Yılmaz ve İmamoğlu’nun benzerlikleri...

Tam yatışır gibi oluyor ortalık ‘İstanbul seçimi yenilenmeyecek galiba. Bitti bu iş' diyoruz, hemen ardından da tekrara gidileceği sinyalleri tüm yoğunluğu ile gündemi istila ediyor…
Şahsi fikrim yenilenmesine ihtiyaç olmadığı yönünde… Tabi ki itiraz edenler kadar bilgi sahibi değilimdir ama duyduklarım ve değerlendirebildiklerim kadarıyla; siz kalenizi boş bırakırsanız herkes gelir golü atar!
Bunun yanı sıra izlediğimiz süreç bizi yenilenmeye doğru taşıyor izlenimi giderek kuvvetleniyor. AK Parti seçimi yenilemeden sonucu kabulleneceğe benzemiyor. AK Partililer ikna olsa, Cumhurbaşkanı İstanbul'u kaybettiğini kabullenecek gibi durmuyor. Uzun lafın kısası ister “Yenilen pehlivan güreşe doymuyor” deyin isterseniz de ‘7 Haziran, 1 Kasım'da oldu tekrar kaybettiklerini geri alır AK Parti'ye inanın seçimlerin gündemimizden çıkmaya hiç niyeti olmadığını ortada. Bir ay önce yaptığımız seçimi bitiremezken, şimdi bir de erken genel seçim polemikleri başladı… 5 yıl içinde 7 seçim; tecrübeye bakar mısınız?!
Geçen bir misafirimle konuşuyoruz özellikle Mimar Sinan bölgesiyle ilgili oylara değinirken ‘bilinçli seçmen' hususunda nasıl bir tarih yazıldığını sade bir biçimde ifade etti: “İlçe belediyesinde Volkan Yılmaz, mecliste HDP, İBB'de Ekrem İmamoğlu'na oy verilmiş!” Üç beş oydan söz etmiyordu tabi… Yani seçmen öyle ince ve gönlüne göre bir hesap yapmış ki; gerisini seçilen daha çok, seçilmeyen de iyice bir düşünce haklarında en hayırlısını yapmış olurlar…
AK Parti'nin İstanbul seçimini yenilemekle istediği sonucu alabileceğine inanmıyorum… Tabi daha ortada seçim yok, nasıl bir strateji ile süreci yönetecekleri belli değilken bunu söylüyorum…
Başka bir arkadaşımla konuşuyoruz; “Ekrem İmamoğlu kimdi, İBB'ye aday olmadan önce kaç kişi tanıyordu?” dedi… Çok az tanınan bir isim olduğunu hepimiz kabul ederiz. Peki nasıl kazandı İstanbul'u? Çok doğru bir yol izlediği kabul ama AK Parti'nin yanlışları bu süreçte daha belirleyici oldu. Dönün Silivri'ye aynı şey!
Ben Volkan Yılmaz ile Ekrem İmamoğlu'nu seçim öncesi kampanya döneminden sonrasına kadar yaklaşım olarak çok ortak özellikte bağdaştırıyorum… İsterseniz buna Türkiye ve toplum beklentilerini iyi okumak deyin isterseniz ‘seçimi kazanmanın formülü belli zaten' cevabını savunun… Formül belliyse uygulayan herkes kazanır! Uygulayabilen ya da… Ve de önündeki sürecin beklentilerine iyi cevap vermek yeterliliği, yeteneği, gücüne sahip olmak gerekiyor tabi.
İmamoğlu, seçimden önce kendisine oy vermeyi düşünmeyenleri rahatsız edecek bir söyleme girmediği gibi, seçildikten sora da karşı tarafı kışkırtacak bir tutum asla izlemedi. Bu sebepten de ‘İstanbul seçiminin yenilenmesi talebi' toplumsal karşılık noktasında oldukça düşük.
Volkan Yılmaz'ın, Silivri Belediye Başkanlığında CHP'lileri ve kendisine oy vermeyenleri rahatsız edecek noktaları bulmak için oldukça güçlü bir büyütece ihtiyaç duyarsınız belki ancak öyle bir şeyler bulup öne sürebilirsiniz… “Bana belki en çok kendi arkadaşlarım ve partililerim kızacak” diye diye seçildi… Onlar da hemen bir ayın sonunda kızmazlar zaten, yedi kat yabancılar bile özene bezene seçtikleri başkana 6 ay, bir sene süre tanırken…
Yılmaz'ın insanları kızdırmaktan çok ‘olduğu gibi kabul edilmesine' yol açacak kapasitesinin limiti yeni seçilmişliğinin de etkisinde oldukça yüksek ve kendisini epey idare eder… O, da bu kıymetli zamanı boş geçirmeyeceğinin sinyallerini bol bol veriyor…
Hayatın insanlara istediklerini değil ihtiyaçları olan kişileri verdiği ile ilgili kuralına ben canı gönülden katılırım… Sanki katılmasak ne olacak : )) Değiştiremeyeceğiniz şeyleri kabul süreniz ne kadar hızlı olursa o kadar iyi…
İmamoğlu'na da Volkan Yılmaz'a da oy vermeyenler bunu düşünebilir ve sahip olduğumuz koşullara bu pencereden bakmayı deneyebilir… İmamoğlu'nun durumu biraz daha alengirli (itirazlar var seçimiyle ilgili; YSK'nın henüz son sözünü söylemediği…) tabi ama benim nezdimde en azından ikisi de oyların çoğunluğunu alarak girdikleri seçimi kazanmış kişiler!
Uzun lafın kısası; seçimi meçimi bırakın da artık herkes işine gücüne baksın, halkın üzerlerine verdiği sorumluluklarına odaklansın!!!