Son dönemde, yani 2019 yerel seçimlerinden bu yana gözler TBMM'den bile daha çok İBB Meclisine odaklanmış vaziyette. İlgi ve takibin yanı sıra burada heyecan da fazla…
17 yıldır genel siyasette aynı kaldıkça yozlaşan, seçmenin değiştirmeye gücü yetmeyen olgular İstanbul'da yani Türkiye minyatüründe çatır çatır değişti… Küçük Türkiye; İstanbul'da Büyük Türkiye; Ankara'dan daha çok demokrasi var… Ah bir de tam olsa…
Türkiye'nin istediği değişim, düzenlemenin kalbi İstanbul'da atıyor; yani dinamizm var. Siyasetin hantal, umut vermeyen yapısı burada ayrı bir inşa süreci yaşıyor.
Ve bunun etkisinde Silivri kendi dönüşümünü gerçekleştiriyor.
İBB'de Silivri'nin s'sini duymaya hasret geçen yıllarımızdan sonra ilçemiz konuşulmaya başlandı diye sevinirken, son mecliste neredeyse bizden başka bir şey konuşulmadı diyecek duruma şahitlik ettik. Sanki içimizde ukde niyetine biriktirdiğimiz yılların acısını çıkartıyordu seçtiğimiz Belediye Başkanı…
Üzerimize yapışan, elimizi kolumuzu bağlayan, nefes almamızı zorlaştıran; İstanbul'un unutulan, ötelenen, önemsenmeyen ilçesi ve aynı konumdaki diğer bölgelerin kaderi değişiyor… Kimsenin çıkıp “Kader diyemezsiniz kendiniz ettiniz” demagojisi yapmasına gerek yok… 1.5 yılda böyle bir değişime, hatta dönüm noktasına bizleri getirmeye muktedir bir figür olarak Belediye Başkanımız huzurda.
Cuma günkü İBB meclisini izlerken bir an için Silivri Meclisi'ni takip ediyoruz algısına kapıldım. İstanbul'un 38 ilçesi bir yana Silivri tartışmalar ve değerlendirmelerin merkezindeki yerini git gide daha çok sağlamlaştırıyor…
Silivri'nin İBB meclisinde bu kadar gür çıkan sesini duymamak imkansız artık. O sesin kamu yararına bunun da ötesinde haksızlığa uğrayan, mağdur kesimler için yükselmesi etkisini de gücünü de arttırıyor.
İttifak olarak sayılıyor biliyorum. Ancak sayısal üstünlüğü olan AK Parti ve çoğunluğu bulunan CHP temsilcilerinden daha az çıkmıyor ve de gücü niceliği nispetine göre kat kat fazla MHP'nin İBB meclisinde… (İYİ Parti'nin de İBB meclislerindeki etkinliğini şahsen beğeniyorum…) Yani MHP, Volkan Yılmaz'ın sözcülüğünde İBB'de ‘tek başına ordu' misali (4 kişiler bildiğim kadarıyla), diğer partilere nazaran, sayısal azlığını etkinlikle telafi etmiş durumda. Aynı durumun farklı bir versiyonu Hükümet etmek açısından, Lideri Devlet Bahçeli için Ankara düzeyinde söyleniyor… Yani Volkan Yılmaz, MHP'ye sadece 50 yıl sonra İstanbul'da bir ilçe belediyesi kazandırmadı üstüne üstük 1.5 yılda bir de İstanbul meclisinde müthiş bir etkinlik, farkındalık sağladı.
Siyasette insanların dikkatini çekmek giderek zorlaşıyor. Çektikten sonra takipte kalmayı sürdürmek için haklı sebepler vermek keza yine güç bir olay.
Volkan Yılmaz'ın hayallerinin başkenti Ankara'dan İstanbul'a hayatta taşınmış bile! Hayaller ve hayatlar düzlemi…
Derdi illa milletvekilliği olsa şimdiye çoktan bitmişti o iş de Silivri'den açılan surda MHP'nin İstanbul'a hizmet yolculuğu bakalım bundan sonra nasıl bir seyir izleyecek...
Hadi biraz ipucu vereyim size; hazırlıklı olun İBB eksenli sürprizler yeni başlıyor daha : )
İyi haftalar herkese...
