Bakış açılarını genişletmek, hayata yeni bir pencere açmaktır.
Bazen her şey yolunda giderken, bir anda kendimizi içinden çıkamadığımız bir düğümün ortasında buluruz. İşte bu anlarda, bize en çok hizmet eden şey, bakış açımızı değiştirmektir. Çünkü her durum, baktığımız yerden göründüğü kadardır.
Peki, aynı duruma başka bir yerden bakmayı hiç denediniz mi?
Bakış açıları, hayatın hakikatine uzanan köprülerdir. Aynı olay, farklı bir açıdan bakıldığında bambaşka bir anlam kazanabilir. Örneğin, iş yerinde bir anlaşmazlık yaşadığınızı düşünelim. İlk bakışta bu, moralinizi bozacak bir sorun gibi görünebilir. Ama bu durumu, büyümeniz ve iletişim becerilerinizi geliştirmeniz için bir fırsat olarak görürseniz, olayın rengi tamamen değişir. Hayatın sihri de tam olarak burada saklıdır: Nereden baktığınıza bağlı olarak, dünya ya bir sorunlar yığını ya da hikmetlerle dolu bir öğretmen olabilir.
Bu şuna benzet; İki mahkûm, hücrelerinin penceresinden dışarı bakar. Birisi çamur görür, diğeri yıldızları. Aynı pencereden bakıyor olmalarına rağmen, gördükleri şey tamamen farklıdır. Hayatta bazen kendi içimizdeki hücrelerden “çamura bakan” yanımız ağır basabilir.
Ama kendimize şu soruyu sormamız gerekir;
“Yıldızları görmek için ne yapabilirim?”
Bakış açımızı genişletmek, bir pencere açmak gibidir. Daha önce görmediğimiz bir manzarayı fark ederiz. Bunu yapmanın en güçlü yollarından biri, olaylara ve insanlara farklı bir niyetle yaklaşmaktır.
Örneğin: “Bu durum bana ne öğretmek istiyor?”, “Bunu nasıl bir fırsata dönüştürebilirim?”, “Başka birinin gözünden baksaydım nasıl görürdüm ve ya ne görürdüm?”
Bu hafta kendimize şu soruyu soralım. “Hayatıma farklı bir gözle bakmak için hangi pencereleri açabilirim?” Belki bir ilişkimizi yeniden değerlendirebiliriz, belki de uzun zamandır kafamızı kurcalayan bir soruna farklı bir çözüm geliştirebiliriz.
Unutmayalım ki her şey, baktığımız yerden göründüğü kadardır.
Yeni yerler, yeni manzaralar ve yeni hikmetler keşfetmek dileğiyle…