Yılmaz: Derdimiz siyaset değil, hizmet

Yılmaz: Derdimiz siyaset değil, hizmet

25.09.2023 11:14:45

Kavaklı'da üreticilerle buluşan Başkan Volkan Yılmaz, “Derdim siyaset yapmak, köylünün üzerinden oy devşirmek hiç değil, herkesin üretime katıldığı bir modelde önce doğup büyüdüğüm şehre, ondan sonra memleketime hizmet etmek. Bu, vatanımıza olan borcumuz” diyerek tarıma destek çalışmalarını anlattı.2_285
Silivri Belediyesi Çiftçiye Destek Projesi kapsamında, 20 Eylül Çarşamba günü düzenlediği Yerli ve Milli Tohumluk Arpa Dağıtım Törenlerine Selimpaşa ve Ortaköy'den sonra Kavaklı Mahallesi'nde devam etti.Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Kulüpler Birliği Başkanı Ali Tonta, mahalle muhtarları törene katılan çiftçiler arasındaydı.
YILMAZ: “ZÜMRÜT ANKA KUŞU GİBİ KÖYLER TEKRAR KÜLLERİNDEN DOĞACAK” DİYENLERİN TARAFINDAYIM
Başkan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada 300'ün üzerinde çiftçiye 1 milyon 500 bin ekonomik değeri yaklaşık 60 ton tohumluk arpayı toprakla buluşturmak üzere gerçek sahiplerine dağıttıklarının bilgisini verdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarım, köylü bitti' diye diye felaket çığırtkanlığı yaparak bu işi alışkanlık haline getirenler var.Bir kenarda da her şeye rağmen dik duran ‘bu iş bitmedi, tarım bitmez, tarım bittiği zaman hayat biter, çiftçi bittiği zaman ülke biter' diyen ve namus bildiği toprakları koruyan, alın terini ve emeğini akıtarak üretime devam eden çiftçilerimiz var. Ben “bitti yandı kül oldu” diyen tarafta değil “bitmeyecek, yanmayacak, tükenmeyecek” diyen, “zümrüt Anka kuşu gibi köyler tekrar küllerinden doğarak “biz buradayız, varız” diyenlerin tarafındayım. Sizin tarafınızda olmaya da devam edeceğim. Bunu bütün kalbimle inanarak söylüyorum.3_272
“OY DEVŞİRMEK İÇİN DEĞİL, NEFES OLMAK İÇİN YANLARINDAYIM”
Bu konuda oy devşirmek noktasında değilim. Bana diyorlar ki, “İşini gücünü bıraktın, çiftçilikle uğraşıyorsun. Köylerde kaç tane oy var?” Köylerde kaç tane oy var diye bakarak köylere gitmiyorum ki! Kaç tane çiftçi ve hayvan yetiştiricisi kaldığına bakarak, onlardan kaç tane oy alacağıma bakmıyor, onların ne kadar kıymetli olduğunu, Türkiye ekonomisi için, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün “Milli ekonominin temeli tarımdır” ve “Köylü, milletin efendisidir” sözlerinden hareketle onlarla birlikte mücadele etmek için,çabalarına ortak oluyorum. Nefes olmak, omuz vermek, beraber yol yürümek için onların yanına gidiyorum.4_212
“KÖYLER VE ÇİFTÇİLİK BİTERSE, ŞEHİRLERDE YAŞAMA ŞANSINIZ YOK”
İBB'dehiç konuşulmadığı kadar tarım, hayvancılık, köyler konuşuluyor. Bazen meclis üyeleri “yine mi köyler, yine mi hayvancılık” diye isyan ediyor. Şunu idrak edemediler. Köyler boşalırsa, çiftçilik biterse, şehirlerde sizin yaşama şansınız yok. Paranız olsa da yok.”
Başkan Yılmaz, salgın sürecinde dünyada gıda zincirinin kopmasıyla yaşanan sıkıntıları hatırlattı. Kendi kendine yeten ülkenin en önemli öğesinin gıda ve tarımolduğunun gerçeğinin unutulmaması gerektiğini savundu.
“ADİL, SÜRDÜRÜLEBİLİR VE GÜVENLİ BİR DESTEKLEME MODELİ”
Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Milli ekonominin temeli tarımı yapacaksak önce tarımla iştigal eden nüfusun sayısı artırmalıyız, bu nüfusun kalitesini arttırmalıyız ve onu desteklemek adına adil, sürdürülebilir ve güvenli bir model kurmalıyız. Üretenin destek aldığı, üretenin doğru kanallarla, alım garantili modele dönerek doğru destek verdiği ve üreticinin ürününün doğru alım ve fiyat politikalarıyla tarlada bırakılmayarak satın alındığı ve desteklendiği bir model.”
“GARİP GURABAYLA BU YIL 100 BİN LİTRE PAYLAŞACAĞIZ”
Başkan Yılmaz, “Hükümetimizin son yıllarda tarımla ilgili yaptığı çok büyük çalışmalar var. Bizim de Silivri Belediyesi olarak bu asli görevimiz olmasa da bu topraklarda yaşayan Türk evladı olarak yaptığımız çalışmalar, zaten yapmamız gerekenler. Silaj, saman, yem bezelyesi dağıtıyoruz, hayvan gübrelerini yerinden kaldırıyor tarlanıza atıyoruz. Mera ıslahı yapıyoruz. Kavaklı, bu konuda örnek. Yerli ve milli arpa tohumu dağıtıyoruz. Türkiye'de pazarda yalnızca yüzde 5, yok denecek kadar az, olano yerli ve milli Türk Ayçiçek tohumunu sizlerle paylaşıyoruz. Tohum ıslahçılarına destek veriyoruz. Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. Yerli ve milli Türk tohumlarının geliştirilmesi için Tekirdağ Kalkınma Ajansı, Trakya Tarım ve Araştırma Enstitüsü, Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü, Trakya Tohumcular Birliği ile bir araya gelerek deneme ekimleri yapıyoruz. Bunların sonucunda elde ettiğimiz ayçiçekleri geçen yıl sizlerle paylaştık. 65 bin litre yağı garip gurabayla paylaştık. Bu yıl 100 bin litre yağ paylaşacağız. 150 ton ayçiçeği hasadımız var” dedi.
“TÜRKİYE'NİN EN ÇOK TOHUM ÜRETEN BELEDİYESİ, İSTANBUL'UN EN BÜYÜK ÇİFTÇİSİYİZ”
“Satın almadık, 1000 ton tohum ürettik. Türkiye'nin en çok tohum üreten belediyesi Silivri Belediyesi” iddiasını yineleyen Yılmaz, “En fazla zirai faaliyetlerle uğraşan belediye yine bizimki. 4000 dönümle İstanbul'un en büyük çiftçisiyiz. Bütün bunları para kazanmak için yapmıyoruz. Elde ettiğimiz gelirleri Belediye kasasına koymuyor, tamamını çiftçi ve hayvan yetiştiricilerle paylaşıyoruz. Hayvanlarımızın aşı ücretlerini karşılıyoruz.
KAVAKLI'DA ÖRNEK ISLAH PROJESİ
170 dönüm yerin ıslahını gerçekleştirdik. Kavaklı'da 12 hayvancımız bir araya geldi, yerin temizliğini yaptılar. Tarım Bakanlığımızın talimatıyla İlçe Tarım Müdürlüğümüz 9 çeşit tohum verdi, bunlar ekildi. Silivri Belediyesi olarak saman maliyetini de biz karşılayalım dedik. Yaklaşık 4 bin balya kaba yem ve ot elde edildi. Bugün balyası 200 lira. Köylü el ele verip 7 milyon liralık kaba yem ihtiyacını karşıladı.
“ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPALIM”
120 dönümlük atıl duran bir yer daha var. Belediye, İlçe Tarım ve sizler üzerimize ne düşerse yapalım, orayı da ıslah edelim, otunu bağlayalım, hayvanlarımıza verelim. Bugün 350 dönüm merayı küçümsememek lazım. İlavelerini yapalım.
“HAYVAN SAYISININ ARTMASI LAZIM”
Burada hayvan varlığının artması lazım. Artması demek etin ucuz, güvenilir ve sağlıklı gelmesi. Hayvan varlığının azalması ithalat demek. Et Balık Kurumu devreden çıkarsa et fiyatları uçar. Kurum depoluyor, piyasayı regüle ediyor, piyasaya ucuza veriyor. Bunun doğru yöntemi, kademeli olarak biz bunu başarabiliriz, hayvan sayısını arttırırsak, alım garantisiyle hayvancıyı teşvik edersek ithalat yapmadan kendi çiftimizle, kendi tarlasında ona kazandırarak, hem köylüyü göçe zorlamaz, hem de kendi köyünden aldığın etle piyasayı regüle edersin. Fiyat dalgalanmasının önüne geçersin” dedi.
“MİLLİLEŞMEYİ TARIMDA DA OTURTMAMIZ LAZIM”
“Şapkalarımızı önüne koyup bizim de düşünme zamanımız var. “Oğlum oku, adam ol, benim gibi hayvancı ve hayvancı olma.” Bu babamın da, sizlerin de telaffuz ettiği tehlikeli cümleler. Bu, doğru bir şey değil. Bu huyumuzu bir kenara bırakıp çalışırsak, Gazi Mustafa Kemal diyor ya “Tek bir şeye ihtiyacımız var o da çalışkan olmak.” Tembelliği bir kenara bırakır, el ele verirsek çok çok güzel şeylere hizmet edebiliriz” diyen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün İsrail'den kiraladığımız, , PKK ile mücadelede “İHA'yı verir misiniz” dediğimiz “Tabi ki veririm” deyip PKK'nın liderlerine önden istihbaratı verip sonra da İHA'ları verip bize dağı taşı bombalatan bir İsrail örneği.Bu necip millet şimdi kendi İHA'sını, SİHA'sını yapıyor. Biz üç kıtada, yedi düvele insanlık ve merhamet dersi veren ve adaleti getiren bir ecdadın mirası üzerinde oturuyoruz. Türk'ün girdiği yerde hep barış, huzur, bolluk bereket olmuş. Osmanlı'nın valisi 400 sene yönettiği Şam'da bir tane mermi atılmamış. Şimdi gidin bakın medreseler, kütüphaneler, camiler yerle bir. Kim orada? “Medeniyet ve demokrasi” dedikleri Avrupa orada.Irak'a, Libya'ya demokrasi mi geldi? Sömürü düzeninin üzerine oturmuş bir “medeniyetten” söz ediyoruz.
Gençlerimizde yön vermek, idare etmek, nizamı alem vermek var. Onun için silkinip nasıl ki savunma sanayisinde yaptığımız millileşmeyi tarımda da oturtmamız lazım.”
“YERLİ VE MİLLİ TÜRK TOHUMUNU DESTEKLEMELİYİZ”
Başkan Bey açıklamalarına şöyle devam etti: “Kolay değil. Tohum kartellerini biliyorsunuz. Yıllarca bizi esir almışlar. Geçen sene 600 kg aldığınız rekolteyi bu sene 300 kg alırsınız. Hastalık dersiniz. O hastalığı tohumun içine yerleştiren o tohumu yapan kişi. Onun için kendi tohumumuzu kimseye bağımlı kalmadan üretmeliyiz. Yerli ve milli Türk tohumuna destek vermeliyiz. Ayçiçek'te yüzde 5'i yerli tohum, yüzde 95'i yabancı. Kabul edilir bir durum değil. Bu yıl 1000 dönüm ayçiçeği ektik, 150 ton hasat yaptık. Ahım şahım dediğiniz tohumların çoğunu kuraklığa rağmen rekoltede geçtik. Refahın topluma yayılması için bu mücadeleyi veriyoruz.
“DERTİM SİYASET YAPMAK DEĞİL, ŞEHRİME VE MEMLEKETİME HİZMET”
Derdim siyaset yapmak, köylünün üzerinden oy devşirmek hiç değil, herkesin üretime katıldığı bir modelde önce doğup büyüdüğüm şehre, ondan sonra memleketime hizmet etmek. Bu, vatanımıza olan borcumuz.
“KÖYLÜNÜN, ÇİFTÇİNİN OLDUĞU MECRADA KİMSE SİYASET YAPMAYA ÇALIŞMASIN”
Siyasetin yapılacağı çok mecra var. Köylünü, çiftçinin olduğu mecrada kimse siyaset yapmaya çalışmasın. Kimse projelerin üstünü çizmek, onları yaralamak için bir çaba içerisine girmesin. Kim bir destek koyuyorsa, Allah razı olsun.”
İnsanları ayrıştırmadan üreten herkese tohum desteğinde bulunduklarını ifade eden Başkan Yılmaz, ‘daha iyisini nasıl yaparım' diyerek siyasetin rekabetin vatandaşın ve toplumun faydalanacağı düzenin kurulması gerektiğini savundu. İBB meclisinde de yol gösterici ve yapıcı eleştirilerde bulunduğunu ifade etti.
“MEZBAHANIN DEPO OLARAK KİRALANMASI HUKUKSUZ, AHLAKİ VE VİCDANİ DEĞİL”
Yılmaz, Değirmenköy'deki mezbaha yerinin ticari depo olarak İBB tarafından firmaya kiralanması konusunu anlattı. İşlemin hukuksuz, vicdandan uzak ve ahlaki olmadığının altını çizdi. Yapılan eleştiri üzerine ihalenin İBB tarafından iptal edildiğini sözlerine ekledi.
“OTURDUĞUMUZ YERDEN BİZE EKMEK YOK”
Başkan Yılmaz, alım garantili hayvancılığı ve mezbahanın yapımıyla ilgili girişimlerini Kavaklılarla da paylaştı ve sözlerini şöyle bitirdi: “Biz iyi niyetle çalışmalarımıza devam edersek cenabı Allah zaten yolumuzu aydınlatacak. Hani ‘hiç çalışanla çalışmayan bir olur mu' diyorlar ya oturduğumuz yerden bize ekmek, nasip yok. Nasibimizi aramak ve çalışmak zorundayız. Mera ıslahını hızlandıralım. Üzerimize ne düşerse yapmaya hazırız. Biliyorum ki buraya harcayacağımız her kuruş, süt ve et olarak bize geri dönecek.
“SİLİVRİ MARKALI AYÇİÇEK TOHUMU, HAYIRLI OLSUN”
Ne olur Türk tohumlarına güvenin, Türk tohumcusuyla yol yürüyelim ki milli tarıma katkımız olsun.
Buradan da bir müjde yine, Sarı Tohumculuk Silivri marka bir tohum yapmak istiyor, bizim Türk tohumculuğuna katkımızı her fırsatta söylüyorlar. TR34SLVR marka ismiyle Ayçiçek tohumunun patenti alınacak. Silivri ve Türk tohumculuğuna hayırlı olsun.”

Sevginar SALİ

YORUM YAP