Silivri Bulgaristan Göçmenleri ile buluşmasında Cumhur İttifakı ve MHP'ye destek isteyen Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem adı altında Türkiye'yi ABD'nin, İsrail'in, AB'nin, Kandil'in, PYD'nin hayal ettiği, üç ayda bir yönetimin değiştiği, siyasi krizler arkasında ekonomik krizler ve arkasından da darbelerin yaşandığı eski yıllara döndürmek istiyorlar. Biz güçlü bir Türkiye istiyoruz. Türkiye'nin Çin Seddi'nden Adriyatik Denizi'ne kadar sesinin güçlü çıkması, yaptırımların olabilmesi, bütün Türk Dünyası'na abilik etmesi, onları koruması, kollaması ve onların haklarını demokratik arenada uluslararası bir şekilde savunabilmesini istiyoruz. mezar taşlarında isimler değiştiriliyor ve buna o günkü hükümetimiz uluslararası arenada siyasi gücü ile karşı çıkamıyor. Bu günkü Türk Hükümeti'nde Bulgaristan'da Türk isimlerinin bırakın değiştirilmesi bunun konuşulması bile mümkün olmazdı” dedi.
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, MHP Silivri İlçe Başkanı Zafer Yalçın, MHP Grup Sözcüsü Sultan Aşkın, Silivri Ülkü Ocakları Başkanı Özgür Bedel ve teşkilat mensupları ile birlikte Bulgaristan Göçmenleri Derneğini 14 Mayıs seçimlerinde Cumhur İrtifakına destek için ziyaret etti.
ÇALIŞKAN: YERİNİZ BİZDE AYRI
Silivri Bulgaristan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ercan Çalışkan, Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'a, “Bugüne kadar bize verdiğiniz destekler için size çok teşekkür ederiz. Hakkınızı ödemek mümkün değil. Sizin yeriniz bizde ayrı.” sözleriyle teşekkürlerini ifade etti.
YILMAZ: BENİ BİR KARDEŞİNİZ OLARAK GÖRÜN
Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, dernek faaliyetlerine yönelik yaptığı konuşmada şu sözlerine yer verdi: “Derneğinizin yapmış olduğu faaliyetleri, biz de yakinen takip ediyoruz. Sizlere vermiş olduğumuz destekler şahıslarınızdan, derneğinizden ziyade Bulgaristan Türkleri için yapmış olduğunuz ve yapacağınız hizmetler için. Yeterli mi? Bence değil. Çok daha iyi, güzel ve Bulgaristan Türklüğüne yapılması gerekenleri hep beraber yapabiliriz diye düşünüyorum. Tabi ki biz bunları yaparken ve sizler ile yürütürken tamamen içimizden geldiği için yapıyoruz. Oy hesabı veya derneğe nüfus edip derneğe sözümüzü geçirmek gibi bir niyetle yapmıyoruz. En az sizin hissettiğiniz kadar orada çekilmiş acıları içinde yaşayan bir kardeşiniz olarak görün beni.
“BULGARİSTAN TÜRKLERİ İÇİN DAHA FAZLASINI YAPABİLİRİZ”
Orada, Balkan coğrafyasında yapılacak çalışmalar için esasında öncüler arıyoruz. Ben bu yüzden derneğiniz ve sizlere, özellikle de Ercan Çalışkan kardeşime bir parantez açmak istiyorum. Hiçbir zaman yorulmadı, hiçbir zaman erinmedi. Hep daha fazlasının nasıl yapılabileceğinin derdine düştü. Tabi bu her biriniz için geçerli. Bu yüzden orada yapabileceklerin daha fazlasını gerçekleştirmek ve daha fazlasını hakkettiğini burada bir kez daha vurgulamak istiyorum.
“SİZLERİN ARACILIĞI İLE GÖNLÜMÜZ VE YÜREĞİMİZİN ORADA”
Özellikle yoğun Ramazan programları ve seçim atmosferi doğrultusunda orada olamasak da sizlerin aracılığı ile hem gönlümüz, hem de yüreğimiz orada. Heyetiniz ile yapmış olduğum seyahatte Türkan Bebeği Anma Törenlerine katıldım. İki günü orada dolu dolu geçirdik. Tabi hüzünlü ve buruktu ancak yapmamız gerekenlerin daha fazla olması gerektiğinden hareketle de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Törenlerden önce Mestanlı'yı ziyaret etmiştik. Belediye Başkanı'mız İlknur Hanımefendi ile Naim Süleymonoğlu'nun anıtı ve spor kompleksin önünde mini bir merasim gerçekleştirdik. Naim Süleymanoğlu'na Allah'tan gani gani rahmet diliyorum. Ve arkasından Mestanlı'da devam eden camii inşaatını ziyaret ettik. İlknur Hanım'a destek konusunda çalışma yapacağımıza dair söz vermiştik.
“İLÇE MECLİSİNDEN ALINACAK KARARDAN SONRA YARDIMLAR MÜFTÜLÜK HESAPLARINA YATACAK”
Dönüşümüzde Silivri Belediyesi Meclisi'mizde 5 bin Euroluk bir yardımın ilk etapta kararını aldık. İç İşleri Bakanlığı'ndan da onayımızı aldık. Bu hafta da onay kararımız geldi.
Türk Dünyası Belediyeler Birliği'nde yönetim kurulu üyesiyim. Son toplantıda bu konuyu Silivri Belediyesi olarak gündeme aldırmıştım. Ve o gündem maddesi görüşmeye geldiğinde bir çırpıda yanılmıyorsam 140 bin euroluk eksik kalan kısmın 90 bin eurosunu orada topladık. İlçe meclislerinden alınacak kararlardan sonra bu paraların oradaki müftülüklerin hesaplarına yatacağının müjdesini buradan vereyim. İnşallah çok kısa zamanda da Mestanlı'daki camii inşaatını bitirir ve belki de açılış töreninde sizler ile bulunur ve Mestanlı'yı bir kez daha ziyaret etmiş oluruz.
“ÇİFT VATANDAŞLARIMIZ BİRAZ SİZLERİN EFORUNA ORTAK OLSA SEÇİMLERİN KADERİNİ ETKİLEYEBİLECEK”
Tabi Bulgaristan'da yapılan seçimleri hepimiz yakından takip eder olduk. En son seçimde, deprem, Ramazan ve seçim atmosferi nedeniyle eskisi kadar müdahil olamadık ancak hemen hemen aynı tabloyu yaşadık. Herhalde eylül ayında genel seçimler ile tekrar seçimler gözüküyor. Yine seçimlerde beraber olacağız ancak ben şunun altını çizmeden geçemeyeceğim; Türkiye'de yaşayan, çifte vatandaşlar, biraz sizlerin eforuna ortak olsalar oradaki seçimlerin kaderini etkileyebilecek bir sonucu görebiliriz esasında. Ama ne hikmetse oy kullanma oranları çok düşük kalıyor. İnşallah yaşanacak seçimlerde bunları da göz önünde bulundurup daha programlı bir çalışma ile bunların da üstesinden gelebiliriz.”
“BU SEFER BİZİM SEÇİMİMİZ VAR, BİZ SİZE GELDİK”
“Seçimlerde sık sık bir araya geleceğiz ve bu sefer de bizim seçimimiz var. Biz size geldik” diyen Başkan Yılmaz, “Hep beraber 14 Mayıs'ta hem Parlamento hem de Cumhurbaşkanlığı seçimleri için sandığa gideceğiz. Öncelikle benim istediğim hepimizin vatandaşlık görevini yerine getirmesi. MHP olarak bu akşam milletvekili adayımız yok çünkü her biri ayrı bir çalışma programında.
“DESTEĞİNİZİ İSTİYORUZ”
Ben de “Bulgaristan Göçmenleri Derneği'ne bizzat gidip sizler için oy isteyeceğim'' dedim. Burada oluş sebebimiz bu seçimde sizlerin desteğini istemek. Tabi hamaset kolay. Boş nutuklar, sloganlar atmak veya birine kara çalmak, birini kötülemek de kolay.
“GÜÇLÜ BİR HÜKÜMETE İHTİYACI VAR”
Ancak şunu ifade etmeliyim ki, Türkiye'nin yürüyüşünde, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın kurduğu Cumhuriyet'in ikinci yüzyılını karşılayabilmek ve kavramak için çok güçlü bir hükümete ihtiyacı var” şeklinde konuştu.
“EN UYGUN YÖNETİM SİSTEMİ BAŞKANLIK SİSTEMİ”
“Cumhurbaşkanlığı yönetme sistemi zaman zaman çok eleştirilse de tek adam, diktatör gibi bir sürü kulplar takılsa bile Türkiye'nin yapısına, jeopolitik durumuna, uluslararası arenadaki yerine bakıldığında esasında en uygun yönetim sistemi Başkanlık Sistemi. Başkanlık Sistemi Amerika'da olduğu zaman Dünya'nın en demokratik yönetim şekli ancak Türkiye'de diktatörlük, tek adamlık! Bu Başkanlık Sistemi sayesinde seçilen Cumhurbaşkanı çok hızlı karar alabilecek. Kurumları, kuruluşları ve Cumhurbaşkanlık Yönetme Sistemi ile bu ülkeyi çok hızlı kararlar ile çok hızlı kalkınma hamlesine kavuşturabilecek” diyen Yılmaz, “ Biz bu yönetim anlayışı ile Türkiye'nin 2. Türkiye yüzyılını hem kavrayacak hem de tüm Dünya'ya Türk mührünü vurabilecek bir fırsatı yakalamışken, güçlendirilmiş parlamenter sistem veya parlamenter sisteme dönüş diye bir slogan ile Türkiye'yi tekrar 10 günlük, 50 günlük, 3 veya 3 buçuk aylık hükümetlere mahkûm etmeye kimsenin hakkı yok” vurgusunu yaparak: “Bu ülkede yaşayan vatandaşların yüzde ellisinden fazla oyunu alıp seçilen bir Cumhurbaşkanı'nın hukuk ve demokrasi düzeni içerisinde bu ülkeyi yönetme, bu ülkede karar alma hakkı tabi ki de olmalı” ifadelerini kullandı.
“GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM ADI ALTINDA HÜKÜMETLERİN KURULMADIĞI ESKİ YILLARA DÖNMEK İSTİYORLAR”
Seçim sürecini irdeleyen Yılmaz; “Ancak Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem adı altında bugün ABD'nin, İsrail'in, AB'nin, Kandil'in, PYD'nin hayal ettiği, hükümetlerin kurulamadığı, yamalı, bohçalı hükümetler, üç ayda bir yönetimin değiştiği, siyasi krizler arkasında ekonomik krizler ve arkasından da darbelerin yaşandığı eski yıllara dönmek istiyorlar. Biz güçlü bir Türkiye istiyoruz. Türkiye'nin Çin Seddi'nden Adriyatik Denizi'ne kadar sesinin güçlü çıkması, yaptırımların olabilmesi, bütün Türk Dünyası'na abilik etmesi, onları koruması, kollaması ve onların haklarını demokratik arenada uluslararası bir şekilde savunabilmesini istiyoruz. Bulgaristan'da isimler değiştiriliyor. Mezar taşlarında isimler değiştiriliyor. Ve buna o günkü hükümetimiz uluslararası arenada siyasi gücü ile karşı çıkamıyor veya yaptırımı olmuyor. Turgut Özal'ın sınırları açıp sizlere kucak açması çok değerli hamle esasında ancak bu günkü Türk Hükümeti'nde Bulgaristan'da Türk isimlerinin bırakın değiştirilmesi bunun konuşulması bile mümkün olmazdı” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE'NİN TAM BAĞIMSIZ, GÜÇLÜ, ULUSLARARASI ARENADA SÖZÜ DİNLENEN BİR ÜLKE OLMASINI İSTİYORUZ”
“Güçlü bir Türkiye için güçlü bir hükümete ihtiyaç var” iddiasını sürdüren Başkan Bey, “Esasında biz Türkiye'nin tam bağımsız ve güçlü bir şekilde, ekonomisinin temellerini ve savunma sanayisini oturtmuş, uluslararası arenada sözü dinlenen, oyuncu veya figüran değil, oyun kuran bir Cumhuriyet'i hayal ederken bazılarının hayalleri tekrar emir alan, yeniden IMF'nin kapısında borç dilenen, politikalarını bir başka ülkeye sormadan oluşturamayan bir şekle sokarak bizi tekrar yaptığımız patinajın içerisine sokmak” dedi.
“SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ VAR”
“Tabi ki şu an ülkemizde her şey dört dörtlük değil. Eksikliklerimiz var” sözleri ile açıklamalarını sürdüren Başkan Yılmaz, “İki yıl pandemi, arkasından yaşanan ekonomik kriz ve arkasından Dünya'nın karada gerçekleşen en büyük depremi ve bununla beraber alınan tahribat ile bugün Türkiye'de yaşanan sıkıntılar var. Ancak bunların hepsinin çözümü var. Hepsinin hızlı düzeltilme şansı var ancak bizim birliğimizin, beraberliğimiz ve güçlü Türkiye vurgusunun gerçekleştirildiği senaryoda. Birileri “Biz iktidara gelirse İHA'lar ve SİHA'lar garaja çekilecek'' diyor. Bunlardan vazgeçersek, milli savunma sanayisinden , milli ekonomiden, milli tarımdan vazgeçersek gideceğimiz yolun ucunun çok da aydınlık olduğunu iddia edemeyiz” diye konuştu.
“KONUŞARAK, UZLAŞARAK ÇÖZEMEYECEĞİMİZ KONU YOK”
Başkan Bey açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Belki demokrasi anlamında da içimize sinmeyen durumlar vardır ancak bunları tartışabiliriz. Bu ülke siyasi uzlaşma kültürü yüksek ülkelerden birisi. Bakın bir taraftaki ittifakta 6 adet siyasi parti bir araya gelebiliyor. Bir tane de gizli ortak var 7 parti. Diğer tarafta yine 4 tane siyasi parti bir ittifakta buluşabiliyor. Bizim konuşarak, uzlaşarak çözemeyeceğimiz hiçbir konu yok. Ne dışarıdan bir hakeme, ne akıl hocasına ne de bizi yönlendirecek bir üst akla ihtiyacımız var. Bu seçimlerde herkesin iki kere düşünmeli. Bugün “Türkiye'' dediğiniz zaman Türkiye'nin Türkiye'den çok daha fazla şey ifade ettiğini hissedersiniz. Siz Bulgaristan'da bunu daha fazla hissediyorsunuzdur.
“GÜÇLÜ İRADENİN DEVAMLILIĞINDAN YANAYIZ”
Biz yaşanan süreçte bu kararlılığın, bu güçlü iradenin devamlılığından yanayız. MHP'nin teşkilat yöneticileri olarak “önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben'' diyen bir anlayış ile siyaset yapıyoruz. 7 Haziran seçimlerinden sonra MHP 80 milletvekili vardı. Hükümet kurulamıyor, en sonunda AKP'nin kurma olasılığı kalmayınca, hükümet kurma görevini yanılmıyorsam o zamanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül meclisteki en fazla oy alan ikinci partiye teslim edecek ve hükümet kurma görevini Sayın Kılıçdaroğlu'na verecek. Hatırlayın MHP ve CHP'nin de hükümet kurmaya sayısı yetmiyor ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun Sayın Devlet Bahçeli'ye bir teklifi oluyor. Sayın Kılıçdaroğlu, Devlet Bey'e “Ben Başbakanlıktan feragat ediyorum, siz başbakan olun'' diyor. Ve HDP'nin dışarıdan destek vereceği bir hükümetin kurulma yöntemi söylendiğinde Sayın Devlet Bahçeli “Terörün uzantısı haline gelmiş HDP'yi yok sayıyoruz ve onun içinde olduğu hiçbir tablonun içerisinde olmayacağız'' dediğinde bütün tepkileri üzerine çekmişti. Bakın Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanlığı teklifini ve o güne kadar en ağır eleştirileri yaptığı AKP'yi de alaşağı etmenin fırsatını yakalamışken bunu elinin tersi ile itti. Çünkü oynan oyunu, FETÖ ve ABD'nin marifeti ile mahkemelerin kurulup neler yapılacağını, sonra da bu kurulan hükümetin yine FETÖ ile ele geçirilip kukla bir başbakanlık ile kaosun içerisindeki bir Türkiye'yi arzu etmedi. 1 Kasım seçimlerini yaşadık. 80 tane milletvekili olan MHP, tek pencereden bakan vatandaşlarımızın da takdirleri ile ciddi bir oy kaybı ve 40 tane milletvekili kaybetti. Bütün teşkilat ayağa kalktı, herkes Genel Başkanı eleştirdi ve MHP içerisinden kongre rüzgarları ile yeni bir parti çıktı ve birçok ülkücü yetişmiş kadro o parti ile beraber MHP'yi terk etti.
Devlet Bahçeli, öyle bir fırtına yaşadı ki belki bu fırtınadan çıkamayabilirdi. Sandalye, milletvekili, oy kaybettik ancak Türkiye'nin kaybedeceklerinin çok daha fazlasının olduğundan hareketle bu süreci de böyle atlattık. Bugün MHP'nin Cumhur İttifakı'na verdiği koşulsuz destek 15 Temmuz Hain İşgal Girişimi'nin hemen arkasında oluşan ve içerisinde MHP'nin bugüne kadar aldığı tek makam, tek koltuk, tek bakanlık olmayan, MHP'nin fikren, ruhen ve bedenen içinde olduğu yapının Türkiye Cumhuriyeti'nin hayrına olduğundan hareket ile vermiş olduğu bir karar.
“HİZMETLERİMİZ KİMSELER İÇİN DEĞİL, HERKES İÇİN”
Bugün de Cumhur İttifakı'nın MHP'li Belediye Başkanı olarak Silivri'de sizlere hizmet ediyoruz. Ancak daha önce de ifade ettiğimiz gibi biz kimseyi ayrıştırmayacağız, ötekileştirmeyeceğiz, hizmetlerimizde kimseyi kimseden ayırt etmeyeceğiz. Hizmetlerimiz kimseler için değil herkes için. Üretken belediyecilik ve Devlet Bey'in “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben'' anlayışından hareket ile 4 yıldır da sizlere hizmet ediyoruz.”
“DESTEĞİNİZİ BEKLİYORUZ”
“Her birinizin kafasında düşündüğü bir parti, bir lider, bir milletvekili vardır. Ancak ne olur şu seçimde herkes bir kez daha düşünsün” çağrısında bulunan Başkan Yılmaz, “Bu kazanımları elde etmiş ve yine emin adımlar ile yürüyen, Dünya'daki bütün mazlumların umudu olan ve çok ciddi fedakarlıklar ile yürütülen bir Cumhur İttifakı'nı mı? Yoksa, tüm bu kazanımları elinin tersi ile iteceğini açıkça söyleyen, bölücü terör örgütünün siyasi uzantısının bugün tutuklu olan eski es genel başkanını dışarıya çıkaracak olan, güneydoğuda kayyumun atandığı ve her bir kuruşun orada yaşayan vatandaşlarımıza değil, dağ silah olarak yollandığı belediyelerin tekrar hayat bulacağı bir sistematiği açıkça ve net bir şekilde ifade eden bir ittifakı mı seçeceksiniz! Türkiye'nin bu seçimlerden sonra kaosa girmemesi adına da Cumhur İttifakı'nın esasında yürüyüşüne devam etmesi gerekiyor. Biz böyle düşünüyor ve böyle arzuluyoruz. Bu yüzden sizlerden hem Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi'ye hem de mecliste güçlü temsili ile güçlü Türkiye'nin inşasına katkı sunacak Sayın Devlet Bahçeli'ye ve MHP'nin milletvekili adaylarına destek istemeye geldik” dedi.
“KİMSENİN UĞRAŞMADIĞI BİRÇOK ŞEYİ TAKİP EDEREK SONUCUNU ALDIK”
Başkan Bey açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Silivri'de, dört yılda icraatlarımızı anlatmaya kalksak, şurada 1 saatte inanın ki anlatamam. Uzun yıllardır Silivri'de yaşayan insanlarsınız. Tek dönemde bir sosyal tesisini, spor tesisini, kültür tesisini açmayı bırakın temelini atamayan bir belediyeden şimdi temelini atmayı bırakın birbiri ardına bu icraatları bitiren, dört tane açılışı bir güne sığdıran, 10'un üzerinde açılışı planlanan tesise sahip bir belediyeyiz. 30 yılda bitirilemeyen tahsisleri bir haftada bitirdiğimiz oldu. İstanbul Üniversitesi'ne ait Silivri'nin Kale Mahallesi'nde 36 dönüm bir çamlık var. Mezbelelik. İçerisinde tinerciler, şarapçılar var. Oradan geçmeye korkarsınız. İstanbul Üniversitesi ile görüştük, sonrasında Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile görüştükten sonra Çapa Tıp Fakültesi'nin içerisinde bulunan bir arsayı devletimiz İstanbul Üniversitesine verdi ve karşılığında 36 dönümlük çamlığımızın tapusunu aldık ve hazineye tescili yapıldı. İkinci millet bahçemizi de oraya açacağız. Bunu anlatmamın sebebi, kimsenin uğraşmadığı birçok şeyi takip ederek sonucunu aldık.
Silivri İlçe Jandarma Komutanlığı kiradaydı, bugün yeni binası var. İlçe emniyet müdürlüğü kiradaydı, yeni binası var. Selimpaşa Polis Merkezi kiradaydı, bugün kendi binası var. Kaymakamlığın bünyesindeki birçok birim kiradaydı, şu an Hükümet Konağı'nda hepsi hizmet verecek. 600 Yataklı dev bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ni Silivri'mize kazandıracağız.
“GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN DESTEĞİNİZE İHTİYACIMIZ VAR”
Benim bu hizmetleri yapabilmem ve buraya getirebilmem için elimin güçlü olması lazım. Birincisi Meclis ayağı, ikincisi Cumhurbaşkanımız. İki ayağının güçlü olmasıyla şuan Silivri'ye gelen yatırımları hep birlikte yaşıyoruz. Daha büyük projelerle taçlanması için sizlerden MHP ve Cumhurbaşkanımıza destek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin, Türkiye Yüzyılı olması adına güçlü, kararlı, sözünü dinletebildiği bir ülke olabilmesi için desteğinize ihtiyacımız var.”
Başkan Yılmaz ve MHP kurmaylarının Bulgaristan Göçmenleri ile seçim buluşması karşılıklı görüş alışverişi ve soru cevaplarla devam etti.
Sevginar SALİ
