‘Bu adamın siyaset başarısı nedir?’ diye sorgulandığında verilen pek çok doğru cevaba karşın bir şeylerin hep eksik olduğunu, taşların tam yerine oturmadığını gördük yıllardır… Dün akşam gerçekleştirilen CHP örgüt toplantısının sesini dinlerken, tam beklenen rutinin dışında enteresan bir şey olmadığına ikna olmak üzeriyken belediye başkanımız aldı sazı elinde…
Fikrimi değiştirdim! Bir haftalık tatilin işe yaradığı taraf da olmuş…
O bildiğimiz ve bir kesimin, çoğunluğun Silivri’de her zaman Işıklar söylediğinde inanmaya hazır olduğu söylemlerin dışında genel seçim sonuçları hakkında son derece gerçekçi ve çarpıcı tespitler yaptı Işıklar… Rakibini iyi tanıma, özeliklerini bilmenin faydalarını hayatın her alanından hepimiz biliyoruz. 1.5 yıl önce yaptığı çalışma ile %50’lere dayanırken, 7 Haziran’da sandıktan CHP’ye çıkan %40 oy oranının onu tatmin etmediği itirafı tam olmasa da, konuşmasının satır araları bunu haykırıyor adeta… Bir bakıma savunmada Başkan Bey, memnun olmadığı sonucun memnun edemediklerini de ikna etme faslını, hissettirmeden tamamlıyor.
Işıklar’ın söyleminde değişik bir şey daha vardı… Herkesin yapamadığı, düşünemediği, hayata geçiremediği… Üzerine basa basa "Yılmayacağız…” deyişi… "Vazgeçersen, kaybedersin…” sözünü bilirsiniz… Belediye başkanımız bunun birkaç tık ötesine ‘yılmamak’ ile çıkıyor. İşte bu inadı ve ısrarı ile çok kişiyi yıldırmıştır. Zaman zaman onlardan biri olmaktan çok utandım! Bulgarca’da bir söz var muhtemelen başka dillerde de tercümesi bulunur; ben kimi durumlarda geri çekilmenin, vazgeçmenin, hatta yılgınlığa teslim olmayı daha faydalı olduğunu düşünüyorum… Hata mı, doğru mu kesin bir şey söylemek çok zor sanıyorum… Ama ‘Yılmayacağız’ kararlılığını karşısındakilerin iliklerine kadar hissettiren Işıklar’ın mesajının geniş bir hedef kitlesi olduğunu bilin.
Onun kadar vazgeçmeme konusunda inatçı kişiler daha var gündemimizde… İlçe siyasetimizin heyecan ve renkleri…
Seçimler yenilenirse sonbaharı, yazdan daha sıcak geçireceğimize dair tahminde bulunmak için müneccim olmaya gerek yok sanıyorum.
CHP’nin parti içi demokrasisine bir kez daha hayran kaldım. Herkes fikirlerini son derece özgür bir biçimde telaffuz etti. Genel Başkanın istifası, önseçimde Alevilik unsuru, Parti Meclis kadroların kökeni ve birçok daha rahat rahat, açık açık konuşulan mevzular…
Hayırlı Cumalar…