geldiği durumu göz önüne sermeye yeter de artar sanırım. Örnekler bununla da sınırlı değil uyguladığınız tarım politikalarıyla çiftçinin belini büküp traktörünü haciz ederken sırf seçimler yaklaşıyor diye kurduğunuz tanzim satış çadırlarını bu halk unutmadı unutmayacak.
Mesela neyi konuşalım biliyor musunuz? Bu ülkede 4 milyon işsiz var yani ülkenin %13'ü işsizi konuşalım… Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı yani (açlık sınırı) 2651,87 TL. Asgari ücret ne kadar 2825 TL.
Gıda harcaması ile birlikte giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaların toplam tutarı yani (yoksulluk sınırı) ise 8 638 TL.
Bizi yönetenler her fırsatta ekonominin uçtuğundan falan bahsediyorlar değil mi? Bakın o uçan ekonomide yılbaşı itibariyle ne olmuş size çok vaktinizi almadan sadece üç madde ile özetleyeceğim; şekere %10 zam gelmiş 3,57-3,93 köprü ve otoyollara %26 zam gelmiş 36,4-46 otomobil minibüs ise 54,7-69 Tl (Avrasya tüneli). Özel iletişim vergisi %7,5'ten %10'a çıkarılmış.
“AY'A GİDELİM DERKEN EMİN OLUN İLK SEÇİMDE EVE GİDECEKSİNİZ”
Artık siyasi iktidar çok yorgun, ülkeyi yönetme kabiliyetini yitirmiş durumda. Ay'a gidelim derken emin olun ilk seçimde eve gideceksiniz.
Şairin dediği gibi “Hakikat iki kişiye muhtaçtır. Biri onu dillendiren, diğeri de onu anlayan” Biz hep hakikatleri dillendirmeye devam edeceğiz. Siz anlamasanız da, milletimiz bizi gayet iyi anlıyor.”
Sevginar SALİ