Sevginar Sali

Yılmaz’dan kaşık, Işıklar’dan kepçeyle alıyor!

Yazı yazmaya verdiğim bir günlük araya ilişkin “Tatile mi çıktın?” sorusuna nasıl bir “Eveeeet” diyesim var bilemezsiniz. Silivri mi daha karışık, aklım mı kestiremediğim için bir günlük de olsa düşüncelerimi kendime saklayayım dedim ama kimse ve hiçbir şey verdiğim ‘mola'ya uymadı tabi ki de… Seçim hareketliliğinin tek belirgin özelliği eylemler bile düşünce ve görüş değişikliklerinin arasında yavaşlatılmış olarak kaldı.
Meclis listelerinin ilk anlık etkisi giderek seçim sonucuna farklı yönde tesir ediyor.
Seçmenin aklında ilk seçenek Özcan Işıklar (mevcut başkan olmanın da etkisinde) olmakla birlikte en büyük merak şu aralar Selami Değirmenci'nin DSP'den çıkışı ile ne yapacağı üzerine kurgulanmış vaziyette. Seçmen Cumhur İttifakı Adayın çizgisini az çok çözerken, Volkan Yılmaz yıldız gibi parlamaya mı, kaymaya mı talip bundan sonrası daha net gösterecek. Boşuna “Koşmaya talibim” demiyor… AK Parti ve MHP ‘kanatları' hedeflediği mesafeyi rakiplerinden daha hızlı yol alması konusunda belirleyici olamaz, hatta engelleyici olmamaları bile kafi gibi. Bu hususu teşkilat çalışmalarından ziyade seçmenin parti tercihi bazında (tepki, sempati) değerlendirmenizi isterim. Kaldı ki AK Parti'de meclis listesi oluşumundan sonra kopan fırtına henüz dinmiş değil. (Gerçi CHP'de de işler çok süt liman değil ama…) Fırtına ya da sorun yokmuş gibi davranmak ise; seçim atmosferinin aşırı duygusallığında hiç çözüm değil. Kaptan iddiası taşıyanlar sakin ve dalgalı sularda yönetim şartlarının mutlak suretle değişim gösterdiğini bilmiyorsa neyi bildiklerine bakıp oradan yüzdürsünler gemilerini… (Bir de yol gösteriyorum kendi yolunu kaybetmiş biri olarak : )
DSP adayının en güçlü kozu 10 yıllık CHP adayının iktidarında topladığı tepkilerin yanı sıra AK Parti küskünleri daha doğrusu yok sayıldığını, önemsenmediklerini düşünen Anadolu seçmeni. MHP'nin AK Parti ile işbirliğini içine sindiremeyen ve de partilerinin tarihi belediye kazanma şansını gözü görmeyecek kadar kızgın olan MHP'lileri de unutmayalım. Değirmenci DSP adayı olarak saflarını çoğalttıkça Cumhur İttifakından kaşıkla, CHP ve İYİ Parti işbirliğinden kepçeyle alıyor…
Değirmenci'nin tanınırlık konusunda fazla bir şey yapmasına gerek yok ama iktidar iddiasını güçlendirmek için ciddi bir güncellemeye ihtiyaç duyuyor. Tepki oylarıyla beslenen Değirmenci kendini övmekten çok, (özellikle Işıklar'ı) rakiplerini yermeyi tercih ederse sürpriz de çok mantıksız da olmaz…
Işıklar'ın diğer üç adaydan daha az kendini anlatmasına ihtiyaç var ancak hepsinden fazla küstürdüğü seçmeni ikna etmesi gerektiği de ortada (Bu konuda hem de bu zamanda Mutlu Bozoğlu ile yarışmasına hiç gerek yok!) Ama 10 yıllık iktidar boyunca insan yıprandığı kadar da yıpratabiliyor! İki rakibi arasında seçim imkânlar ve de organizasyonuna yönelik açık ara CHP Başkan Adayının avantaj sahibi olduğu da aşikar; bir de bunları doğru değerlendirmeyi, keyfini çıkarmayı bilebilse!
Volkan Yılmaz, kişisel puanının yanı sıra (bununla ilgili rakipleri arasında kafaya rahat oynar), temiz bir sayfa ve İBB kozuyla yol alabilirken teşkilat noksanlıklarının hızını kesmesini olabildiğince önlemek zorunda. Genel iktidarın olumsuzlukları; hızını ve gücünü engelleyen ve de en yakın rakibi tarafından çokça kullanılan yumuşak karnı. Yöresel çözüm ve üretim önerileri ile telafi hususunda epey yol almasıyla birlikte, daha ikna edici olmalı. Yerel seçicim meydanların en acemisi olması beklenirken, falsosuz ilerleyişini de kayda geçelim.
Kamuoyunda kimin kaç puan ve oy alacağına dair rakamlar, hesaplar havada uçuşuyor. Bir ve ikiyi tahmin edersiniz de üçüncü sırada olan kararsızların seçimin kilidi konumunda olduğunu unutan kaybeder, bu gerçeği lehine çeviren babalar gibi kazanır bilin!

YORUM YAP